Yunus Emre Enstitüsü ve küresel diplomasi - Haber 1Haber 1

Yunus Emre Enstitüsü ve küresel diplomasi

11 Ekim 2016 - 10:25

ABONE OL

Yunus Emre Enstitüsü, dünya çapında çok önemli hizmetlere imza atmaya hazırlanıyor. 40’ı aşkın ülkede yapılanan ve oralarda adını duyuran kurum, şimdi de hizmet çıtasını daha yukarılara çıkarmaya başladı.

Türk dilini, tarihini, kültürünü ve sanatını tanıtmak amacıyla kurulan Enstitü; bu alanlarda eğitim almak isteyenlere yurt dışında hizmet veriyor. 2007 yılında kurulan Yunus Emre Enstitüsü, şimdi de diplomasi ve kültürel alanda dünya çapında lokomotif rol üstleniyor. Küresel Kamu Diplomasisi Ağı’nın (GPDNet/Global Public Diplomacy Network) 2016-2019 yılları arasındaki dönem başkanlığını üstlenen Yunus Emre Enstitüsü, yeni dönemde faaliyetleri ile küresel boyutta diplomasi ve kültür hamlesini başlatıyor.

Türkiye’nin de kurucu üyeler arasında yer aldığı, 10 ülkenin katılımıyla oluşturulan Küresel Kamu Diplomasisi Ağı’nda yeni dönem Yunus Emre Enstitüsü başkanlığında 30 Haziran 2016’da başladı.

Küresel Kamu Diplomasisi Ağı, 2014 yılında Güney Kore’nin başkenti Seul’de Yunus Emre Enstitüsü’nün de aralarında bulunduğu dokuz ülkenin (Filipinler, İsveç, Kore, Macaristan, Nijerya, Polonya, Portekiz, Singapur ve Türkiye) kamu ve kültür diplomasisi kurumları tarafından kuruldu. Macaristan’ın da eklenmesiyle üye sayısı 10 ülkeye çıktı. Bu ağ, dünyanın farklı bölgelerinde yer alan kültür ve kamu diplomasisi alanında faaliyet gösteren enstitülerin teorik ve pratik sahada bilgi paylaşımını sağlamak, ikili ve çok yönlü projeler hazırlamayı amaçlıyor.

Türkiye’yi, 1 Temmuz 2016-30 Haziran 2019 tarihleri arasında Prof. Dr. Şeref Ateş başkanlığındaki Yunus Emre Enstitüsü temsil edecek. GPDNet, kamu diplomasisi alanında üye kültür enstitüleri arasında iletişim ağı kurmayı ve medeniyetler arasında kültür köprüleri oluşturmayı amaçlıyor.

Türkiye’nin dönem başkanlığında örnek çalışmalar yapılacak ve aynı zamanda birliğe yeni üyeler kazandırma gayretleri sürdürülecek. İlk proje olarak da Anadolu Medeniyeti turu yapıldı. Böylece medeniyetler çatışması değil, birlikte yaşama ön plana çıkarılmış olacak. Kültürleri ayrımcılığa tabi tutulmadan, bir arada yaşayabilmesi açısından Yunus Emre Enstitüsünün buradaki rolü çok önemli.

Soğuk savaşlara, post kolonyalizme ve yeni dünya düzenine meydan okuyan bir girişim bu. İnsanı yücelten anlayışı gönüllü olarak üstlenmek de yine bu misyonun bir parçası.

Prof. Dr. Şeref Ateş’in deyişiyle, “eşsiz medeniyet bahçesi kurmak ve kültürel çeşitliliği gerçekleştirmek.” üzere önemli adımlar atılıyor. Türkiye’nin kamu diplomasisi alanında yaptığı bu çalışma çok değerli ve takdir edilmesi gereken bir hareket. Umarız bu tür adımlar, dünyadaki global sömürge anlayışına karşı, farklı bir uyanışın yolunu açar ve mazlum milletlerin seslerini duyurabilecekleri yeni bir mecra olur.

Kemal Çiftçi

k.ciftci@gmail.com

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.