DHA YURT BÜLTENİ-1 - Haber 1Haber 1

DHA YURT BÜLTENİ-1

1)AFRİN’DE EYP İNFİLAK ETTİ: 3 ŞEHİT, 3 YARALI

23 Mart 2018 - 8:52

ABONE OL

1)AFRİN’DE EYP İNFİLAK ETTİ: 3 ŞEHİT, 3 YARALI
 
ZEYTİN Dalı Harekâtı ile terör örgütlerinden arındırılan Suriye’nin Afrin ilçesinde, teröristlerce önceden tuzaklanan el yapımı patlayıcının (EYP) infilak etmesi sonucu 3 asker şehit oldu, 3 asker yaralandı. Afrin merkezinde bomba ve patlayıcı arama-tarama çalışması sırasında, teröristler tarafından önceden tuzaklanan el yapımı patlayıcı infilak etti. Öğleden sonra meydana gelen patlamada 3 asker şehit oldu, 3 asker yaralandı. Şehit askerlerin cenazeleri, sınırdan alınarak Hatay Devlet Hastanesi’ne götürülürken, yaralılar da bölgedeki ilk müdahalelerinin ardından hastanelere taşınarak tedaviye alındı.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında, 22 Mart 2018 tarihinde icra edilen arama-tarama faaliyetleri esnasında el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucunda; 3 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 3 kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, şehitlerimizin kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile yüce Türk milletine başsağlığı ve sabır; yaralanan kahraman silah arkadaşlarımıza acil şifalar dileriz” denildi.

TOKAT’A ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
Suriye’nin Afrin kentinde arama tarama çalışması sırasında teröristlerin kaçarken tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan 3 askerden Piyade Sözleşmeli Er Gökhan Güllü’nün (25) acı haberi, Tokat’ın Turhal ilçesindeki baba ocağına ulaştı.
Acı haber, Celal Mahallesi’nde oturan anne Naciye ve baba Şahin Güllü’ye İlçe Kaymakamı Ahmet Süheyl Üçer, Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Geniş ve askeri yetkililer tarafından verildi. Haberi alan aile fertleri ve yakınları büyük üzüntü yaşadı. Bekar olan şehit Güllü’nün ailenin iki çocuğundan küçüğü olduğu, izinli olarak geldiği memleketinden 3 gün önce tekrar Afrin’e gittiği öğrenildi. Haberin duyulmasının ardından çok sayıda vatandaş başsağlığı için şehidin evine akın etti. Şehidin evine ve sokağa Türk bayrakları asıldı. Şehidin 20 gün önce sosyal medya hesabından ‘Suriye Afrin’den Selamın Aleyküm’ diyerek bir paylaşımda bulunduğu görüldü.

HATAY’A ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
Suriye’nin Afrin bölgesinde teröristlerin kaçarken tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Hasan Kadir Demiral’ın (23) acı haberi, askeri yetkililer tarafından merkez Antakya ilçesindeki Aksaray Mahallesi’nde oturan babası Mustafa Sami Demiral’a verildi.
Şehidin babası Mustafa Sami Demiral, “Ne mutlu bana ki şehit babası oldum. Alın yazısı buymuş. Vatan sağolsun, mevlam böyle uygun görmüş” dedi. Bekar olan şehidin baba evine Türk bayrakları asıldı. Kardeşi Taner Demiral’ın da İstanbul’da vatani görevini yaptığı öğrenilen şehit Hasan Kadir Demiral’ın bugün Hatay’da düzenlenecek törenin ardından toprağa verilmesi bekleniyor.

ANTALYA’YA ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) yürüttüğü Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında Afrin’de arama tarama faaliyetleri sırasında el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit düşen sözleşmeli er Muhittin Talha Çalışkan’ın (22) Antalya’daki ailesine şehadet haberi verildi. Şehidin cenazesi, bugün Burdur’da toprağa verilecek.
Suriye’nin Afrin bölgesinde yürütülen Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında dün el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit düşen 3 askerden sözleşmeli er Muhittin Talha Çalışkan’ın Antalya’nın Kepez ilçesinde oturan ailesine şehadet haberi, Kepez Kaymakamı Hamdullah Suphi Özgödek, Antalya Merkez Komutanı Albay Haklan Eroğlu, Kepez İlçe Emniyet Müdürü Murat Baz tarafından sağlık görevlileri eşliğinde verildi. Çamlıbel Mahallesi’nde oturan şehidin annesi Melike, kardeşleri lise öğrencileri Rumeysa ve Baha gözyaşı döktü. Şehadet haberini alan ailenin yakınları ve komşuları da şehidin evine geldi. Belediye ekipleri tarafından şehidin evine ve oturduğu sokağa Türk bayrakları asıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi ise şehidin evinin önüne taziye çadırı kurdu.

DUVARA TERTİBİNİ YAZDI
1.5 yıldır sözleşmeli er olan Muhittin Talha Çalışkan’ın, vatani görevini yapmadan önce evinin bahçe duvarına adının baş harfleriyle birlikte ’96/2 MTÇ’ yazdığı görüldü. Aslen Burdur Bucaklı olan ve Antalya’da oturan şehidin babası Arif Çalışkan’ın, 5 yıl önce rahatsızlığı nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi.

ŞEHİDİN PAYLAŞIMI
Şehit Çalışkan sosyal medyadaki hesabında yaptığı bir paylaşımda ise ‘Futbolcu milli takımdan çıkar son dakika olur, asker vatan için ölür altyazı olur’ ifadelerine yer verdi. Bu gece Antalya’ya getirilecek şehidin cenazesi, bugün memleketi Burdur’un Bucak ilçesindeki Hacısarılar Şehitliği’nde toprağa verilecek.

Görüntü Dökümü
———————
TOKAT
———–
-Şehidin evinin görüntüsü
-Sokağa asılan bayraklar
-Şehidin fotoğrafları

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ / TURHAL(Tokat),(DHA)

HATAY
———-
– Şehit evine ve mahalleye Türk bayrakları asılması
– Şehidin evi önünde bekleyen yakınları
– Şehit evinden genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK / HATAY,(DHA)

ANTALYA
————–
– Askeri ve sivil araçlar görüntüleri
– Askerlerden görüntü
– Sağlık ekipleri görüntü
– Vatandaşlar görüntü
– Taziye çadırı kurulması
– Ağlayan vatandaş görüntüsü
– Ev dış plan
– Mahalle sakinlerinin gelişi
– Duvardaki 96/2 MTÇ yazısı

Haber-Kamera: Bülent TATOĞULLARI-Mehmet KILIÇASLAN /ANTALYA,(DHA)

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
================================================

2)NEVŞEHİR’DE ASKERİ UÇAK DÜŞTÜ: 1 PİLOT ŞEHİT
 
NEVŞEHİR’in Gülşehir ilçesi Ovaören köyü yakınlarındaki dağlık alana F-16 tipi savaş uçağı düştü. Şiddetli bir patlamanın ardından alevlerin yükseldiği olay yerine giden arama-kurtarma ve sağlık ekibi bir pilotun naaşına ulaştı. Türk Hava Kuvvetleri’ne ait eğitim amaçlı dün saat 18.30 havalanan F-16 savaş uçağı, Nevşehir’in Gülşehir ilçesine bağlı Ovaören köyü yakınlarında dağlık bir alanda kaza kırıma uğradı. Havada ikmal görevi için kalktığı sanılan F-16’nın düşmesi sırasında şiddetli bir patlama oldu ve ardından bölgeden alevler yükseldi. Çevrede bulunan köylüler patlama sesi ve ardından alev topu gördüklerini belirterek, jandarma ve polise ihbarda bulundu. Bunun üzerine bölgeye arama ve kurtarma ile sağlık ekipleri sevk edildi.
Kısa sürede uçağın enkazının bulunduğu bölgeyi ulaşan ekipler bir pilotun şehit olduğunu belirledi. 500 metre karelik bir alana yayılan uçağın enkazının bulunduğu bölge jandarma tarafından güvenlik çemberine alındı. Şehit pilotun naaşı ise hastaneye kaldırıldı. Bu arada uçağın enkazında inceleme yapacak olan kaza-kırım ekibinin Eskişehir’den Nevşehir’e doğru  hareket ettiği belirtildi. 
‘UÇAK DÜŞTÜKTEN SONRA ŞİDDETLİ BİR PATLAMA OLDU’
Gülşehir ilçesi Ovaören köyü sakinlerinden Serkan Korkusuz, uçağın saat 20.05 sıralarında düştüğünü ve şiddetli bir patlamanın ardından yangın çıktığını söyledi. Korkusuz, uçağın parçalarının geniş bir alana yayıldığını da söyledi.
GAZ SIZINTISI UYARISI
Bu arada kaza yerine ulaşan DHA ekibinin çekim yapmasına uçaktan gaz sızıntısı olduğunu gerekçesiyle enkaza yaklaşmalarına izin verilmedi. Alanda görevli jandarmaların da yüzlerinde maske takılı olduğu görüldü.
Genelkurmay Başkanlığı uçak kazasını ilk olarak Twitter adresinden yaptığı paylaşımla duyurdu. Yapılan açıklamada, “Eğitim maksadıyla bölgede bulunan bir F-16 uçağı, Nevşehir civarında kaza kırıma uğramıştır” denildi. Ardından ise Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada uçağın enkazına ulaşıldığı ve bir pilotun şehit olduğu belirtilerek şöyle denildi:”22 Mart 2018 tarihinde eğitim maksadıyla saat 18.30 sularında kalkış yapan bir F-16 tipi savaş uçağımız Gülşehir/Nevşehir civarında henüz bilinmeyen bir nedenle kaza kırıma uğramıştır. Olayın ardından derhal arama kurtarma faaliyetlerine başlanmış ve kısa sürede uçağımızın enkazına ve kahraman personelimizin naaşına ulaşılmıştır. Bu elim kaza neticesinde şahadet mertebesine erişen kahraman silah arkadaşımıza Allah’tan rahmet, değerli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve yüce Türk Milletine başsağlığı dileriz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

VALİ AKTAŞ İNCELEME YAPTI
Nevşehir’in Gülşehri ilçesi Ovaören köyü yakınlarında düşen F-16 savaş uçağı ile ilgili Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, olay yerinde inceleme yaptı. Kaza yerinde şehit üsteğmenin naaşını ambulansla Gülşehir Devlet Hastanesi’ne uğurlayan Vali Aktaş, yaptığı açıklamada şehidin pilotun kimliği hakkında bilgi vermedi. Vali Aktaş, Maalesef bir askeri personelimiz meydana gelen uçak kazası sonucu şehit olmuştur. Ailesine ve Türk Silahlı Kevvetleri’ne başsağlığı dilerim dedi.
Kaza bölgesine gelen Nevşehir Ak Parti Milletvekili Mustafa Açıkgöz de gazetecilerin sorusu üzerine, Adana’dan havalanan bir F-16 uçağımınız nedeni henüz belirlenemeyen bir kaza sonucu kırıma uğramıştır. Olayla ilgili Genelkurmay Başkanlığı tarafından gerekli kırım işlemleri ve araştırma yapılmaktadır dedi. Açıkgöz, kazanın oluşu hakkında henüz bir bilgi sahibi olmadıklarını ifade etti.
Bu arada düşen uçakta şehit olan pilot üsteğmenin naaşının sabah Adana’daki birliğine götürüleceği ve buradaki törenin ardından memleketi Samsun’a uğurlanacağı belirtildi.

ŞEHİT ATEŞİ SAMSUN’A DÜŞTÜ 
Nevşehir’in Gülşehir ilçesi Ovaören köyü yakınlarındaki dağlık alana düşen F-16 tipi savaş uçağında şehit olan Üsteğmen Yasin Boy’un memleketi Samsun’daki ailesi, acı haberle gözyaşına boğuldu.
Adana’dan saat 18.30 sıralarında eğitim için havalandıktan sonra Nevşehir’in Gülşehir ilçesine bağlı Ovaören köyü yakınlarında dağlık alana düşen F-16 savaş uçağının pilotu Üsteğmen Yasin Boy’un şehadet haberi Samsun’daki ailesine bildirildi. Evli 1 çocuk babası olan Üsteğmen Yasin Boy’un acı haberi, babası Ayhan Ramazan ve annesi Güllü Boy’ya ziyarette oldukları Kavak ilçesinde ilçe protokolü ve askerler tarafından verildi. Boy çifti, çocuklarının şehadet haberiyle gözyaşlarına boğuldu. Şehidin İlkadım ilçesindeki baba ocağına Türk bayrakları asıldı. Şehitin 2 erkek kardeşinin daha olduğu öğrenilirken, çocuğunun ve eşi Çağla Boy’un Nevşehir’de yaşadığı öğrenildi. 

Görüntü Dökümü
———————
-Olay yerinden fotoğraflar
——-(EK)
-Olay yeri inceleme çalışmaları
-Vali ve Milletvekilinin açıklamaları
-Genel ve detaylar
——–
-ŞEHİDİN FOTOĞRAFLARI

Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN-Metin YILDIRIM-Hakan AKGÜN / GÜLŞEHİR(Nevşehir)-SAMSUN,(DHA)

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
==================================================

3)BİTLİS’TE EL YAPIMI PATLAYICI İNFİLAK ETTİ: 1 ŞEHİT, 1 YARALI 

BİTLİS kırsalında sürdürülen operasyonlar sırasında PKK’lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 1 asker şehit oldu, 1 asker de yaralandı.Kent merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Hizan yolu üzerinde bulunan Sehi Ormanları bölgesinde yürütülen operasyonlar sırasında, PKK’lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcı, askerlerin geçişi sırasında infilak etti. Patlamada, 1 asker şehit oldu, 1 asker de yaralandı. Olay yerine sevk edilen helikopterle bölgeden alınan yaralı asker, Bingöl Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Güvenlik güçlerinin bölgedeki operasyonlarının sürdüğü bildirildi. 

BİTLİS VALİLİĞİ’NDEN AÇIKLAMA
Bitlis Valiliği, kent merkezine bağlı Sehi Ormanları’nda operasyon sırasında PKK’lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 1 askerin şehit olduğu ve bir askerin de yaralandığı olayla ilgili açıklama yaptı. Valilikten yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Bitlis ili, Sehi Ormanları Bölgesi’nde icra edilmekte olan operasyon kapsamında 22 Mart 2018 günü, saat 14.20 sıralarında Çüyüktepe Mevkii’nde BTÖ mensuplarınca araziye yerleştirilen el yapımı patlayıcı maddenin infilak etmesi sonucu Uzm.J.IV Kad.Çvş Şükrü Çakar şehit olmuş, J.Muh.Asb.Kd.Bçvş Mehmet Türkmen hafif şekilde yaralanmıştır. Şehidimize Allah’tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı, yaralı askerimize acil şifalar dileriz.Güvenlik güçlerimiz bölge halkımızın da desteği ile huzur ve güvenliği sağlamak maksadıyla, ilimiz genelinde terörle mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.”

ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ, MEMLEKETİNE UĞURLANDI
Bitlis kırsalında sürdürülen operasyonlarda, PKK’lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan evli ve 2 çocuk babası Jandarma Uzman Çavuş Şükrü Çakar (36) için dün akşam saatlerinde Bitlis İl Jandarma Komutanlığı’nda tören düzenlendi.
Törene, Vali Vekili Tolga Polat, Vali Yardımcısı Tekin Erdemir, Tatvan 10. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Tamer Atay, İl Jandarma Komutanı Yardımcısı Albay Ufuk Urgun, Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, kurum amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, vatandaşlar, asker ve şehidin ailesi katıldı. Şehit Uzman Çavuş Çakar’ın Türk bayrağına sarılı cenazesinin tören alanına getirilmesinin ardından bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından şehit Çakar’ın özgeçmişi okundu. Duaların okunmasının ardından Çakar’ın cenazesi askerlerin omuzlarında taşınarak helikoptere konuldu. Şehit Çakar’ın cenazesi defedilmek üzere memleketi Konya’ya uğurlandı. Törene katılan Çakar’ın ailesi, gözyaşlarına hakim olamadı.

KONYA’YA ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
Biltis’te Sehi Ormanları  Bölgesindeki operasyon sırasında teröristlerce daha önceden yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit düşen  Jandarma Uzman Çavuş Şükrü Çakar’ın (36) memleketi Konya’ya  ateşi düştü.
Bitlis Jandarma Bölge Komutanlığınca, Sehi Ormanları Bölgesine düzenlenen operasyonda daha önceden yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu  şehit düşen Uzman Çavuş Şükrü Çakar’ın, Konya kent merkezinde oturan babası Abdullah ve annesi Emine Çakar’a, acı haber, askeri yetkililer tarafından verildi. 15 yıllık uzman çavuş olan şehit Çakar’ın, eşi Halise Çakar ile kızları  Emine Nehir Çakar (6) ve Birsen Beren Çakar’ın(5), Bitlis Tatvan’da oturduğu öğrenildi.  3 kardeş olan şehit Çakar’ın baba evine Türk bayrakları asıldı. Şehit Çakar’ın, bugün Doğanhisar ilçesi Deştiğin Mahallesi’ne defnedilmesi bekleniyor.   

ŞEHİDİN CENAZESİ KONYA’YA GETİRİLDİ
Bitlis’te, Sehi Ormanları bölgesindeki operasyon sırasında, teröristlerce önceden yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan evli ve 2 çocuk babası Jandarma Uzman Çavuş Şükrü Çakar’ın (36) cenazesi askeri uçakla memleketi Konya’ya getirildi. Şehidin cenazesini havalimanında ailesi, askeri yetkililer karşıladı. Şehidin annesi Emine, babası Abdullah ve eşi Halise Çakar gözyaşlarına hakim olamadı. Şehidin cenazensi Beyhekim Devlet Hastanesi Morguna konuldu.
 
Görüntü Dökümü
———————
– Şehidin baba evinin dışından detay
– Genel ve detay
– Şehidin fotoğrafı
——
– Uçağın piste yanaşması
– Cenazenin indirilmesi
– Cenazenin araca konulması
– Şehit yakınlarının ağlaması
– Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK / KONYA-BİTLİS,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===================================================

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Suriye sınırında (ek)
4)KİLİS’TEKİ BİRLİKLERİ DENETLEDİ

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, beraberinde kuvvet komutanları ve 2’nci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel ile birlikte Suriye sınırında yer alan Kilis’teki birlikleri denetledi. Orgeneral Akar, beraberindeki komutanlarla ziyaret ettiği harekat merkezinde, Afrin’deki terör örgütlerine yönelik sürdürülen ‘Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin bilgi aldı.

Görüntü Dökümü
———————
-Ziyaretten görüntüler

Haber: KİLİS,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================================

5)BİNGÖL’DE 60 KİLOLUK EL YAPIMI PATLAYICI İMHA EDİLDİ

BİNGÖL merkez kırsalında tespit edilen ve 2 adet 12 kiloluk mutfak tüpüne tuzaklanarak hazırlanan toplam 60 kilogramlık el yapımı patlayıcı, sağlanan güvenliğin ardından imha edildi.
Jandarma ekipleri tarafından tespit edildikten sonra imha edilen el yapımı patlaycı ile ilgili Bingöl Valiliği’nce yapılan yazılı açıklamada, “Bingöl İl Jandarma Komutanlığı tarafından; merkez ilçe mülki sınırlarında, 22 Mart 2018 tarihinde 2 adet 12 kilogramlık mutfak tüpü içerisine hazırlanmış uzaktan komutalı 60 kilogramlık el yapımı patlayıcı tespit edilmiş, gerekli emniyet tedbirleri alınarak yerinde imha edilmiştir. Bingöl İl Jandarma Komutanlığı, bölge halkımızın da desteğiyle huzur ve güvenliği sağlamak maksadıyla, ilimiz genelinde bölücü terör örgütü ile mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir” denildi. 

Görüntü Dökümü
———————
Bulunan el yapımı patlayıcı
El yapımı patlayıcının imha anı
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: BİNGÖL,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==================================================

6)ŞEHİT BİNBAŞI’NIN EŞİNE ERDOĞAN’IN MEKTUBU TESLİM EDİLDİ, MEZARINA ESKİŞEHİRSPOR FORMASI ÖRTÜLDÜ

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın yeşil bir Türkiye için kaleme aldığı mektubu ile karaçam tohumu, Afrin şehidi Binbaşı Mithat Dunca’nın eşi Lütfiye Dunca’ya Vali Özdemir Çakacak tarafından teslim edildi. Ayrıca, ‘Mithat Dunca’ yazılı 26 sırt numaralı Eskişehirspor forması şehidin mezarına örtüldü ve yanındaki ağaca asıldı.
Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, geçen 15 Mart’ta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’de yürüttüğü ‘Zeytin Dalı Harekâtı’nda yaralanan ve tedavi gördüğü Hatay’daki hastanede kurtarılamayarak şehit düşen Piyade Binbaşı Mithat Dunca’nın Eskişehir’deki babaevini ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleşen ziyarette Vali Özdemir Çakacak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı ‘Daha yeşil bir Türkiye’yi birlikte inşa edelim’ projesi kapsamında içerisinde kendi yazdığı mektubu ile karaçam tohumunun bulunduğu zarfı şehidin eşi Lütfiye Dunca’ya verdi.
Şehidin eşi Lütfiye Dunca, Vali Özdemir Çakacak evden ayrıldıktan sonra gazetecilere “Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum. Eşimin hatırasını yaşatmak için daha yeşil bir Türkiye için. Bunun içinde tohumlar var. Onları bize gönderdiği için teşekkür ediyorum. Onun yanına bu tohumları gömüp inşallah yeşil bir Türkiye ve sonsuz teşekkürler ediyorum, sağ olsunlar, bizimle oldukları için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

‘İNTİKAMINI ALDIKLARI İÇİN İÇİMİZ BİRAZ RAHAT’
Lütfiye Dunca, bir gazetecinin “Afrin tamamen kuşatıldı. Kahramanlarımız orada büyük mücadele veriyor. Bunun için neler söyleyeceksiniz?” demesi üzerine, “Hepsinden Allah razı olsun. Herkes vatan için. Benim eşim de vatan için şehit oldu. Onlar da onun intikamını aldıkları için en azından biraz içimiz rahat. Herkesten Allah razı olsun. Teşekkür ediyorum” dedi.

MEZARINA ESKİŞEHİRSPOR FORMASI ÖRTÜLDÜ
Bu arada, Şehit Binbaşı Mithat Dunca’nın daha önce arkadaşına gönderdiği mesajındaki “Söyle, Es-Es bu sene Süper Lig’e çıkarsa mezarımı ziyaret etsinler. Erkan Zengin ve diğerleri” vasiyeti üzerine, Eskişehirsporlu taraftarlar tarafından ‘Mithat Dunca’ yazılı 26 sırt numaralı Eskişehirspor forması, Vişnelik Mahallesi Hava Şehitliği’nde şehidin mezarına örtüldü ve yanındaki ağaca asıldı. Şehidin mezarının üzerindeki çiçekler ve Türk bayrakları arasında ise el yazısıyla yazılmış ‘Komutanım. İntikamınız defalarca alınmıştır. Hakkınızı helal et komutanım’ notu dikkat çekti.
Eskişehirsporlu futbolcuların da bugün saat 14.00’te Şehit Binbaşı Mithat Dunca’nın mezarını ziyaret edecekleri belirtildi.

Görüntü Dökümü
———————
-Şehidin eşi Lütfiye Dunca’nın konuşması ve gazetecilerin sorusunu yanıtlaması,
-Şehidin mezarının yanındaka ağaca asılı Eskişehirspor formasının,
-Mezarın üzerindeki formanın,
-Mazar üzerindeki yazılı kağıdın görüntüsü,
-Şehidin sağlık fotoğrafları,
-Vali’nin şehidin eşine zarfı teslim ederken çekilmiş fotoğraf 

Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN / ESKİŞEHİR,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================

7)TARTIŞTIĞI ABLASINI ÖLDÜRÜP, İNTİHAR ETTİ

EDİRNE’nin Uzunköprü ilçesine bağlı Babalan Köyü’nde yaşayan Birol Beykoz(45), hemşire ablası Filiz Bolkan’ı(49), av tüfeğiyle vurarak öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti.
Uzunköprü’nün Balaban Köyü’nde işsiz olan ve engelli olduğu belirtilen bir ablası Nergiz Beykoz ile yaşayan Birol Beykoz, iddiaya göre ailelerinden kalan evin tadilatı ile ilgili Kuşadası Devlet Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan ablası Filiz Bolkan’ın köye çağırdı. Yıllık izne ayrılan 2 çocuk annesi Bolkan, geldiği köyde ağabeyi Birol Beykoz ile henüz belirlenemeyen nedenle tartışma çıktı.  Tartışma sırasında evde bulunan av tüfeğini alan Beykoz, ablasının başına 2 el ateş ederek öldürdü. Ardından dayısı Selahattin Balcı’yı telefonla arayarak, “Ablamı öldürdüm” dedi ve aynı tüfekle kalbine ateş açarak intihar etti. Komşuları, silah sesleri duyması üzerine girdikleri evde abla ile kardeşi yerde kanlar içinde yattıklarını görünce durumu jandarma ve sağlık ekiplerine haber verdi. Köye gelen sağlık ekipleri Filiz Bolkan ile Birol Beykoz’un öldüğünü belirledi. Jandarma ve savcının incelemesini ardından 2 kişinin cesetleri otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

‘İNTİHAR ETMEDEN BENİ ARADI HELALİK İSTEDİ’
Birol Beykoz’un ablasını öldürdükten sonra telefonla aradığı dayısı Selahattin Balcı, iki kardeşin çok iyi anlaştıklarını belirterek, “Birol beni cep telefonumda arayarak, ‘ablamı vurdum, hakkınızı helal edin’ dedi. Hiç beklemiyordum. Bunu nasıl yaptı bilmiyorum, çok şaşkınım. Aralarında hiç sorun yoktu. Ablası ile birlikte babadan kalma eski evi tadilat ediyorlardı. Çok şaşkınız” dedi.

Görüntü Dökümü
———————
Jandarma  ve olay yerinden genel
Olayın yaşandığı evden genel detay
Selahattin Balcı ile röp.
Cenazelerinin araca konulması
Detaylar

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY / EDİRNE,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================

Şarkışla’da pompalı katliam: 5 ölü (4)
8)SANIKTAN KAN DONDURAN İFADELER

Kahramanmaraş’ta yakalandıktan sonra Şarkışla Jandarmasına teslim edilen şüpheli Fırat Yurdakul ilçeye getirilerek Cumhuriyet Savcısı gözetiminde sorgulandı. Şüpheli, ifadesinde 5 kişiyi nasıl öldürdüğünü tek tek anlattı. Köyde hayvancılık ve çobanlık yaptığını anlatan Yurdakul, öldürdüğü kişilerden Tarık Esen’in kızı Pınar Esen ile 8-9 yıldır aşk yaşadıklarını iddia ederek, “Birbirimizi yıllarca sevdik. Bu sevgimizi evlilik olarak güzelleştirmek istedim. 2017 yılı yaz aylarında Pınar’ın annesi Nesrin Esen ile görüşmüştüm. Bana ‘Bu kız ile artık evlen, bir yuva kurun’ diye söylemişti. Ben de zaten ‘Pınar’sız yaşayamam, ben onsuz yaşayamam’ demiştim. Ancak bizim yapacağımız bu evliliğe Pınar’ın babası olan Tarık Esen karşı çıktı. Yaz aylarındaki bir görüşmemizde bana hitaben ‘Senin gibi birine ben kız vermem, sen kimsin ki benden kız alacaksın, ben çobana kız falan vermem, benim kızım şehirde kalacak’ dedi. Ben de ‘Sen bana Pınar’ı vermezsen beni öldürmüş olursun, ha ölmüşüm ha Pınar’sız kalmışım’ dedim Her defasında bana hakaret etti ve beni aşağıladı. Benim sevgimi anlayamadılar. Olaydan 3 gün önce yine Tarık ile bir telefon görüşmesi yapmıştım. Bu görüşmede ‘Pınar’ı seviyorum, sen yıllarca ailene sahip çıkmadın. 8-9 yıldır eşinden çocuklarından ayrı kaldın, senin yerine ben sahip çıktım’ dedim” dedi. Bir kaç kez yaptıkları görüşmelerde bu diyalogların tekrarlandığını belirtti. Tarık Esen’in köye geleceğini söylediğini, kendisinin ise ‘Gel de beni öldür, zaten beni böyle yaparak öldürüyorsun, bari namusunu temizlemiş olursun’ dediğini anlattı. 

‘MESAJLARA CEVAP VERMEYİNCE EVLERİNE GİTTİM’
Sevdiği kızın babasının bir araya gelmelerine hep engel olduğunu belirten Yurdakul Tarık Esen’in köye geldiğini, dünkü olay sırasında öldürdüğü arkadaşı Oğuz Taylan Koral’dan öğrendiğini anlatan Yurdakul, alkol aldıktan sonra Tarık’ı aradığını ama açmadığını, daha sonra mesaj attığını ifade etti. Yurdakul mesajında, ‘Duydum ki köye gelmişsin, Hoş geldin, Sevdiğim kızın babası’ yazdığını, cevap gelmeyince ‘Kızın olmadan ben yaşayamam, ya gel benim canımı al, ya da beni Pınar’ sız bırakma’ dediğini, üçüncü mesaj yazmamda ise ‘Ben namussuz biriysem gel namusunu temizle, ben namussuz değilim, sevdiğim için ölmekte öldürmek de benim için güzel’ yazdığını belirtti.  Mesajlara cevap gelmeyince Tarık Esen’in annesi Cennet Esen’in telefonunu aradığını ve “Artık Tarık bizim yakamızı bıraksın, bizi bize bıraksın, yeter artık bize karışmasın bizi ayırmasın” dediğini dile getirdi. Cennet Esen’in kendisine “Sana verecek kızımız yok, sen git kendine başkasını bul, yıllarca sevip de ayrılan ilk sen değilsin” dediğini iddia eden şüpheli, kendisinin ise “Pınar’ sız yaşamaktansa ölürüm de öldürürüm de” dediğini söyledi.

‘ÜÇÜNÜ VURDUM, ÇOCUĞA BİR ŞEY YAPMADIM’
Bu konuşmaların ardından alkol aldığını, sonrasında ise internetten sipariş ettiği 8 mermi kapasiteli af tüfeğini ve yanına 3-5 mermiyi daha alarak, kendi evine 300-400 mesafedeki Esen ailesinin evine gittiğini anlatan şüpheli Yurdakul, “Sevdiğimi vermemeleri nedeniyle kafamda her şey bitmişti. Kış olduğu için köyde fazla insan yoktu. Evin önünde Cennet Esen ile karşılaştım. Bana, ‘Defol git, oğlumun başını belaya sokma’ dedi. Tarık evin içerisinden koşarak geliyordu. Elimdeki av tüfeği ile hedef alarak ateş ettim. Bu sırada babası İbrahim Esen evin içinden çıktı. Annesi de tüfeğe sarılarak bana engel olmaya çalıştı. Bir el de Cennet Esen’e ateş ettim. İbrahim Esen de salondan çıktı. Çekmeceden bir şey almaya çalıştığını gördüm. Ona da ateş ettim. İbrahim Esen salon kısmında Cennet esen balkonda yere yığıldı. Evde küçük de bir kız vardı. Evin içine doğru kaçtı. Ben çocuğa bir şey yapmadım. Vurduklarımın ölüp ölmediğin kontrol etmedim. Etrafta kimse yoktu” dedi.

‘BAKKALI HAKARET ETTİĞİ İÇİN VURDUM’
Evden çıktıktan sonra köy içinde 700-800 metre yürüdüğünü ve kimseye rastlamadığını anlatan Yurdakul, tüfeği mezarlık kenarına bırakıp Celal Koral’ın dükkanına gittiğini anlattı. Kendisinden içki istediğini, onun da kendisine hakaret ve küfür ederek mevcut borcunu ödemeden vermeyeceğini söylediğini anlattı. Dükkandan ayrıldığını, Celal Koral’ın ancak söylediği ağır sözlerin zoruna gittiğini belirterek şunları beyan etti: 
“Mezarlık kenarına bıraktığım tüfeği tekrar aldım. Tekrar dükkana geldim. İlk gittiğimde Celal tekti. İkincisinde oğlu Taylan da yanındaydı. Celal, ‘Oğlum tüfek’ deyince büfenin dışından Celal’e doğru ateş açtım. Taylan elimdeki tüfeğe sarıldı. Bu defa da ona ateş ettim. Dükkanda rastgele ateş açtım. Tüfekteki mermiler bitince yanımdaki 3-5 fişeği daha yerleştirdim ve tekrar ateş ettim. Dükkanda Celal Koral’a ait otomatik tüfek vardı. Onu yanıma aldım. Bir koli içki aldım. Kasada 500-600 lira kadar para vardı. Onu da alarak otomobille oradan ayrıldım. Sonrasında da arazi yollarını kullanarak bölgeden ayrıldım. Yolda aracın yakıtını fulledim. Gaziantep Nurdağı’na gidecektim. Burada annemi son bir kez görüp intihar etmeyi planlıyordum. Sonrasında Kahramanmaraş’ta polis beni yakaladı.”
Şüpheli Fırat Yurdakul, jandarmadaki ifadesinin ardından Şarkışla Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi. Şüpheli daha sonra yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde adliyeye sevk edildi. Yurdakul, sağlık kontrolü için sevk edildiği hastaneye giriş yaparken DHA muhabirinin ‘Pişmanmısın’ sorusuna “Pişman değilim. Sevdiğim için yaptım” dedi. Zanlıya çelik yelek giydirildiği görüldü. 

Görüntü Dökümü
———————
-Şüphelinin jandarma eşliğinde hastaneye getirilişi
-Alınan önlemler
-Şüphelinin ‘Pişman değilim’ sezleri

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER / ŞARKIŞLA(Sivas),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================================

Kayınpederinin cenazesine giderken kazada karnındaki ikiz bebekleriyle öldü (EK)
9)AYNI TABUTTA 3 CENAZE

Denizli’nin Acıpayam ilçesinde, solunum yetmezliğinden ölen kayınpederi 70 yaşındaki Musa Akın’ın cenazesine giderken hamile olduğu 6 aylık ikiz bebekleriyle birlikte kazada ölen Ayşe Akın’ın (31) ve ölen kayınpederi için cenaze töreni düzenlendi. Kazadan hafif yaralı olarak kurtulan Beytullah Akın, babasının cenazesine katılamadı ancak eşinin cenazesinde yer aldı. Biri kız ikiz bebekler annelerinin kollarına konularak aynı tabutta birlikte toprağa verildi. 
Acıpayam ilçesi Hisar Mahallesi’nde önce kayınpeder Musa Akın, ardından da gelini Ayşe Akın, toprağa verildi. Musa Akın, öğlende Akça Hisar Camisi’nde düzenlenen cenaze namazı sonrası mahalle mezarlığında toprağa verildi. İkindi namazının ardından da Ayşe Akın için cenaze namazı kılındı. Akın’ın hastanede hayatını kaybettiği sırada sezaryenle alınan ancak ölen biri kız ikiz bebekleri de yanına konuldu. Cenaze namazına hafif sıyrıklarla kurtulduğu kazadan sonra hastanedeki tedavisi tamamlanan eşi Beytullah Akın da katıldı. Yakınlarının yardımıyla ayakta durabilen Beytullah Akın, eşini ve ikiz bebeklerini son yolculuğuna uğurladı. Ayşe Akın ve kayınpederi Musa Akın, mezarlıkta yan yana toprağa verildi. Otomobilin ön koltuğunda, annesinin kucağında olan 2 yaşındaki Eymen Akın da kazadan mucizevi şekilde yara almadan kurtarıldığı öğrenildi. Yaşadığı şok nedeniyle sürekli ağlayan ve ne olup bittiğinin farkında olmayan Eymen’i yakınları sakinleştirmeye çalıştı. Kazada ayrıca ailenin 9 yaşındaki oğlu Süleyman Akın da hafif yaralandı. 
Görüntü Dökümü
———————
– Morgda ölen annenin oğlu Eymen’den görüntü
– Eymen’i yakınları sakinleştirmeye çalışması
– İkiz bebeklerin küçük tabut içinde morgdan çıkarılması
– Annenin cenazesinin çıkarılması
– Kayınpeder Musa Akın’ın cenaze namazından
– Anne Ayşe Akın’ın cenaze namazının kılınması
– Eşi Beytullah Akın’dan görüntü
– Akın ailesinin fotoğrafı 

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================================

10)ELAZIĞ’DA İKİ CİP KAFA KAFAYA ÇARPIŞTI: 5 YARALI
 
ELAZIĞ’da, iki cipin kafa kafaya çarpıştığı kazada 5 kişi yaralandı.
Kaza, dün akşam saatlerinde, Ataşehir Mahallesi Hacı Sadettin Efendi Bulvarı’nda meydana geldi.  Güntaç T. idaresindeki 07 AGA 40 plakalı cip, karşı yönden gelen ve sürücüsünün adı belirlenemeyen 23 LA 791 plakalı cip ile kafa kafaya çarpıştı. Meydana gelen trafik kazasında 5 kişi yaralandı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. 5 yaralı, olay yerindeki ilk müdahalelerinin ardından ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. İtfaiye ekipleri kaza yapan araçlarda benzin kaçağı olmasından dolayı bölgeyi boşaltarak önlem aldı.
Yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenilirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
———————
-Kazadan görüntü 
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Erkan BAY / ELAZIĞ,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=================================

11)YANAN TIR’DAN YARALI KURTULDU
 
ADANA’da park halindeyken alev alan demir yüklü TIR’ın şoförü Mustafa Çam (32), araçtan yaralı olarak kurtarıldı.
Hatay’ın İskenderun ilçesinden Adana’daki bir firmaya demir getiren Mustafa Çam, saat 04.00 sıralarında, sabah yükü teslim etmek için yönetimindeki 27 HS 735 plakalı TIR’ı merkez Seyhan ilçesi Onur Mahallesi Tekel Caddesi’nde yolun sağına park etti. Çam’ın aracın kontağını kapatmasının hemen ardından TIR, kupa kısmından alev aldı. Bu sırada yoldan geçen vatandaşlar, TIR’ın kapısını açıp, Çam’ı alevlerin arasından çekerek kurtardı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Alev topuna dönen TIR’ın lastikleri de yangında patlayınca, çevrede kısa süreli panik yaşandı. İtfaiye ekiplerinin 2 tanker ile müdahale ettiği TIR, yaklaşık yarım saatte söndürüldü. TIR kullanılamaz hale gelirken, vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar oluşan Çam ise ambulans ile Adana Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisi devam eden Çam’ın durumum ağır olduğu belirtildi.  Uzman itfaiye erleri, yangının kesin çıkış nedenini belirlemek için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü
———————
– Olay yerinden görüntü
– İtfaiye erlerinden görüntü
– TIR’dan yükselen alevlerden görüntü
– İtfaiye erlerinin alevlere müdahale etmesi
– İtfaiye aracından görüntü
– Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ / ADANA,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================================

12)KAÇAN EHLİYETSİZ SÜRÜCÜ KOVALAMACAYLA YAKALANDI
 
ADANA’da otomobiliyle polisin dur ihtarına uymayıp kaçan sürücü, kovalamacayla yakalandı. Sürücü, ehliyetinin olmadığı için kaçtığını söyledi.
Merkez Yüreğir ilçesi D-400 karayolunda saat 03.30 sıralarında devriye gezen polis ekipleri, şüphe üzerine 31 SD 667 plakalı otomobili durdurmak istedi. Ancak, ihtara uymayan sürücü, yoluna devam etti. Polis ekiplerinin peşine düştüğü otomobil, Girne Köprüsü’nden Seyhan ilçesine geçiş yaptı. Buradan Fuzuli, Seyhan ve Debboy caddelerini geçip, Güney Kuşak Bulvarı’na giren sürücü, Eminağa Caddesi’nden ara sokaklara girdi. Sürücüsünün izini kaybettirmeye çalıştığı otomobil, polis araçlarına çarptı. Otomobil, Manisalı Alibey Caddesi’ne çıkışta durduruldu. İsmi açıklanmayan sürücüsü ile yanındaki arkadaşı gözaltına alındı. Arkadaşıyla birlikte Hürriyet Polis Merkezi’ne götürülen sürücü, ehliyeti olmadığı için kaçtığını söyledi. Şüphelilerin işlemlerinin sürdüğü bildirildi.

Görüntü Dökümü
———————
– Polis araçlarından görüntü
– Aracın başındaki polislerden görüntü
– Gözaltına alınan şüphelilerden görüntü
– Şüphelinin ‘Arkadaşa dur dedim, durmadı” demesi
– Otomobilin ehliyetsiz sürücüsünden görüntü
– Sürücünün gazeteciye tekme atmaya çalışması
– Şüphelilerin polis aracına bindirilmesi
– Otomobilden görüntü
– Otomobilin polis araçlarına çarpması sonucu oluşan kaza izinden görüntü
– Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ /ADANA,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================================

13)ÖLDÜRÜLEN ÇİFTİN KAPATTIRDIĞI MERMER OCAĞININ ÇED BAŞVURUSUNDA TEPKİ

ANTALYA’nın Finike ilçesinde geçen yıl öldürülen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin mahkeme yoluyla kapattırdığı mermer ocağının yeniden yapılan ÇED başvurusuna ilişkin toplantı yapıldı. Toplantıya katılan bölge halkı ve çevreciler karara tepki gösterdi.
Finike ilçesinde doğaya zarar veren taş ve mermer ocaklarına karşı yürüttükleri mücadeleyle tanınan ve geçen yıl mayıs ayında öldürülen Ali Ulvi (61) ve Aysin Büyüknohutçu (61) çiftinin, mahkeme yoluyla kapattırdığı evlerine yaklaşık 300 metre mesafedeki mermer ocağı için yeniden ÇED başvurusu yapıldı. Ocağın açılması planlanan Alacadağ Mahallesi Kızılcık mevkiinde mermer ocağı kapasite artışı ve kırma eleme tesisi açma talebine ilişkin toplantı yapıldı. Kamuoyunun görüşlerini almak, itirazları değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilen toplantı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Mehmet Akın başkanlığında yürütüldü. 
Toplantıya CHP İlçe Başkanı Okan Tanır, Finike Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri, Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği (TORAÇDER) Başkanı ve Finike Meyve Üreticileri Tarımsal Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Çağlayan, dernek avukatı İsmail Doğan Tunçbilek, TOROÇDER yönetim kurulu üyeleri, muhtarlar ve bölge halkı ile mermer firmasının teknik personeli katıldı. Bartu Mermer firması tarafından projeye ilişkin yapılan sunumu, vatandaş sık sık itirazlarını dile getirerek durdurdu. 

‘MANEVİ ŞAHSİYETLERİNE YAPILAN SAYGISIZLIKTIR’
TORAÇDER Derneği avukatı İsmail Doğan Tunçbilek, taş ocağının kapatılması için mücadele eden Ali Ulvi Büyüknohutçu ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin öldürüldüğünü hatırlatarak, “Bartu mermer tarafından yapılması planlanan taş ocağı faaliyeti ÇED başvurusunun mevzuat ve halkın kabul edip etmemesinden önce burada esas tartışılması gereken nokta, bu taş ocağının kapatılması için mücadele eden iki masum insan olan Ali Ulvi Büyüknohutçu ve Aysin Büyüknohutçu’nun öldürülmüş olmasıdır. Taş ocakları zan altındadır. Cinayet henüz kamuoyunun vicdanını rahatlatacak şekilde aydınlanmamıştır. Kapatılan taş ocağının tekrar açılmaya çalışılması her şeyden önce bu iki insanın manevi şahsiyetlerine ve insanlığa yapılan bir saygısızlıktır” dedi. 

‘OCAK EVİME 50 METRE’
Alacadağ Mahallesi’nde oturan emekli Doğan Çağrı, “Doğma büyüme bu köylüyüm. Kızılcık Yaylası’nda evim var. Benim gibi memur insanların yazlıkları var. 50- 60 nüfusumuz var. Bu bölgede 16 kilometre yerde 13 taş ocağı var. 14’üncü ocağı açmaya çalışıyorlar. Biz bu ocağı istemiyoruz. Yaşamak istiyoruz. Açılmak istenen ocak benim evime 50 metre uzaklıkta. Toz toprak içinde değil insan gibi yaşamak istiyoruz. 13 taş ocağı yetmiyor mu artık? Karşıyım. İstemiyoruz” diye konuştu.

‘AĞAÇLARIMIZ KURUMA DURUMUNA GELDİ’
Alacadağ sakinlerinden emekli Sadık Çağrı, “Bize dedelerimizden, babalarımızdan kalan topraklarımız var. 100 yıldır burada yaşadılar. Emekli olduk, dinlenmek için buraya geldik. Askerinden, öğretmeninden, orman müdüründen bir sürü arkadaşımız var. Bütün ağaçlarımız kuruma durumuna geldi. Hemen 50 metre yukarıya taş ocağı açılmak isteniyor. Kendi sağlığımızı, bitkilerimizin sağlığını tehlikeye atmak istemiyoruz” dedi.

‘HER BİRİMİZ YA AKCİĞER KANSERİYİZ YA DA ASTIM’
TORAÇDER Derneği yönetiminden Bayram Taşel, şöyle dedi:
“Daha önce Karaçay başında bir ÇED toplantısının proje değiştirilerek içerisine kırma eleme sistemi koyarak yeniden ÇED alma müracaatı yapmış Bartu mermer. Burada Meyve Üreticileri Tarımsal Birliği, Ziraat Odası ve köylüler, muhtarlar buna tamamen karşı. Dolayısıyla bu bölgelerde suyun nasıl tüketildiğini, küçükbaş hayvanların nasıl akciğer problemi yaşadığını, arıcılığın tamamen son bulduğunu bu toplantıda yükselen itirazlarından net olarak gördük. Bizim bir isteğimiz var. Bu maden yasası ya iyi denetlenmeli, ocak sahipleri de kurallara uygun faaliyet göstermeli ve çevreye vereceği zarar minimuma indirebilmeliler. Ama mermer ocakları taahhütlerini yerine getirmiyor. Şu an kurmak istedikleri kırma eleme sisteminin bir benzeri Yeşilköy Mahallesi’nde var ve 2 kilometre çapındaki bölgelerde nar ve meyvelerin olmadığı Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tespit edilmiş ve tazminat davaları açılmıştır. Burada da aynı şeyler olacak. Buradaki köylüler, devlet bizim arazilerimizi alsın. Bizi başka yere nakletsin çünkü biz burada artık yaşayamıyoruz. Her birimiz ya akciğer kanseriyiz ya da astım hastasıyız demeye başladı. O nedenle devletin bu konularda çözüm bulması lazım. Arıcılar balını aldıktan sonra kavanozlarda tortu birikiyor. Bunun için arıcılar buraya kovan bile getiremiyor.”

‘BİR DAHA OCAK AÇILMASINA İZİN VERİLMESİN’
Alacadağ köyünde oturan Abdullah Dinç de “Bu toplantı daha önce yapıldı. Bu yer mahkemelik. Mahkeme kararını verdi. Ruhsatı iptal etti. Bunun yanı sıra biz bu köyde yaşayanlar olarak karşı çıktık. Bizim burada ağacımız var, sebzemiz var. Bunlardan çoluğumuzu çocuğumuzu besliyoruz. Bizim isteğimiz burada bir daha ocak açılmasına izin verilmesin” dedi.   
Toplantıda söz alan vatandaşlar, köyde açılması planlanan taşocağını kesinlikle istemediklerini, tozu zehir gibi soluduklarını belirterek, “Elinizi vicdanınıza koyun ona göre rapor hazırlayın. Ya da bize bir yer versinler bize gidelim” dedi. 

‘ALİ ULVİ ÖLMEDİ ARAMIZDA YAŞIYOR’
Toplantı yapılan alana ayrıca ‘Ali Ulvi Büyüknohutçu ölmedi aramızda yaşıyor’, ‘Aysin Büyüknohutçu ölmedi aramızda yaşıyor’, ‘Oksijenime kıyma, sana da gerek’, ‘Temiz doğa sağlıklı toplum’, ‘Rantı değil halkı düşün’, ‘Yaşam ağacı sediri kesme’ yazılı dövizler de asıldı.

Görüntü Dökümü
———————
– Toplantıdan görüntü
– Doğan Çağrı röp
– Sadık Çağrı röp
– TORAÇDER yöneticisi Bayram Taşel Röp
– Dövizlerden görüntüler
– Mermer ocakları uzak plan

Haber-Kamera: Suat SÖĞÜT / FİNİKE(Antalya),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=========================================

14)ÇİFTLİK BANK CEO’SU MEHMET AYDIN’IN YENGESİ TUTUKLANDI

ÇİFTLİK Bank soruşturması kapsamında Mehmet Aydın’ın yengesi Hava Aydın ve şirketin yönetim kurulu üyesi S.Y. tutuklandı.
Sakarya Geyve Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Çiftlik Bank’a yönelik yürütülen soruşturma kapsamında operasyonlar sürüyor. Sakarya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin İstanbul ve Bursa’da eş zamanlı düzenlediği operasyonda şirket CEO’su Mehmet Aydın’ın ağabeyi Fatih Aydın’ın eşi Hava Aydın ve şirketin yönetim kurulu üyesi S.Y gözaltına alındı. İki kişi getirildikleri Sakarya Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Hava Aydın’ın, Mehmet Aydın’a ait farklı bir şirketle bir dönem bağlantısı olduğu öğrenildi.
Geyve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Taraklı Kaymakamlığı’nın talebi üzerine başlattığı soruşturma kapsamında Mehmet Aydın’ın eşi Sıla Aydın, şirket yöneticisi Cemal Çolak, H.T., Ü.G., S.A., S.A. ve E.T tutuklanmıştı. Hava Aydın ve S.Y. ile birlikte tutuklu sayısı 9’a yükseldi.
Görüntü Dökümü
———————
Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi

Haber-Kamera: Aziz GÜVENER /ADAPAZARI(Sakarya),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================================

15)BODRUM’DA, FIRTINA HAYATI OLUMSUZ ETKİLEDİ

MUĞLA’nın Bodrum ilçesinde, dün akşam saatlerinde etkili olan ve zaman zaman saatte 75 kilometre hıza ulaşan rüzgar nedeniyle, Barlar Sokağı olarak bilinen Cumhuriyet Caddesi’ndeki bir binanın çatı malzemesi uçtu. Ahşap ve demir malzemenin bir kısmı karşıdaki işletmenin pergolasına çarparak dururken, diğer parçası ise arka sokaktaki bir otomobilin üzerine düştü. Olayda şans eseri yaralanan olmadı.
Bodrum’da sabah saatlerinden itibaren etkili olan ve akşam saatlerinde hızını arttıran rüzgar, hayatı olumsuz etkiledi. Zaman zaman saatte 75 kilometre hıza ulaşan rüzgar nedeniyle Barlar Sokağı’ndaki bir binanın terasında bulunan, ahşap ve demir kaplı çatı malzemesi uçtu. Uçan malzemenin bir kısmı, 3D sinema olarak kullanılan binanın pergolasının üzerine, diğer kısmı da, arka sokaktaki polis lojmanlarının bahçesindeki, bir polis memuruna ait otomobilin üzerine düştü. Otomobilde hasar meydana gelirken, her iki parçanın uçtuğu yerde vatandaşların olmaması nedeniyle, şans eseri yaralanan olmadı. 
Olay sırasında yakınlarındaki evinin balkonunda kitap okuduğunu belirten Mustafa Tınaztepe, “Bir anda bir karaltı gibi, büyük bir gürültü ile geldi. Etrafa parçalar saçıldı. Sonrasını hatırlamıyorum” dedi. 
Polis ve zabıta ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, düşen parçalar vinçle toplanarak bölgeden kaldırıldı.

Görüntü Dökümü
———————
– Pergoladan genel detay görüntüler
– Barlar sokağından genel detay görüntüler 
– Mustafa Tınaztepe röp.
– Pergolanın aşağı indirilmesinden görüntü

Haber-Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM(Muğla),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===========================================

16)’ULUDAĞ EKONOMİ ZİRVESİ’ VERİLEN RESEPSİYONLA BAŞLADI
 
TÜRKİYE’nin önemli ekonomi buluşması ‘Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin 7’ncisi, düzenlenen resepsiyon ile başladı.
Capital ve Ekonomist Dergileri tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen, CNN Türk, Hürriyet Gazetesi ve Doğan Haber Ajansı’nın medya ortağı olduğu Uludağ Ekonomi Zirvesi, Grand Yazıcı Otel’de verilen resepsiyon ile başladı. Saat 20.00’de başlayan resepsiyonda kokteyl ile birlikte müzik dinletisi yapıldı.
‘Gelecek’ ana teması ile gerçekleşecek ve 2 gün sürecek Uludağ Ekonomi Zirvesi, Türkiye’den ve Dünya’dan 1200’e yakın katılımcıyı ağırlayacak. Zirvede sanayiden ticarete, üretimden perakendeye, finanstan eğitime pek çok sektörün nabzı tutulacak.
Bu arada Uludağ Ekonomi Zirvesi nedeniyle Bursa İl Jandarma Komutanlığı geniş güvenlik önlemleri aldı. 

Görüntü Dökümü
———————
Kokteylden detaylar

Haber-Kamera: BURSA,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================
 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.