Obama gidiyor mu? - Haber 1Haber 1

Obama gidiyor mu?

02 Ağustos 2012 - 12:01

ABONE OL

Sarkozy’nin gideceğini aylar öncesinden haber1.com’da bildiren (“Sarkozy gidiyor mu?” 27 ekim 2011.haber1.com) Siyaset bilimci Prof.Dr.Bener Karakartal soruyor: önümüzdeki kasım ayında “Obama gidiyor mu?”

Kamuoyu araştırmaları ABD’de seçimlere birkaç ay kala Barack Obama’nın oylarının eriyeceğini gösteriyor. Sanki Obama’nın muhteşem karizması artık çiziliyor gibi. Rakip Cumhuriyetçi partinin adayı Mitt Romney’nin kamuoyu araştırmalarında oy oranı Obama’nınkinin önüne geçmiş durumda.

Siyaset bilimi açısından durum nasıl açıklanmalı? Obama’nın gerilemesinin sebebi rakip adayın gücünden mi kaynaklanıyor? Kesinlikle değil. Tam tersine Romney’in yurtdışında yaptığı gezilerde kırdığı potlar bir çok Amerikalıyı kızdırıyor. Obama’nın gerilemesinin sebebini Obama’nın kendisinde aramak gerek. Amerikan ekonomisi tekliyor. İşsizlik önlenemiyor. Amerikalıların yüzde ellibeşi ekonominin gidişatından memnun değil. Obama’yı başarısız buluyorlar.

Ekonomik kriz affetmiyor. Kuzeyinden güneyine Avrupa’da yapılan tüm seçimlerde iktidarda bulunan hükümetler kaybetti. Yerine muhalefet partileri geldi. Çok kez onlarda başarılı olmadı. Yerlerini kaosa bıraktılar. Yunanistan ve İspanya bu durumda. Henüz genel seçimlere gitmeyen Almanya’da da durum farklı değil. Merkel’in iktidarı sallanıyor.

DEĞİŞİKLİK BAŞKANLIK VE YARI BAŞKANLIK SİSTEMLERİNDE DAHA VAHİM.
Parlamenter sistemlerde çeşitli amortisörler var. Parti içi lider değişiklikleri daha kolay yapılıyor. İngiltere Muhafazakar partisi içinde belki iki sene içinde ikinci kez lider değişikliğine gidilecek. Değişim başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerinde ise büyük gürültü yapıyor. Adeta bir volkan gibi. Bütün güç başkanlarda toplandığı için onların gidişi bir deprem gibi bütün sistemi sarsıyor. Başkanlık sisteminin gücü başkandan geldiği için gidişindeki sarsıntıda sistemde iz bırakıyor.

Bu nedenlerle bu sistemlerde başkanların anayasalarda ön görüldüğü üzere iki kez peş peşe seçilmeleri ön görülüyor. İkinci kez seçimi kazanamayanlar ise tarihe başarısız siyasetçi olarak geçiyor. Buna son bir örnek Sarkozy. Ancak tek bir dönem iktidarda kalabildi. Kaybetmesi hem kendisi hem partisi için bir yıkım oldu.

Sarkozy’nin gideceğini aylar öncesinden tahmin ettik: “haber1.com”da 27 ekim 2011’de “Sarkozy gidiyor mu?” dedik. 7 ay sonra Sarkozy gitti. Amerika’da seçimlere üç buçuk aydan az zaman kaldı. Şimdi soruyoruz? 6 kasım’da Obama gidiyor mu?

BAŞKANLIK SİSTEMLERİ ÜLKEDEN ÜLKEYE ÇOK FARKLI AMA KRİZ BENZER SONUÇLAR VERİYOR.
Yarı başkanlık sisteminin uygulandığı Fransa’da başkan çok güçlü ve sistem çok merkezi. Sarkozy’i yirmiden fazla dev patron şahsen tutuyordu. Bir kısmı ile okul arkadaşı olduğum için bizzat biliyorum. Devlet televizyonları Sarkozy’e bağlıydı. Özel televizyonlarda patronları dolayısıyla gene Sarkozy’ye tutsaktı. Buna rağmen Sarkozy ancak bir dönem iktidarda kalabildi ve devrildi. Sosyalist partinin en silik liderlerinden olan François Hollande iktidara geldi. Hollande’ı iktidara getiren kendi başarısı değildi. Sarkozy’nin başarısızlığıydı. Sarkozy bütün dünyayı kendisinden nefret ettirmeyi başarmıştı. Ama onu deviren ekonomik kriz oldu. Ekonomik kriz affetmiyor.

Amerika’da sistem çok farklı. Fransa’da olduğu gibi merkezi büyük disiplinli partiler yok. Partiler daha çok seçimden seçime faaliyet gösteren gönüllü kuruluşlar. Büyük sermaye ve medya bağımsız. Amerikan demokrasisinin türü bu. Sistem farklı da olsa ekonomi seçimlerde bir numaralı etken. Sarkozy Fransa’da tek bir dönemde tuşa geldi. Dört yıl önce Amerika’da dev umutlar uyandırarak iktidara gelen ilk siyah başkan Obama’da tek bir dönem iktidarda kaldıktan sonra devrilecek mi? Ekonomik kriz diğer ülkelerde olduğu gibi onu da devirecek mi? Obama’nın işi çok zor.

TÜRKİYE’DE BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN DURUMU ÇOK FARKLI AMA GENE DE ÇOK DİKKATLİ OLMASI GEREKİYOR.
Ak parti 2002yılında daha önceki partilerin yolsuzlukları nedeniyle iktidara geldi. Gelir gelmez eski dönem politikacılarını yüce divana sevk etti. Ama bundan bir netice çıkmadı. Yüce divanda hem Mesut Yılmaz hem Hüsamettin Özkan beraat ettiler. Ak parti eski dönemin darbe teşebbüslerini affetmedi. Ergenekon davaları devam ediyor.

2014’de ne olacak? Ak parti örgütü çok güçlü ama onu iktidara partisini de aşan bir galaksi getirdi. Bu galaksi içinde çok önemli bir unsur “cemaat” idi. Şimdi araları eskisi kadar güçlü gözükmüyor. Ak parti içinde de iktidar hırsı bazı liderleri ele mi geçirdi? Bu başka bir soru işareti.

Ak parti dışında da iktidar hırsı ile yanan kişiler var. Bunların başında sivil toplum kuruluşlarının medyatik olmayı başarmış liderleri var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çok güçlü karizması onların yıldızlarının sönükleşmesine kısmen yol açtı. Ama pusuda olan başka iktidar tutkunlarıda var: eski siyasetçilerle akrabalıkları olan sırtını büyük sermaye ve medyaya dayayan akademik ünvanlı bazı gençlerin de alternatif lider olma rüyasını gördüklerini hissetmek gerek.

2008 krizi tahminlerin aksine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı haklı çıkardı. 2008 krizi Türkiye’yi teğet geçti. Şüphesiz ekonomi daha da başarılı olabilirdi. İstanbul’da üçüncü köprü, Çanakkale köprüsü Avrupa sermayesiyle yap işlet modeliyle çoktan gerçekleşebilirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’nın başarısı sonunda elindeki kadrolarla sınırlı. Daha başarılı elemanlarla daha başarılı bir Avrupa politikası, daha başarılı bir sermaye akışı elde edilebilirdi.

2014’e giderken durum Başbakan Erdoğan için genelde çok başarılı. Durumu Sarkozy’nin ve Obama’nın durumuyla taban tabana zıt. Ama yukarda altını çizdiğimiz hususları devamlı hatırlamak gerek. Pusuda çok fazla rakip var. Avrupa politikası başarısız. Bölge bir ateş çemberi gibi. Şüphesiz çarşı pazarda herşey var. İşsizlik kontrol altında. Ama 2014’e gidişi otomatik vitese bağlamamak lazım. Ekonomik ve siyasi göstergelerden gözü bir an bile ayırmamak lazım.

PROF. DR. BENER KARAKARTAL

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.