Yanlış tebliğat... - Haber 1Haber 1

Yanlış tebliğat…

21 Nisan 2013 - 11:41

ABONE OL

Özgür olmayan insan, insan olamaz… İnsanoğluna akıl, düşünce o yüzden verilmiş ki, o hayatla baş etmesini bilsin. Ama şüanda müslüman dünyasında yanlış dini tebliğ o türlü gelişmiş ki, herkes hayatın anlamını sadece dine hizmette görüyor. Dine hizmet göstermeye kötü demiyoruz, ama insanoğlu hayatını sadece din üzerine kuramaz ki…Peygamberimizin söylediklerini unutmamak gerek ama…İlimle uğraşmak, Allah yolunda namaz kılmak, oruc tutmak kadar kutsal…hatta peygamberimiz herkesi ilimle uğraşmaya davet etmiş, insanların gözünün açılmasının taraftarı olmuş….Ama bazıları kurtuluş yolu olarak dine dönmeyi öneriyor…Zaten din yolundayız, biz müslümanlar zaten dinimizi hiss ettiyimiz için tüm dünya ülkelerinde hep baskıya maruz kalıyoruz…Dünya ülkelerinde müslümanlara karşı olan hakareti görmüyor musunuz? Hep Allahımızın isteyiyle olaylara sabır etmiyormuyuz? Ama sabır da bir yere kadar değil mi, bir az da aklımızı kullanma zamanı gelmedi mi? Belki dini kullanarak milleti yanlışlara doğru aparanları taşıtıkları görevlerden uzak tutulma zamanı gelmiş, belki bir az da yalancı dindarlara karşı mücadele apararak hakkımız isteme zamanı gelmiş…
Hep dikkatte duran bir mesele daha var…

…Türk dilli devletlerin Sovyetlerin baskısı nedeniyle dininden, dilinden epey zaman uzak kaldığı artık tarihe yazılmış… Tüm baskılara rağmen dinini, dilini bir an olsun unutmayan halkların, hep mücadele apardığı da tüm dünyaya malum…Zor günlerde dinimiz gibi dilimizi de yabancı dillerden, dinlerden koruyan kişiler olmuş vede bahs ettiyim kişiler zorluklara rağmen mensup olduğu milletin dinine de, diline de sahip çıkmış. Mesela Mustafa Kemal Atatürk gibi…

Milletini, devletini, seven, milleti, devleti uğuruna canını feda eden, hala subay olduğu zamanlar milletçilik duygularından dolayı ülkesinden uzak tutularak yabancı ülkelerde bile Türkiyesi uğuruna mücadele apardığı herkese malum…İşte o zor yıllarda bir kaç kişiyle ülkesini kurtaran, Türkiyenin yeniden kurulmasında büyük işler gören Atatürkümüzün gördüyü işler bugün de tarihin sayfalarında…
Atatürkümüz Türkiyeni yeniden kurunca dini siyasetten uzak tutmuş…Çünkü dini kullanan yalancı dindarların kuruculuk işlerine, milletin gözünün açılmasına, milletin hakikatı derk edeceyine, gerçeyi göreceyine mani olacağını biliyordu. Vede akıllı lider olduğu için de akıllıca mani olan kuvvetlerin karşısını almasını becerdi.

İşte buna politika derler, işte buna politikacı derler. Önemli tarafı daha var. Türkiyenin yeniden kurulduğu zamanlarda Atatürk yoğun olmasına rağmen onunla röportaj yapan yazarın sorularına cevab vermiş. Soruya bakın siz vede cevaba da bakın. Ama unutmayın, ben röportajdan sadece bir kaç kelimeni takdim ediyorum.

Zafer çalacağınıza eminmiydiniz?

Emin olmadan zafer çalmak imkansız?

Bu gücü nerden aldınız?

Sadece Allahımızdan. Allahım Türkiyenin kurtuluşu için benim burda olmamı istemiş. O istemeden hiç bir şey olamaz, olması imkansız zaten.

Düşünüyorum ki yalancı dindarların Atatürkün artık tarihin sayfalarına yazılmış şu röportajını okuması lazım…

Dile gelince, dedim ya din kadar dil de önemli…vede herkes kendi dilinde Allaha ibadet etmeli . Doğru peygamberimiz Arap dünyasında doğmuş, kendisi arab zaten…bu yüzden Kuranımız da arabca yazılmış…ama herkes Kuranı kendi dilinde okumazsa o zaman hiç bir şey anlamaz ki…Arab dilini bilenler için Kuranı okuyarak anlamak kolay ola bilir, ama herkes dil bilmeye meraklı değil ki…Bu yüzden Türk, Türk dilinde, Kürt, Kürt dilinde ibadet ede bilir. Kuranımız Türk dilinde de ola bilir, Kürt dilinde de ola bilir…Sadece ben değil, aklı, düşüncesi gayet normal olan insanların hepsi tıpkı Atatürk gibi düşünerek Allahın gökten yere gönderdiyi kutsal kelimeleri kendi dilinde okuyarak anlamak ister… Bu hakkı kimsenin elinden almak olmaz zaten…

ULDUZE QARAQIZI
ulduzqaraqizi@gmail.com

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.