"AVM" alış veriş merkezleri (perakende yasası) - Haber 1Haber 1

“AVM” alış veriş merkezleri (perakende yasası)

03 Şubat 2014 - 15:21

ABONE OL

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’mızın gündeme taşıdığı Perakende Yasa Tasarısı’nın görüşe açılmasıyla
birlikte; basınımızda yer alan haberlerde, ismimin de geçtiği yorumlar nedeniyle görüşlerimi kamuoyuna sunarak konuyu yeniden özetlemek istiyorum.

Öncelikle; 21. asra damgasını vuran serbest pazar ekonomisi öncülüğünde yaşanan küreselleşme sürecinde; ticari engellerin kalkıp, gümrük duvarlarının yıkıldığı, acımasız bir rekabetin doğduğu ve Dünyanın, küresel tek bir pazara dönüştüğünü hatırlatmak gerekiyor.

Bizler, AVM’lere hiçbir zaman karşı olmamakla birlikte, “yeter ki yerinde kurulsun” düşüncesiyle faydaları ve zararlarını dikkate alarak önlem almayı öngördük. AVM’ler kuruluş bakımından çağın gerektirdiği konfora sahip çekici mekanlar olduğu kadar, Maliye yönünden vergi tahsil kolaylığı, kısmen de olsa kayıt dışılığın önlenmesi ve Sosyal Güvenlik olgusu yönünden faydalı gelişmelerdir. Ne var ki gelişmiş ülkelerin hiç birinde bizdeki mevzuat boşluğu yok! Bu sebeple yıllardır başıboş bir yapılanma ve uygulamalarla karşı karşıyayız.

Yaşanan gerçekler karşısında Dünya da gelişen ticari teamüllere direnmek yerine, ülke menfaatlerini düşünerek gecikmeden önlem alınması gerekiyor.

Çarpık yapılanan şehirlerimizde, kontrolsüzce açılan AVM’ler özellikle esnafın ve trafiği yoğun olan merkezlerde kurulunca sıkıntılı tablo daha da büyüdü. Anayasamızdaki 172. Madde “Devlet Tüketiciyi koruyucu tedbirler alır”, 173. madde ise “Devlet Esnaf ve Sanatkârı koruyucu ve destekleyici tedbirler alır” diyor. Gerekli tedbirler geciktiği için bugün yüz binlerce esnafımız büyük sıkıntılarla karşı karşıyadır… Oysa bizim; mahalle içinde ‘Bakkal, Kasap, Manav Amca’ kültürümüz vardı.

Önlem alınabilseydi yeni yapılaşmalar, kültürümüze en az zarar vererek ve esnafımıza toparlanma zamanı tanıyarak sağlanabilirdi. Nitekim son yapılan araştırmalara göre; Bakkal Amca’ların, Süpermarketler karşısında payları yüzde 11’lere gerilemiş durumda. (Dünya Gazetesi 20.01.2014)

Bu sorumluluktan hareketle 58. ve 59. Hükümetlerde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yaptığım dönemlerde öncelikle 06.3.2003 tarihinde, 4822 sayılı Tüketicinin korunması hakkında Kanununu
çıkararak gerekli önlemleri aldık. O dönemde attığımız bu adım AB ilerleme raporlarında övülen bir konu olmuştu.

İkinci olarak şimdilerde “Perakende” yasası olarak sunulan “Büyük Mağazalar” yasa tasarısını hazırlarken, 2004 yılında öncelikle başta Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda olmak üzere gelişmiş ülkelerin mevzuatlarını inceledik. Ardından Valilerimiz, Belediye Başkanlarımız, Sivil Toplum Kuruluşlarımız, büyük mağaza yetkilileri, iş dünyasının önde gelen TOBB; TİSK gibi kuruluşlarıyla yapılan toplantılar sonucunda hazırladığımız tasarıyı, Bakanlıklar ve ilgili kamu kuruluşlarının görüşlerine açtık ve ardından Bakanlar Kurulu’na sunduk. Ne yazık ki bu tasarıyı, yasalaştırma imkanı doğmadı ve sonuçta bugünkü çarpık yapılaşma gelişti.

Çarpık yapılanan şehirlerimizde, kontrolsüzce açılan AVM’ler özellikle esnafın ve trafiği yoğun olan merkezlerde kurulunca sıkıntılı tablo daha da büyüdü.

Yasa kapsamında beklentilerimiz özet olarak şunlardı:

1–Belediyeler rant elde etmek için olur-olmaz yerlere ruhsat veriyordu. Yeşil alanlar, spor alanları, trafik açısından sorunlu caddeler AVM’lerle işgal ediliyordu. Bu nedenle AVM kurulacak yerlerin önceden imar planlarında yer almasını, eğer imar planları hazır değilse, Valilerin başkanlığında bir komisyonca kararlaştırılması öngörüldü. Böylece yapılaşmanın daha çok şehrin yoğun ticaret ve trafik bölgelerinin dışında kapalı satış alanlarının en az yarısı kadar park yerine sahip güvenli mekanlarda kurulması sağlanmış olacaktı. Oysa şimdi elverişsiz, güvensiz, mekanlarda out-let, süpermarket, hipermarket vb. İsimlerden geçilmiyor.

2–Uluslararası sermayenin doğrudan üretim ortaklığı yatırımları öngörülmüşken, aksine onlar pazarımıza ortak oldular. AVM rafları ithal mallarıyla doldu, cari açığımızı oluşturan dış ticaretimiz olumsuz yönde etkilendi. İstedik ki; ithal ettikleri döviz değeri kadar iç pazardan temin ederek raflarına koyup sattıkları malları ihraç ederek, yurt dışındaki mağazalarında da satsınlar.

3–Özellikle KOBİ’lerden temin ettikleri malların bedellerini zamanında ödeyip, satın alma anlaşmalarında olmayan hizmet bedeli, raf ve reklama iştirak, anons vb. isimler altında kesinti yapıp ticaret erbabını zor durumda bırakmasınlar.

4–Genelde “Taşınıyoruz”, “Kapanıyoruz”, “Tasfiye Ediyoruz” ya da “Seri Sonu Satışları” “Out-let” gibi aldatıcı kampanyalarla yüzde 70’lere varan indirimler, sıfır faizli uzun vadeli ilanlarla haksız rekabet sağlayıp, halkı da aldatmasınlar. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yılda iki defa, yaz ve kış mevsimi sonunda kampanya yapılabilsin. “Taşınma”, “kapanma” gibi zorunlu hallerde ise bağlı olduğu oda kararı ve gözetimiyle süresi belirlenmiş satışlar olabilsin.

5–Promosyon veya zararına satışlarla küçük işletmeleri haksız rekabetle zora sokup kapattırmasınlar.

6–Son kullanma tarihi geçmiş ve sağlıksız standart dışı gıda maddelerini indirim mağazalarında halka sunmasınlar.

7- 2000’li yıllarda sayıları 100’ü aşmayan şimdilerdeyse beş bine yaklaşan büyük mağazaların yan kuruluşları veya müstakil kurulan zincir mağazaları, indirim marketleri mahalle aralarına kadar sağlıksız bir yapılanma ile yayıldılar. Bodrumlarda, katlarda ara duvarları, bazen de taşıyıcı kolonları kaldırarak güvensiz yapılar şeklinde çoğalıyorlar. Park yerleri yok, malzeme ikmali sırasında trafik tıkanıyor. Esnafa büyük ölçüde zarar veriliyor.

Sonuç olarak; çok gecikmesine rağmen hiçbir alt yapı araştırması yokmuş ve ilk defa gündeme geliyor gibi sunulan Perakende Yasa Tasarısı’nın bir an önce yasalaşması, esnafın öncelikli beklentisi. Burada dikkat edilecek önemli bir husus; kesimleri tatmin etmeyen, aynı zamanda, çarpık yapılaşma ile oluşmuş, başta zincir mağazalarına, indirim marketlerine dokunulmazlık kazandıracak, onları koruyup, pazara ciddi kuruluşların girmesine mani olacak bir yasanın oluşmamasıdır.

Mihenk Taşı
58 ve 59 Hükümette Sanayi ve Ticaret Bakanı
İş Dünyası Vakfı Başkanı

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.