Her olayda nerede bu devlet, diye sorulur ya.. Ben de soruyorum: Nerede bu üniversite, nerede bu akademisyenler? Karda kışta, kabak lastikle ve zincirsiz yola çıkıp da “nerede bu devlet” diye soran tipik sorumsuz vatandaşın tavrı bir tarafa, gerçekten de “nerede bu üniversite” dedirtecek olaylar yaşıyoruz.
1.100 küsur akademisyenin sözüm ona terör bildirisi, işte tam da bu soruyu sorduracak cinsten. Teröristlerin hiç suçu yokmuş gibi, devleti suçlayan bildiri, üniversite adına ve akademik camia adına tam bir yüz kızartıcı olay. Bir kısım iyi niyetli akademisyenin buna karşı bildiri yayınlaması da başka bir garabet. Dahası, “YÖK bunlara soruşturma açsın” kampanyası yürüten bir takım akademisyenler de çıktı. Bunların hepsi trajikomik hadiseler.
Elbette ortada adi bir suç varsa, cumhuriyet savcıları gereğini yapabilir. Bu konuda hiçbir sorun yok. Ama üniversitelerin ve akademisyenlerin meseleye bakış tarzı bu olmamalı. Hiçbir Allah’ın kulu çıkıp şunu sordu mu? Bunca yıldır ülkemizde bir terör belası var. On binlerce askerimizi, polisimizi, sivil vatandaşımızı kayıp verdik. Yüz milyarlarca ekonomik zararımız oldu. Tabiatımız, tarihimiz kültürümüz tahrip edildi. Kaç tane bilim adamı bu konuda araştırma yaptı, makale yayınladı ve derde şifa olacak çözümler getirdi? Çocuklar, gençler neden terör örgütlerine katılıyor? Sokaktaki vatandaş neden teröristlere sempati ile bakıyor? Hangi sosyolojik, psikolojik, stratejik ve antropolojik araştırmayı yaptınız? Olayın röntgeninin çekip çözüm önerilerini de masaya koydunuz da devlet gereğini yapmadı mı?
Ülkenin huzurunu bozan, imkanlarını ve insanlarını heba eden bir beladan kurtulmanın çarelerini bulmak akademisyenlerin görevi değil de kimindir acaba? İşte burada durup sormak gerekiyor: Nerede bu üniversite, nerede bu akademisyenler?
