TRT Arapça Genel Yayın Yönetmeni Serdar Ataş iddialı: "Hedefimiz ilk 3'e girmek" - Haber 1Haber 1

TRT Arapça Genel Yayın Yönetmeni Serdar Ataş iddialı: “Hedefimiz ilk 3’e girmek”

*”Haberin hakikati ortaya çıkardığı yer” sloganıyla Eylül ayında yeniden ve daha güçlü bir şekilde yayına hazırlanan TRT Arapça kanalı oldukça iddialı. TRT Arapça Genel Yayın Yönetmeni Serdar Aktaş, bu hedefini şu sözlerle dile getiriyor: TRT Arapça’yı, dünyada en çok izlenen 20 kanal arasında ilk üçe girecek şekilde hedefliyoruz. Aktaş, TRT Arapça’nın yayın politikasını ise şu sözlerle anlatıyor: “TRT Arapça hiçbir bölgeye veya hiçbir oluşuma karşı kurulan bir kanal değil. Hakkaniyetli bir yayın yapacağız, adaletli bir yayın yapacağız.

TRT Arapça Genel Yayın Yönetmeni Serdar Ataş iddialı: “Hedefimiz ilk 3’e girmek”

01 Eylül 2018 - 16:35

ABONE OL

HAYREDDİN TURAN

Türkiye’nin ulusal TV kanalı TRT, son yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirdi. Bunlardan biri TRT World, diğeri ise TRT Arapça kanalı oldu. TRT World, dünyaya odaklanan, İngilizce yayın yapan global bir TV kanalı. TRT Arapça ise, dünyanın tüm ülkelerindeki Arapça konuşan insanları hedef kitle olarak belirleyen bir kanal.

Uzun bir sürenin ardından yeniden yapılandırma çalışmalarını tamamlayan TRT Arapça, Eylül ayından itibaren çok daha güçlü bir şekilde yayına devam edecek. “Haberin hakikati ortaya çıkardığı yer” sloganıyla yayın yapan TRT Arapça, dünyanın en önemli TV kanallarındaki Arap gazetecileri transfer etti, kadrosunu güçlendirdi.

“TRT Arapça hiçbir bölgeye veya hiçbir oluşuma karşı kurulan bir kanal değil. Hakkaniyetli bir yayın yapacağız, adaletli bir yayın yapacağız” diyen Genel Yayın Yönetmeni Serdar Ataş, yapılan çalışmaları ve hedeflerini Turcomoney’e anlattı…

Türkiye’nin uluslararası Arapça yayın yapan TRT Arap kanalının Genel Yayın Müdürü olarak kanalınızın daha iyi tanımak, bilmek isteyenler için kuruluş amacı nedir ? Bu konuda genel bir değerlendirme yapar mısınız?

ATAŞ-TRT Arapça, TRT’nin kamu yayıncılığı gereğince, Arapça yayın yapan bir haber kanalı. 2015 yılında yine TRT’nin bir kanalı olan TRT World kuruldu. TRT World, küresel ölçekte, yani uluslararası yayın yapan İngilizce haber kanalı olarak planlandı ve bu süre içerisinde çok başarılı oldu. Global ölçekteki haber alanında ciddi yankı uyandırdı, uluslararası ödüller kazanan bir kanal oldu. Şimdi aynı şekilde TRT Arapça’yı da bu model etrafında yeniden yapılandırıyoruz. İnşallah Eylül ayı içerinde bu kanal yeniden yayına başlayacak. TRT Arapça 2010 yılında kuruldu. Türkiye’nin Arap dünyasıyla ilişkilerinde önemli bir açığı kapatmış bir kanal. Eylül ayı içerisinde daha da güçlenmiş olarak yeniden bir yayın süreci başlayacak. Bu, TRT World ve TRT Arapça’nın ortak entegrasyonu ve koordinasyonuyla mümkün olacak. Önemli haber kanallarından Al Jazeera’den Al Arabiya’den, BBC Arapça’dan çok kıdemli gazeteciler transfer ettik. Bu arkadaşlarımız aramıza katıldı. Şu anda çok yoğun çalışma içindeyiz. Program formatlarını yeniden yapıyoruz. Yeni stüdyomuz ve haber merkezimizin dizaynıyla ilgili yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

HEDEF KİTLEMİZ, DÜNYADA ARAPÇA KONUŞAN HERKES

-Dünyadaki kaç ülkeye yayıncılıkta ulaşıyorsunuz. Arap dünyasındaki izleyici kitlesi TRT Arap yayınlarına kolayca ulaşabiliyorlar mı?

ATAŞ-Eylül ayı içerisinde inşallah Türkiye. TRT World kanalından sonra çok güçlü bir uluslararası habercilik yapan ikinci bir yabancı dilde yayın yapan kanala kavuşmuş olacak. TRT Arapça bir yönüyle Türkiye meselelerine, Türkiye’yi ilgilendiren konulara yoğunlaşan, ama öteki taraftan da uluslararası kimliği itibariyle Arap dünyasının tamamına ulaşan bir kanal. Hem HD hem FD yayın yapacak olan bir TV kanalı. Sadece Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Arap ülkelerine değil global ölçekte Arapça konuşan nüfusa da hitap ettiği için hem Avrupa’da hem Amerika’da, Asya da dahil olmak üzere, Arapça konuşan göç etmiş, global ölçekte Arapça konuşan bütün kesimlere ulaşacak. Yani sadece Arap bölgesi değil global bir yayın yapacak. Sadece televizyon kanalı olarak kurulmuyor, dijital olarak güçlü bir platform da kuruluyor. Sayılar değişebilir ama genel olarak Arap demografik yapısıyla ilgili yapılan çalışmalara göre 30-35 milyon kişi Arapça konuyor. Burada bizim avantajımız şu olacak. Türkiye’nin durmuş olduğu ahlaki pozisyon, jeopolitik pozisyon Arap halkının sevdiği, takdir ettiği bir pozisyon olduğu için İstanbul merkezli güçlü bir Arapça yayın yapan uluslararası haber kanalından yapılacak yayın, enformasyon ciddiye alınacak ve izlenecektir diye düşünüyoruz. Dijital platformlarda almış olduğumuz veriler itibariyle TRT Arapça zaten önemli bir yere oturuyor. Ama Eylül ayından itibaren bu Arap sokağında özellikle Türkiye’ye olan teveccühü bizim açımızdan çok ciddi bir fırsat yapacağını düşünüyoruz.

ARAP DÜNYASININ NABZINI TUTACAĞIZ

-Yayın içeriği ile ilgili bilgi verir misiniz? Hangi programlara ağırlık vereceksiniz? Nasıl bir yayın olacak?

ATAŞ-Bir haber kanalı olduğumuz için bizim içeriklerimizin tamamı haberle ilişkili olan konular olacak. Bu konulara yoğunlaşacağız. Biz günde 16 canlı haber bülteni ile birlikte, tartışma programları gençlere yönelik, kadınlara yönelik programlar yapacağız. Aynı zamanda sabah kuşağımız olacak. Sabah kuşağımız, hem sabahı güzelleştirmek hem de evde oturan izleyici için hazırlanan bir kuşak. Öte taraftan ekonomi ağırlıklı programlarımız, spor ağırlıklı programlarımız da olacak. Çünkü Türkiye, Arap yatırımcılar için çok önemli bir merkez. Dolayısıyla Türkiye’nin sahip olduğu bu imkanları, bu potansiyeli de Arap dünyasına daha taze hazırlanmış bir dille, görsellerle birlikte ekrana taşıyacağız. Bir izleyici, TRT Arapçayı izlediği zaman Türkiye ile ilgili önemli meselelerin tamamına vakıf olacak. Ama aynı zamanda Arap dünyasının nabzının da hem sosyolojik durumunu, hem psikolojik ortamını, hem siyasi durumunun nabzını tutacak.

HEDEFİMİZ İLK 3’E GİRMEK

-TRT Arapça, çok geniş bir coğrafyayı, Arapça konuşan tüm izleyicileri hedeflediğine göre bu çapta bir ekibin, editoryal kadronun da olması gerekiyor. Ekibi kimlerden oluşturdunuz? Uluslararası düzeyde isim yapmış, Arap dünyasından ünlü kişiler de var mı?

ATAŞ-Şu anda bizim haber merkezimizde hemen hemen dünyanın her ülkesinden personel var. Bir çeşit Arap Birliği’ni yansıtıyor. Bu yayıncılığımız için önemli. Biz bu çeşitliliğe çok önem verdik. Önem vermemizin birkaç tane nedeni var. Birincisi dengeli yayın yapabilmek. Dengeli yayın yapabilmek için çeşitliliği yakalamanız gerekiyor. Tek sesli bir haber merkezi, tek sesli bir ekran olmayacak. Dolayısıyla bütün Arap ülkelerinin tamamından biz gazeteci almaya önem verdik. Bu çeşitliliğin sağlanması gerekiyor. Farklı bakış açılarının, farklı deneyimlerin buraya taşınması gerekiyor. İkincisi kadın-erkek dengesine çok çok önem verdik. Personelin yarısının kadın, yarısın erkek. Bu bizim için önemli. Aynı zamanda Arap dünyasının her ülkesinden personele sahip olduğumuz için bu ülkelerle ilgili gelişmeleri en derinlikli, en doğru şekilde yansıtabileceğiz. Bu ülkelerle doğrudan organik bağı olan kişiler kanalıyla bu enformasyonu izleyicimize en doğru ve derinlikli bilgiyi yansıtmak istiyoruz. Dolayısıyla bu da bu açıdan önemli. Buna ek olarak aynı zamandan başka ülkelerden gazeteci arkadaşlarımız da var. İngiltere’de, Fransa’da, Almanya’da, Amerika’da çalışmış olan çok sayıda gazeteci bizim aramıza katıldı. Başka önem verdiğimiz mesele de şuydu. Farklı deneyimlere de önem verdiğimiz için biz bilindik ölçekteki ilk 10’a giren, aynı zamanda bölgesel yayın yapan uluslararası Arap haber merkezlerinin tamamından da aynı zamanda belirli düzeylerde çalışan kişileri aramıza dahil ettik. Bu arkadaşlarımızın tecrübeleri de buraya yansıyacak. Bunun içinde Al Jazeera var, Al Arabiya var, BBC Arapça var, Sky News Arapça var. Yani bir yönüyle geldikleri ülke açısından çeşitliliğe önem verdik. Geldikleri haber merkezleri açısından çeşitliliğe önem verdik ki dengeli bir haber merkezi olsun. Aynı zamanda derinlikli yayın yapabilelim diye düşündük. Coğrafi olarak da deneyim olarak da çeşitlilik oluşturduk. Bunlar gerçekleştirdiğimiz şeyler. Şu anda bu personelimiz, yeni yayın döneminin hazırlıklarını yapıyor. Şu an itibariyle yeni yayın döneminin test yayınlarına başladık. Eylül’ün son haftasında açık yayına geçeceğiz. Elbet de alımlarımız devam ediyor, ama önemli bir kısmını gerçekleştirmiş olduk. Bir taraftan bizim haber merkezimizin koşulları iyileştiriliyor, bir taraftan büyük Türkiye’nin görkemine yakışır büyük bir görkemli stüdyo hazırladık. Bunların görselleri hazırlandı, ekranda hangi fontların renklerin renk temalarının kullanılacağı aşağı yukarı bizim ekrandaki bütün görsel unsurlar, seyirciye nasıl hitap edeceğimize kadar tüm çalışmalar planlandı. Bunları yaparken de uluslararası alanda kendini ispatlamış ünlü şirketlerle çalıştık. Bu konuda meselemiz temelde şudur. Rahat bir biçimde söyleyebilirim. Arap medyasının diğer global ölçekte yayın yapan, daha doğrusu uluslararası yayın yapan ama kuzey Afrika yoğunluklu yayın yapan diğer haber merkezleri ile ilişkilerimiz çok dostane ilişkiler. Ama bu dostane ilişkinin bir başka boyutu da rekabet boyutu. Dolayısıyla TRT Arapça’yı biz aşağı yukarı ilk üçe girecek, rekabet edebilecek şekilde hedefliyoruz. 2019 yılı içerisinde bizim çok rahatlıkla ilk beşe girebileceğimizi görüyoruz. Çok detaylı bir pazar araştırması yaptık. Altı ay süren ve profesyonel bir şirketle, ekiple pazar araştırması yaptık. Bunun sonucunda biz kendi stratejimizi geliştirdik. İlk beşte yer alabileceğimizi yirmi itibariyle de ilk üçü zorlayacağımızı düşünüyoruz.

-Gençlere, kadınlara yönelik programlar ne ölçüde TRT Arapça kanalında yer alacak?

ATAŞ-Kadınlar için belli bir kuşak hazırladık. Gençler için belli bir kuşak hazırladık, Arap dünyasındaki azınlıkları da unutmadık. Sesi kıstırılmış olan çoğunlukların da ihtiyaçlarını karşılayacak programlar hazırladık.

-Hedef kitleniz hangi ülkeler olacak?

ATAŞ-Arap dünyası derken sadece Körfez ülkeleri, Suriye, Irak ve Mısır değil . Aynı zamanda Kuzey Afrika’ya yönelik de özel programlarımız olacak.

-Son yıllarda Türkiye’de ev –ofis, banka satın alan, yatırım yapan Arap yatırımcıların sayısı ciddi bir şekilde arttı. Bu yönüyle bakıldığında TRT Arapça kanalı bu kesimlere yönelik, ekonomi ile ilgili ne tür yayınlar yapacak?

ATAŞ-Ekonomi kuşağımız olacak daha çok yatırımlar konusunda olacak. Sadece o gün borsada ne olduğu haberleri ile değil Çok derinlikli bir biçimde yatırım fırsatlarını da izleyicinin önüne getirecek bir yayın yapacağız. Bir yönüyle de dünyanın diğer bölgelerinden hem haber verecek hem de ilginç insan hikayelerini ekrana taşıyacak olan programlar ve belgeseller de yapıyoruz. Bunlara ek olarak haber bültenleri, günlük haber programları, tartışma programları kadınlara gençlere yönelik, dünyanın diğer taraflarından da ilginç hikayeleri ekrana taşıyacak bir ekip kuruldu. Araştırmacı gazetecilik yapacak ve bu bölgede Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın tamamında kamu yararını gözeten bir araştırmacı gazeteci ekibimiz kuruldu. Bu ekibimizin içerisinde uluslararası isimler var. Bu arkadaşlarımız da öyle herkesin her kanalda kolay kolay göremeyeceği, derin, uzun vadeli araştırmalara dayanan programları yapacak. Buna ek olarak genç bir kanal olduğumuz için Türkiye’nin büyük bir potansiyeli söz konusu. Biz burada dijital platformlarla uyumlu bir ekran oluşturacağız.

TRT ARAPÇA DENGELİ YAYIN YAPACAK

-Günümüzde sayısız TV kanalı var. İzleyiciler, sizi niçin izlemeli? TRT Arapça’nın diğer TV kanallarından farkı nedir?

ATAŞ-Pazar araştırması yaparken temel sorularımızdan biri buydu. Çünkü çok önemli bir konu. Yüzlerce kanal var, bunlar arasında onlarcası Arap dünyasında bölgesel yayın yapan uluslararası haber kanalları. Bu önemli bir problem market açısından. Niçin onları değil de sizi tercih etsin. Ben burada şunu görüyorum. Pazar araştırmasında yaptığımız ve vardığımız sonuçlardan birisi bir tanesi buydu. Arap medyası bu haberleri, programları derinlikli, objektif veremiyor. Bunların isimlerini vermeyeyim çünkü bir çoğuyla hem dostane ilişkilerimiz var aynı zamanda rakiplerimiz olduğu için isim vererek bunları diskalifiye etmek istemem. Bir kısmı örneğin Yemen savaşı konusunda, İsrail meselesi konusunda, bir bölgesel kriz konusunda tamamen bir ülkenin bir propaganda makinesi olarak çalışırken, diğeri ona karşı tamamen kendisini pozisyonlayıp tamamen propaganda makinesine dönüşüyor. Sürekli kavgaya vurgu yapan, kavgaya çağıran, sürekli mevcut olan krizi derinleştiren, yapıcı olmayan, yıkıcı olan bir yayın yapılıyor. Arap dünyasında özellikle gençlerin bundan çok çok rahatsız olduğunu gördük. Dolayısıyla TRT Arapça’nın buradaki pozisyonu herhangi bir ülkenin propaganda makinesi olarak yayın yapmak değil. Zaten yeteri kadar bölünmüş olan bu bölgede biz birliğe çağıracağız. Yani bu ayrışma çağında TRT Arapça birliğe çağırı, ortak tarihsel kültüre, siyasal kültüre, ortak değerlerimize vurgu yapan, köprü inşa etmeye çalışan, ayrılığa değil ,kavgayı derinleştirmeye değil köprü inşa etmeye çalışan dengeli bir yayın takip edecek. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim bunu .TRT Arapça hiçbir bölgeye veya hiçbir oluşuma karşı kurulan bir kanal değil. Yani şu anda Arap dünyasındaki birçok kanal birilerine veya bir ülkeye veya ülkelere karşı durmuş durumda. Bu açıdan özgün bir yapısı olan kanalız. Gerçekleri söylemek bize maliyetli bile olsa buna devam edeceğiz. Ama bunu yaparken ısrarla mezhepsel farklılıklara, etnik farklılıklara, politik farklılıklara yoğunlaşıp onları derinleştiren değil ,bütün bunların tamamının bizim geleneğimizin, kültürümüzün bir parçası olduğu ve zenginliğimiz olduğunu vurgulayarak bir yayın yapacağız. Bu yüzden de bizim temel sloganımız, “haberin hakikati ortaya çıkardığı yer” olacak TRT Arapça için. TRT Arapça’yı bunun üzerine kuruyor olacağız. Hakkaniyetli bir yayın yapacağız. Adaletli bir yayın yapacağız. Hakaret ve küfür etmedikleri sürece birbirlerine, birilerine saldırmadıkları sürece, birbirlerinin farklılıklarına saygı duydukları sürece her türlü çeşitliliği biz bu ekranda görmek istiyoruz.

-Yayınlarınız daha çok canlı mı olacak, yoksa bant yayını mı yapacaksınız?

ATAŞ Yayınlarımız yüzde 78 oranında canlı yayın olmuş olacak.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.