Kılıçdaroğlu yanlış yapıyor, Erdoğan yangına körükle gidiyor - Haber 1Haber 1

Kılıçdaroğlu yanlış yapıyor, Erdoğan yangına körükle gidiyor

20 Mayıs 2011 - 16:10

ABONE OL

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve MHP lideri devlet Bahçeli’nin miting meydanlarında üslubu birçok vatandaş gibi beni de çok rahatsız ediyor.

Türkiye, çok önemli, çok stratejik bir seçime gidiyor. Türkiye ve Türk halkı için hayati önem taşıyan birçok konu 12 Haziran’da alınacak seçim sonuçlarına göre şekillenecek. Dolayısıyla iktidar partisi ile muhalefet partilerinin seçim kampanyasında projeler üzerinde tartışmaları gerekirken karşılıklı atışmalar, hatta hakaretler ve çirkin sözlerle kamuoyunda gerginlik yaratmaları son derece yanlıştır.

Önce Kılıçdaroğlu’ndan başlayayım. Kemal Kılıçdaroğlu CHP Başkan Vekili iken en ciddi yolsuzluk iddialarını bile oldukça seviyeli bir üslupla gündeme getiriyor, muhataplarına “sayın” diye hitap ediyor, sesini yükseltmeden konuşuyordu. Bu özellikleri nedeniyle kamuoyunun büyük bir kesiminin sempatisini kazandı. Zaten bu özellikleri nedeniyle “sakin güç” olarak nitelendirildi, takdir edildi.

Fakat seçim kampanyalarındaki Kılıçdaroğlu sürekli yeni iddialar ortaya atıyor, ama önceki iddialarının aksine ince eleyip sık dokumuyor, iyi araştırılmadan zayıf belgelerin üzerine atlıyor, bu zemnin üzerinde konuşuyor. Bunun yanı sıra, Başbakan Erdoğan’dan “Recep Bey” diye bahsederek, üslubunda seviyeyi düşüren bir Kılıçdaroğlu tablosu çiziyor. Hatta kamuoyunun bir bölümüne göre iftira atıyor. En azından kamuoyundaki algılama böyle. Doğrusu, Kılıçdaroğlu’nun olumsuz yöndeki bu değişimi beni rahatsız ediyor. Halbuki projelerini anlatan Kılıçdaroğlu, giderek ilgi odağı haline gelmişti. Kılaçraroğlu’nun projelerini anatması, çelebi kibar, saygılı tavrını devam ettirmesi gerekirdi… Agresif bir tutum izlemesi, sürekli yeni iddialar ortaya atması tepki çekiyor, inandırıcılığını yitiriyor.

Gelelim Başbakan Tayyip Erdoğan’a… Konuşmalarında şerefsiz, alçak, yalancı, cibilliyetsiz gibi sözleri eksik etmiyor. Seviyeyi düşürdükçe düşürüyor. Duruma göre renk değiştiriyor, nabza göre şerbet akıtıyor. Kimi zaman demokrat, kimi zaman milliyetçi, hatta ırkçı, kimi zaman radikal bir dindar profili çiziyor. Bu üslup, bu yaklaşım Türkiye’nin başbakanına hiç yakışmıyor.

Peki Başbakan Erdoğan’ın meydanlarda sıkça mezhep vurgusu yapmasına ne demeli?

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun projelerini eleştirebilir, liderliğini yerden yere vurabilir, kısacası herşeyini eleştirebilir. Fakat Kılıçdaroğlu’nu Aleviliği üzerinden vurmaya çalışması, meydanlarda sık sık Alevilik vurgusuyla mezhep ayırımcılığı yapması, hatta kıştırtıcı bir söylemde bulunması asla ve kat’a kabul edilemez.

Başbakan Erdoğan, sürekli “Biliyorsunuz Kemal Kılıçdaroğlu Alevi’dir” diyor ve arkasından miting meydanlarından yükselen “Yuuuuhhh” diye yükselen çirkin tezahürata izin veriyor. Bu nasıl aymazlıktır böyle? O Başbakan Tayyip Erdoğan ki, Kürt açılımını, Alevi açılımını, Roman açılımını yaparak demokratik adımlar attı, toplumu kucakladı, birleştirici, uzlaştırıcı bir profil sergiledi. O Erdoğanki muharrem aylarında törenlere katıldı, kardeşlik mesajları verdi. Peki ne oldu da o Erdoğan gitti, ayırımcılık söylemiyle halkı kışkırtan bir Erdoğan geldi?

Peki hani inanç özgürlüğü? Nerede din ve vicdan özgürlüğü?

Uzun yıllar inancından dolayı mağdur edilen Tayyip Erdoğan’ın bu empatiyi kurması gerekirdi. İslam’ın başka yorumlarına ve diğer dinlere, inançlara da saygılı olması, halka da bu mesajlara vermesi gerekirdi. Alevi Müslümanlarla Sünni Müslümanlar kardeştir. Eğer mezhep meselesine girilecekse verilmesi gereken mesaj budur. Nitekim değişik zamanlarda bu yönde yaptığı açıklamalar ve sergilediği tavırlar, iç barışa, huzura, toplumsal uzlaşmaya büyük katkı sağladı.

Şöyle etrafımızdaki ülkelerde son zamanlarda yaşanan gelişmelere bakın… Meydana gelen toplumsal olaylarda mezhep ve iç savaş ortamı yaşanıyor. Kardeş kardeşi katlediyor, emperyalist güçler ise ellerini oğuşturuyor…

Başbakan Erdoğan, geçmişte Alevi-Sünni çatışmalarını yaşayan, kardeşin kardeşi kırdığı, Alevi katliamlarının yaşandığı Türkiye’yi hatırlamıyor mu?

O yüzden diyoruz ki sürekli Alevilik vurgusu üzerinden mezhep ayırımcılığı yapmak ayıptır, yazıktır. Başbakan Erdoğan, ayrıştırıcı değil, birleştirici olmalıdır. Çoğu kez sergilediği uzlaşmacı, barışçı, toparlayıcı kimliğini bundan sonra da istikrarlı bir şekilde sürdürmelidir.
Bu cennet vatana yazıktır, günahtır.

Üç beş oy daha fazla oy almak için halkımızın arasına kin ve nifak tohumlarının ekilmesine sebep olacak bir söylemde bulunulması, kimseye fayda getirmez. Aksine böyle bir tavır, sinsi bir şekilde Türkiye’nin kargaşa içine, kaos ortamına girmesini bekleyen, ülkemizin bölünmesini amaçlayan emperyalist güçlerin eline koz verir. Bu kozu Türkiye’nin düşmanlarına vermeyelim. Başbakan Erdoğan’dan, diğer politikacılardan ve sorumlu olan herkesten bunu bekliyoruz.

kakilinc@haber1.com

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.