Sevgili okurlar şimdi size sunacağım röportaj çok önemli bir konu üzerine yapılmış. Bu yüzden düşünüyorum ki sizlerin de ilginize neden olacak…
Bir kaç ay önce Azerbaycan Cümhuriyeti Sinematografçılar Birliğinin yaranma haberi herkesi şaşırttı. Çünkü epey zamandır aynı isimli birlik faaliyetiyle hep dikkatte. Basın için şu haber gündemin önemli bir sorusuna çevrildi. Gazetelerde, sitelerde şu haberle ilgili geniş röportajlar yapıldı, hatta dedikoducular sorulara daha ileri götürerek gergin durumu daha da gerginleştirmeye çaba gösterdi. Yani herkes biri birini suçlandırdı. Şaşırtıcı bir durum daha vardı. Yeni kurumda faaliyete başlayan sinematografçılar bir zamanlar uzaklaştıkları kurumda faaliyet göstermiş insanlardı. Bu insanların her biri Azerbaycan sinemasına gerekli sinematografçılar. Şuanda onların setde olması gerekir maalesef gereksiz dedikodu onların faaliyet yönünü deyiştirmiş. Belki bu insanlar bir anlık olsa bile sakinleşerek bir araya gelseler o zaman durumu bu hale getirenlere karşı olacaklar. Sadece bir anlık sakinlik gerekir…
Epey zamandır faaliyet gösteren Sinematografçılar Birliğine üye olduğum için mevcut duruma bigane olamıyorum vede hep sakinliyi ile seçilen yönetmen Şamil Necefzadeyle röportaj yapmayı karara aldım.
– Hocam olanları duydum vede takib ediyorum…Size göre Azerbaycan Sinematografçılar Birliğini hiç bir iş görmemekte, Azerbaycan sineması için hiç bir iş yapmamakla suçlandırmak vede mahsus aynı isimli bir kurum yaratmak ne kadar doğru bir şey?
– Aslında Azerbaycan sinemasına hizmet edecek herhangi yeni bir kurumun yaranması iyi bir şey. Tabii ki önemli olan Azerbaycan sinemasının kazanması. Sizin sorunuza gelince, eger yeni yaranan kurum başka bir kurumu inkar etmekle, başka bir kuruma iftiralar yaparak faaliyete başlıyorsa o zaman ben böyle bir bünyeni saf, normal bir bünye olarak kabul etmiyorum. Çünkü her yeni yaranan mutlaka pozitif bir makamın üzerinde kurulmalı. Yani mutlaka sağlam temel olmalı, çünkü yeni yaranan sonucta yeni bir hayat. Tarihe baksak görürüz ki negatif enerji üzerine kurulan kurumlar devamlı gelişememiş. Yani hayatın kanunlarına aykırı bir şey.
– Şaşırtıcı durum hangisi bilyormusunuz, yeni yaranan kurumda temsil olunan insanlar bir zamanlar sizlerle aynı çalışmış, arkadaşlık yapmış sinematografçılar. Sizler bir zamanlar önemli projelere imza atttınız. Deyişen ne?
-Biz aynı meslekte çalışıyoruz, zor günleri paylaşmışız. Yeni kurumda olanların bazıları epey zaman bizim kurumda çalışmış, hatta Sinematografçılar Birliğinin hayatında çok etkin çalışmışlar. İşte bu yüzden duyduğum haberlerin bazıları beni çok şaşırtıyor. Mesela böyle bir haber yayılmış-Son yıllar Sinematografçılar Birliği hiç bir işle uğraşmıyor. Şimdi ben size hala 2012. yılda gördüyümüz işlerin listesini göstercem. Bakın vede tanık olun ki biz bu yılda her ay ne kadar çalışmalar yapmışız.
YÖNETMENİN BANA TAKDİM ETTİYİ LİSTEYİ OLDUĞU GİBİ SİZLERE SUNUYORUM
AZERBAYCAN SİNEMATOGRAFÇILAR BİRLİĞİNİN 2012. YILDA GÖRDÜYÜ İŞLER
OCAK AYINDA
Perviz Guliyevin 19.01.2012. 70 senelik doğum tedbiri
19.01.2012. 20 Ocak trajedisinden bahs eden “Cenubda şimal küleyi” filminin tanıtımı
27.01.2012 -Yeni Animasiya filmlerinin tanıtımı
FEVRAL
1. 03.02.2012 “Aktrisa” filminin takdimatı-yönetmen Rövşen İsax
2. 10.02.2012 “Odlar Yurdu Azerbaycan” belgesel-yönetmen İsrafil Ağazadə
3. 15.02.2012. Alekber Muradov “Gırmızı şarla vidalaşma”
4. 17.02.2012 “Ölüm növbesi” filmi –Fikrət Əliyev
5. 22.02.2012 Hocalı soygırımı. “Dua” filmi- Ziya Şıxlinski
6. 24.02.2012 “Yelena” filmi – Andrey Zvyagintsev
7. 27.02.2012 Rasim Balayev- Masterclass
MART
1. 02.03.2012 “Nostalgiya” belgesel – Aydın Dadaşov
“Sirk semasının cazibesi” belgesel- Aydın Dadaşov
2. 09.03 2012 “Tersine çevrilen dünya” filmi – Enver Ebluc
3. 16.03.2012 Japon filmleri festivalı. “Asahiyama zoo: Penguins in the sky” filmi-Masahiko Makino
27.03.2012 Ağakişi Kazımovun kitabının takdimatı vede film takdimatı
NİSAN
1. 06.04.2012 “Buta” film-İlgar Necef
2. 13.04.2012 “Sahe” filmi -İlgar Safat
3. 20.04. 2012 Animasiya ustası Arif Meherremovun yaradıcılık gecesi
4. 23.04.2012 Gülşen Letifhanın kitabının takdimatı
5. 27.04.2012 “Niyyet” filmi-Samir Kerimoğlu
6. Uluslararası Sinema Okulu takdim ediyor-tedbir
MAYIS
1. 01.05.2012 klip tanıtımı
2. 04.05.2012 Elxan Ceferov-“Elave tesir” filmi
3. 11.05.2012 “Gala” filmi-Şamil Necefzade
4. “Fokus” sinema dergisinin yayımı
HAZİRAN
1. 08.06.2012 “Kuklalar” filmi
2. 22.06.2012 “Empatiya” belgesel
– Listeden belli ki Azerbaycan Sinematografçılar Birliğinin her ay gördüyü işler var…Yani iftiraya gerek yok, çünkü her şey göz önünde, hatta TV kanalları bile yaptığınız işlerin hepsini yayınlamış…
– O yüzden diyorum ki tüm bunları inkar etmek kurumu hiç bir işle uğraşmamakta suçlandırmak iftiradır. Önemli bir taraf daha var. Başka yaratıcı kurumlardan farklı olarak Sinematografçılar Birliği epey zamandır devlet tarafından mali konuda destek almıyor. Yani diger yaratıcı kurumlar, mesela Resamlar Birliği, Besteciler Bilrliği, Yazarlar Bilriği hepsi devletten mali desteyi alıyor, hepsinin kendi yapısı var. Maalesef Sinematografçılar Birliği tüm bunlar olmadan faaliyetini devam ettirmiş. Başka bir taraf daha var, bazı anlamda bağımsızlık… İkincisi Sinematografçılar Bilriği Azerbaycan seyrcileri, Azerbaycan toplumu için önemli olan Doğu-Batı festivalını geçirdi. İşte şu festivalın aracılığıyla Azerbaycan seyrcileri, özellikle sinema severler dünya sinema nümunleriyle tanıştılar. Aynı zamanda şu festival ülkemizle bağlı bilgileri tüm dünyadan festivale katılan sinematoqrafçılara iyi fikir formalaştırdı.
– Aslında bahs ettiyiniz festivallere ihtiyac çok. Hatta Azerbaycan seyrcilerinin sinema salonlarında film izlemeye hasret kaldığı bir dönemde “Doğu-Batı” festivalında dünya filmlerinin tanıtımı büyük önem taşıyordu…
– Haklısınız…Sözünüz beni uzaklara götürdü. Bir zamanlar Azerbaycanda onlarca, hatta yüzlerce sinema salonları faaliyet gösteriyordu, ama şuanda ülkemizde sadece 2-3 sinema salonu faaliyet gösteriyor, onların her birinde sadece Hollywood filmleri sunulur. İşte bu açıdan düşünüyorum ki “Doğu-Batı” festivalı dünya ülkelerinin medeni dünyasındakı olaylardan, yeniliklerden bahs etmekle mevcut boşluğu doldurma işini becerdi. Şunu mutlaka kayd etmek gerek ki, şu festival yarandığı zaman ulu önder Haydar Aliyev tarafından bile desteklenmişti vede onun sağlığında mali destek bile görülürdü. Haydar Aliyev sinemanı, medeniyeti yüksek kıymetlendirdiyi için “Doğu-Batı” festivaline büyük dikkatle yaklaşıyordu. Çünkü biliyordu ki festivalin mahiyeti sadece sinematografçılar için değil, aynı zamanda ülke için önemli bir mesele. Maalesef son bir kaç yılda artık “Doğu-Batı” festivalini geçirmek imkansız hale gelmiş, tabii ki mali yardım olmadığı için. Bilyorsunuz ki sinema için hazırlanan festivaller büyük mali destek taleb ediyor. Bu yüzden devletin böyle bir festivale mali yardım etmesi şart. Devlet yardım etmezse o zaman festival geçirmek imkansız tabii.
– Tüm zorluklara rağmen Azerbaycan Sinematografçılar Birliği bir gün olsa bile faaliyetine son vermedi…
– Yıllardır önemli projelere imza atan bir gurum neden faaliyetine son vermeli ki, hala görülecek işler varken. Ben özellikle kurumun desteyiyle yaranan Bakü Uluslararası Sinema Okulundan kısa da olsa konuşmak isterim. Bu okul sinema eğitimi alanında bir olay olarak kıymetlendirile bilir.
– Azerbaycan sinemasının bugününü nasıl görüyorsunuz?
– Benim dilediyim şu ki Azerbaycan sineması gelişsin, sinemanın gelişdiyi ülkelerle rakabet aparma gücünde olduğunu bir daha kanıtlasın. Bu yüzden düşünüyorum ki önce ülkede yaratılan filmlerin sayısı atrmalı. Bu yüzden biz sinematografçılar bir araya gelerek sadece Azerbaycan sinemasının gelişmesi için çalışmalıyız .
ULDUZE QARAQIZI
ulduzqaraqizi@gmail.com
