DHA YURT BÜLTENİ - 6 - Haber 1Haber 1

DHA YURT BÜLTENİ – 6

Ordu Devlet Hastanesi’nde yangın

22 Mart 2018 - 12:55

ABONE OL

Ordu Devlet Hastanesi’nde yangın
 
Ordu Devlet Hastanesi’nde çıkan yangın korku ve paniğe neden oldu. Hastalar tahliye edildi.
Altınordu ilçesi Şahincili Mahallesi’nde bulunan Ordu Devlet Hastanesi’nde henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. İkinci katta başlayan yangın bir anda büyüdü. Tüm katları duman sardı. Hastalar ve poliklinikte bulunan hasta yakınları ile personel panik halinde hastaneden çıkmaya çalıştı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Hastalar güvenli bir şekilde tahliye edildi. İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi sürüyor.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ 

Haber:Nedim KOVAN/ORDU,(DHA)

============================================

Bakan Gül: Mehmetçik Afrin’de destan yazdı

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Zeytin Dalı Harekatı’nda Mehmetçiğin destan yazdığını söyledi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı ile Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığı’nca düzenlenen ‘İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın açılışına katıldı. Türkiye’deki 66 ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve hükümlülerin ürünlerinin sergilendiği ve 28 Mart’a kadar açık kalacak fuar, renkli görüntülere sahne oldu. Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Gökoğlu, Ak Parti milletvekilleriyle bakanlık bürokratlarının eşlik ettiği Bakan Gül, protokol üyeleriyle fuarın açılış kurdelesini kesip stantları gezerek ürünleri inceledi.

‘İNFAZ SİSTEMİ MODERNLEŞTİ’
Fuarı anlatan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın ardından kürsüye çıkan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, şöyle konuştu:”16 yıldır her alanda olduğu gibi ceza infaz alanlarında da reformlar yapılmaktadır. İnsanı merkeze alarak infaz sistemi modernleştirildi. Asıl olan insanın topluma kazandırılması çalışmasıdır. Bir kişinin kapalı yerde kalmasının ülkeye faydası yok. Üreten, katma değer sağlayan, faydalı olan kişiler toplum ve toplumun düzeni için önemli kazançtır. İş yurtları bugün dünyaya model olacak seviyeye gelmiştir. Bugün 52 binden fazla tutuklu yüzlerce iş kolunda çalışmalar yapmaktadır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın değerli eşi Emine Erdoğan’ın başlattığı okuma yazma seferberliğini çok önemsiyoruz. Okuma yazma seferberliğine de cezaevlerinden tutuklu ve hükümlülerimizin çok büyük desteği olacak. 3 bin 628 tutuklu ve hükümlü bu kampanyaya dahil olacak. 1 milyon kitapla eğitim çalışmalarını yapmak üzere infaz kurumlarında mahkumlarımıza destekler verilmektedir.”

ÇANAKKALE’Yİ ANIMSATTI
Afrin’de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakan Gül, şunları kaydetti:”Çanakkale’de 103 yıl önce 7 düvele karşı bayrağımızı ve vatanımızı savunan kahramanlık destanı yazan şehitlerimizi 103 yıl geçmesine rağmen kıyamete kadar daima minnetle anıyoruz. Çanakkale Zaferi’nden tam 103 yıl sonra büyük bir destanı daha yaşadık. Afrin’de teröre ve teröristlere karşı başlatılan Zeytin Dalı Harekatı, Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde başarıya ulaştı. Mehmetçiğimiz destan yazdı. Türk milleti, tarihi boyunca ne bir yer işgal etmiş ne de işgal altına girmiştir. Bunu bir kez daha dost ve düşman görmüştür. Başkomutan olarak bu kararlı mücadeleye liderliğiyle yön veren Recep Tayyip Erdoğan’ın bu büyük başarıda liderliği unutulmaz. Bu operasyonda şehit olanlara rahmet diliyorum.”

Görüntü Dökümü 
—————————–
– Bakanı Abdulhamit Gül konuşması
– Bakanın mahkumların yaptığı ürünleri incelemesi
– Mahkümların yaptığı ürünlerden genel ve detay görüntüler

SÜRE: 05’07”    BOYUT: 312 MB
Haber:Yusuf BAŞTUĞ-Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA, (DHA)

============================================

MHP’li Taşdoğan: Terörle mücadeleye desteğimiz devam edecek

MHP Gaziantep İl Başkanı Muhittin Taşdoğan, Afrin’in terör örgütünden temizlenmesi için düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı’nda başarı gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını tebrik ettiklerini söyleyerek, terörle mücadeleye desteklerinin süreceğini ifade etti. MHP il binasında toplantısı düzenleyen Taşdoğan, MHP’nin 12’nci olağan genel kurulunda yeniden Genel Başkan seçilen Devlet Bahçeli ile parti MYK ve MDK üyelerine başarılan diledi.
“TERÖR’ÜN İLACI TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİDİR”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 18 Mart da Afrin’i terör örgütünden temizleyerek ilçe merkezine Türk Bayrağı dalgalandırdığını hatırlatarak şunları söyledi: “Afrin’e 18 Mart 2018’de Çanakkale Zaferi’nin 103’üncü, MHP’nin 12’nci büyük kurultay gününde Türk Bayrağı asılmıştır. Ay-yıldızlı, al bayrağın olduğu her yere vefalı Türk gelmiştir, huzur gelmiştir, güven gelmiştir. Bu zaferden dolayı Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını kutluyoruz. Bon terörist, Türkiye’yi tehdit eden son alçak gömülünceye kadar terörle mücadeleye desteğimiz devam edecektir. Nereye kadar gidilmesi gerekiyorsa gidilmelidir. Zira Türk’ün istikameti kızıl elmadır. ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ diyerek akıl tutulması yaşayan Türk Tabipler Birliği’ndeki muhterem şahıslara şunu söylemek isterim. Terör bir halk sağlığı sorunudur. Tedavisi Türk Silahlı Kuvvetleridir. Afrin’de halkın canını, malını, ırzını dolayısı ile sağlığını bozan oradan da Türkiye’ye mikrop saçan teröristler sökülüp atılmıştır.”
Taşdoğan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————
– Toplantının yapıldığı salon
– Toplantıya katılanlar
– Muhittin Taşdoğan’ın konuşması
– Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 120 MB
Haber-Kamera: Eyyüp BURUN- GAZİANTEP,(DHA)

============================================-

Çelikhan’da 2 katlı evde yangın

ADIYAMAN’ın Çelikhan ilçesinde 2 katlı evin balkonunda bulunan çalıların tutuşmasıyla çıkan yangın paniğe neden oldu.
Yangın, gece saatlerinde Yunus Emre Mahallesinde meydana geldi. Hamza Altındağ’ın oturduğu 2 katlı evin balkonunda bulunan çalıların tutuşmasıyla alevlerin yükseldiğini gören vatandaşlar itfaiye ekibinden yardım istedi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri 1 saatlik çalışmayla alevleri söndürerek yangını kontrol altına aldı. Yangında hasar meydana geldi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
———————————-
– Yunus Emre Mahallesi
– Evdeki yangın
– İtfaiye ekiplerinin müdahalesi
– Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 206 MB
Haber-Kamera: Selim SONKAYA-ADIYAMAN,(DHA)

============================================

(ÖZEL)-Kızılırmak’ı kirletmemek için yılda 3 milyon lira harcanıyor

SİVAS Belediyesi tarafından 2007 yılında Alman Kalkınma Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası desteğiyle  16,5 milyon euroya mal olan Atıksu Arıtma Tesisi son teknoloji ile tamamen çevreci bir anlayışla çalışıyor. Sivas’ın atık suyunun Kızılırmak’ı kirletmesini önleyen tesise yılda 3 milyon lira harcanıyor. Sivas’ta kanalizasyon sularının arıtılarak Kızılırmak’a deşarj edilmesi için 2007 yılında 16,5 milyon euroya mal olan uzun havalandırmalı biyolojik arıtma tesisi 11 yıldır yüzde 98 verimlilikle kullanılıyor. Günlük dijital ve otomatik olarak numunelerin alındığı tesiste veriler anlık olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderiliyor. 
Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, tesisin Türkiye’deki örneklerden biri olduğunu söyledi. Kanalizasyondan gelen atık suyun tesiste arıtıldıktan sonra yüzde 98 oranında temizlendiğini ifade eden Aydın, yıllık giderinin 3 milyon lira olduğunu söyledi. Aydın, “Buradan çıkan su temiz tarımda rahatlıkla kullanılabilecek nitelikte bir su. Çevreye de en ufak bir sıkıntısı söz konusu değil. İnşallah bu şekilde devam edecek. Ülkedeki yer altı sularının kirletilmemesi gerektiğini, nehirlerimizin, derelerimizin kirletilmemesi gerektiği, bunun dolaylı yollardan insan hayatını bütün canlı hayatını ciddi bir şekilde tehdit ettiğini bilerek biz bu işe girdik. Belki o günün şartlarında böyle bir projeye girmek bizim için çok lükstü. Çok farklı ihtiyaçlarımız vardı ama biz bunun hayati önem taşıyan projelerden birisi olduğunu düşündük ve projeyi hayata geçirdik. Bugün de örnek teşkil eden, verimliliği son derece yüksek olan ve şehrimize hizmet etmeye devam eden bir proje. Şu an burada arıtılan suyu direk Kızılırmak’a deşarj ediyoruz. Bu suyu herhangi bir amaçla kullanmıyoruz. Ama istenirse tarımsal sulamalarda da kullanılabilir” dedi.
‘ÇEVRE, ÇOK İHMAL EDİLEN BİR KONU’
Sivas Belediyesi olarak çevresel projelere önem verdiklerini ifade eden Aydın şöyle devam etti: “Gerçekten Sivas gerek atık su arıtma tesisleriyle gerek içme suyu arıtma tesisleriyle gerek şehir içerisindeki derelerin tamamının ıslah edilmesiyle, alt yapısıyla, düzenli çöp depolama alanlarıyla örnek teşkil eden illerden bir tanesi. Çevre konusu ülkemizde çok ihmal edilmiş, önemi çok geç anlaşılmış hala da tam anlaşıldığını söyleyemediğimiz konulardan bir tanesi. Ancak biz bunun çok önemli olduğuna inanıyoruz. Çevresel projelerin zaman kaybedilmeden  hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu anlayıştan yola çıkarak biz Sivas’ta bizim ölçeğimizde ki iller için zor olan büyük olan bütün çevresel nitelikli projelerimizi tamamladık, hayata geçirdik. İnşallah Türkiye’nin genelinde de bu tür projeler hızlı bir şekilde Avrupa Birliği standartlarına gelir ve başta insanlarımız olmak üzere bütün canlıları tehdit eden çevresel faktörler ortadan kalkar.” Sivas’tan sonra Kızılırmak’ın geçtiği illerin kendilerini teşekkür etmesi gerektiğini belirten Aydın, “Eskiden bu şehrin bütün atıkları, bu proje hayata geçmeden önce direk maalesef ırmağa deşarj ediliyordu. Yani bu gerçekten bugün söylendiği zaman bizi çok rahatsız eden, hepimizin tüylerini ürperten bir durum, ama biz bu projeyle beraber buna 2007 yılında son verdik. Halen küçük ilçeler, köyler hatta bazı illerde bu sıkıntılar devam ediyor. Dolayısıyla bunların çözüme kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

‘ATIK SULARI YENİDEN KULLANMAMIZ LAZIM’
Atık sular hakkında bilgi veren Cumhuriyet Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Meltem Sarıoğlu da son yıllarda artan su sıkıntısı nedeniyle Dünyada ve Türkiye’de atık suların yeniden kullanımlarının gündeme geldiğini ifade ederek şöyle konuştu:”Su kıtlığının getirdiği sonuçlardan biri de suları yeniden kullanma ihtiyacı. Özellikle endüstrinin olduğu yerlerde sanayide su ihtiyacının karşılanmasıyla karşı karşıyayız. Bu da atık sularının arıtılmasıyla mümkündür. Ayrıca tarımsal sulamada’ da atık sularını tekrar kullanabiliriz. Dediğim gibi atık sularını tekrar kullanabilmemiz için bizim bazı kriterleri yerine getirmemiz lazım. Burada su kirliliğini kontrol etmeyi baz alıyoruz. Atık suları arıttıktan sonra da bir çok alanda da kullanabiliriz. Bunlardan bir tanesi de itfaiye, yangın söndürme, pisuvarlarda, tuvaletlerde, temizlik alanlarında, bahçe ve park sulamalarında hatta yer altı suyu beslemelerinde, enjeksiyonla. Çünkü iklim değişikleri sonucunda ve nüfusun gittikçe artması Dünya’da su ihtiyacını dahada arttırmakta. Dolayısıyla su kıtlığı artık dünyadaki temel sorunların başında geliyor. Bu nedenle bir çok ülke atık sularını kullanma yönünde bir çok çalışmalar yapıyorlar.” 

Görüntü Dökümü:
————————-
-Tesislerin drone görüntüsü
-Kızılırmak’ın görüntüsü
-Detay görüntüler
-Arıtma aşamaları
-Başkan Sami Aydın’ın açıklaması
-Prof. Sarıoğlu’nun açıklaması

(547 mb- HD)
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)

=======================================================

Ziraat mühendislerinden sulama birliklerinin özelleştirilmesine tepki

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Semih Karademir, kanun tasarısı ile sulama birliklerinin özelleştirilmesi yönündeki 7 maddenin komisyondan geçtiğini belirtti. Türkiye’de yaklaşık 390 sulama birliğinin hizmet verdiğini anlatan Karademir, birliklerin özelleştirilmesinin tarımsal sulamayı ticari hale getireceğini savundu. Karademir şöyle konuştu: “2016’da özelleştirme kapsamına alınan sulama birliklerinin ne yazık ki ilk 7 maddesi komisyondan geçerek, geri kalan maddelerin görüşülmesine devam edilecek. Komisyondan geçen 7 madde var. Bunlar çok tehlikeli maddelerdir. 1995’te DSİ tarafından özelleştirilerek suyu kullanan üreticilerin kurduğu sulama birliklerinin Sayıştay ve DSİ’nin yaptığı denetlemelerde yüzde 65’lik bir kısmının oldukça başarılı olduğu raporlarda yazılıdır. Bundan dolayı suyun ticarileştirilerek, özelleştirilerek şirketlere devri tarımsal üretim açısından kabul edilebilir bir durum değildir. Bu açıdan suyun ticaretleştirilmesi su şirketlerinin kurulması tarımsal üretim açısından tehlikeli bir süreçtir. Reddediyor ve şiddetle vazgeçilmesini istiyoruz” dedi.

TÜRKİYE SU ZENGİNİ DEĞİLDİR
Türkiye’de 28 milyon hektarlık tarım alanının son 15 yılda 23 milyon hektara kadar gerilediğini anlatan Karademir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Normal koşullarda bu alanların yaklaşık 8 milyon hektarı sulanabilecek bir yapıya sahip. Bugün gelişen teknoloji sayesinde 8 milyon hektarlık tarım alanını 12 milyon hektara çıkarma şansımız varken ne yazık ki bugün 6 milyonunu sulayabilmekteyiz. O açıdan yetkililerin suyu özelleştirip sulanacak alanlarla ilgili projelerin geliştirilmesi gerekir. Su kaynağı Türkiye’de 12 milyon metreküp yıllık 112 milyar metreküp. Bunu Türkiye ortalamasına böldüğümüzde yaklaşık 1.3 milyon tonluk kişi başı su kullanımı vardır. Türkiye’de bu açıdan su fakiri olduğumuz gerçeğini ortaya çıkarıyor. Türkiye bilindiğinin aksine su zengini değildir. Buna göre Türkiye’deki tatlı suyun yüzde 74’lük bir kısmı sulamada kullanılmaktadır. Sulamaların büyük bir kısmı yüzey sulamalarında kullanılmakta, burada devreye girmesi gereken yüzey sulamalarından ziyade nasıl daha basınçlı sulama ve damla sulama sistemine geçilmesi konusunda çalışmaların yapılması gerekirken, anlamadığımız bir konu bu suyun ticarileştirilmesi ve özelleştirilmesi gerçekten tarımsal üretim açısından anlaşılır bir durum değildir.”

SU GÜNÜ’NÜ BURUK KUTLUYORUZ
Türkiye’deki su kaynaklarının yüzde 74’ünün sulamada kullanıldığının altını çizen Karademir, sözlerini şöyle tamamladı:”Suların özelleştirilmesini şiddetle reddediyoruz. Bu karar yarından tez vazgeçilmelidir. 22 Mart bütün dünyada suyun önemini vurgulamak üzere Dünya Su Günü olarak kutlanmaktadır. Ne yazık ki biz bu günü çok buruk bir şekilde kutlayacağız. Sulamaların özel sektöre şirketlerin ellerine geçmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu yasa tasarısının geri çekilmesi kutlanacak en güzel bayramdır.”

Görüntü Dökümü
————————
– TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Semih Karademir’in konuşması
– Barajdan akan sudan detaylar 

SÜRE:03’58”    BOYUT:242 MB
Haber:Akif ÖZDEMİR-Kamera:Veysel DOGUÇ/ADANA,(DHA)

================================================

Kapıkule’de otomobilin bagajından 15 yavru köpek çıktı

Edirne’de Kapıkule Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapan bir otomobilin barajında, yurda kaçak olarak sokulmak istenen 15 yavru köpek bulundu. Köpeklerin kendisine ait olduğunu savunan Bulgar uyruklu araç sürücüsü Z.M.N., gözaltına alındı.
Bulgaristan’dan Türkiye’ye giriş yapmak için Kapıkule Sınır Kapısı’na gelen Bulgar uyruklu  Z.M.N.’nin kullandığı otomobil, Edirne Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerince kontrol edildi. Aracın bagaj kısmında beyan edilmeyen 15 yavru köpek bulundu. Yapılan incelemede köpeklerden 8’nin Samoyed, 4’ünün Pekinez, 2’sinin Pug ve King Charles cinsi olduğu belirlendi. Bulgar uyruklu sürücü Z.M.N., köpeklerin kendisine ait olduğunu ifade etmesine rağmen köpekleri araçta gizleyerek beyan etmediği ve satmak için getirdiği ortaya çıktı. Muhafaza ekipleri tarafından köpekler yediemine teslim edilirken, gözaltına alınan sürücü Z.M.N. hakkında yasal işlem başlatıldı. 

Görüntü Dökümü:
————————-
-Kapıkule Sınır Kapısı
-Aracın arama hangarına çekilmesi
-Bagajda arama yapılması
-Bulunan yavru köpekler
-Gümrük memurunun köpeği beslemesi
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/EDİRNE,(DHA)

===============================================

Tokat’ta öğrenciler suyun önemini anlattı

TOKAT’ta 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle özel bir ortaokulun öğrencileri farkındalık yaratmak için, kent merkezinde stant kurarak suyun önemini anlattı. Öğrenciler kurdukları stantta suyun önemine dikkat çeken öğrenciler için “Gel vatandaş gel suya gel, bugün bedava yarın para ile” diye pazarcı esnafı gibi bağırarak vatandaşlara su ikram etti.
Tokat’ta özel bir ortaokulun 7’inci sınıf öğrencileri Fen Bilgisi Öğretmenleri İsa Arslan’ın öncülüğünde 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla Yeraltı Çarşısı üzerinde bir etkinlik düzenledi. Öğrenciler pazarcı nidaları eşliğinde suyun faydalarını sıraladı. Öğrenciler “Gel vatandaş gel suya gel, bugün bedava yarın para ile” diye pazarcı esnafı gibi bağırarak vatandaşlara su ikram etti. Öğrenciler ayrıca hep bir ağızdan “Suyu israf etmeyeceğime ve ettirmeyeceğime, Boşa akan musluk gördüğümde kapatacağıma, Çevremdeki herkesi su tasarrufu konusunda uyarıp, eğiteceğime, Çevreme, doğaya ve tüm canlılara saygılı olacağıma, Çevrenin dengesini bozmayacağıma, Söz veriyorum” şeklinde mesaj verdi.
Ayrıca öğrenciler sözlerini sınıfça yazıp besteledikleri ‘Su’ adlı şarkıyı seslendirdi. Vatandaşlara su ikramında bulunan öğrenciler, yetişkin bireylerden su tasarrufu yapmaları konusunda istekte bulundu.
Okul Müdürü Ramazan Maviş, ‘Dünya su günü’nde bir farkındalık oluşturmak ve suyun dikkatli kullanımını teşvik etmek istediklerini söyledi. Proje organizatörü Fen Bilgisi Öğretmeni İsa Arslan, dünyada ve Türkiye’de su kaynaklarının hızla tükenmekte olduğunu ifade ederek, “Dünya su günü olması nedeni ile farkındalık oluşturmaya çalıştık. Çocuklar bu konuda gayet bilinçliler, büyüklerine bugün örnek olmak istediler” diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
———————–
-Etkinlikten görüntüler
-Öğrencilerin pazarcı gibi su mesajı vermesi
-Konuşmalar

(213 mb)
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,(DHA)

================================================

Selçuklu Belediyesi, 30 bin öğrenciyi ‘Ecdadla’ buluşturuyor

Konya’da Selçuklu Belediyesinin ‘Selçuklu Torunları Ecdadla Buluşuyor’ projesi kapsamında bu yılla birlikte 30 bin öğrenci Çanakkale’ye gitmiş olacak. Başkan Uğur İbrahim Altay, ‘Bu proje ilk başlarda bizim içinde uçuk bir fikirdi. Ancak bunu başardık. Bu yılla birlikte inşallah 30 bin öğrencimizi Çanakkale’ye göndermişolacağız” dedi.

Selçuklu Belediyesinin öncülüğünde ‘Selçuklu Torunları Ecdadla Buluşuyor’ projesi kapsamında bu yıl üçüncü etabı yapılan projenin ilk kafilesi dün uçakla yola çıktı. Projenin başlarda kendileri için uçuk bir fikir olduğunu belirten Başkan Uğur İbrahim Altay, “Selçuklunun torunları ecdadla buluşuyor projemiz artık bir gelenek haline geldi. Genelekselleşti. Bu yılda üçüncüsünün başlangıcını dün itiraberiyle yapmış olduk. İlk sözlediğimizde bizim içinde çok uçuk bir fikirdi nasıl yapacağız, nasıl organize edeceğiz, kısmı hakkaten zor bir soruydu. Ama iki yıl boyunca herhangi bir sorun olmadan ilk yıl 12 bin 100 öğrenci, ikinci yıl 8 bin 424 öğrencimizi bu yılda 9 bin 212’ü öğrencimizi götürerek 29 bin 700 yani 30 bin öğrencimizi Çanakkale’ye götürmüş olacağız. Çok büyük bir organiasyon yapıyoruz. Onun için Selçuklunun torunları ecdadla buluşuyor projesi Konya’mızın en büyük kültür organizasyonudur” dedi.

AMACIMIZ MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERE SAHİP GENÇ BİR NESLİ GELECEĞE HAZIRLAMAK
Bu projeyle amaçlarının milli ve manevi değerlere sahip genç bir nesli geleceğe hazırlamak olduğunu belirten Altay, “Bu coğrafyada milletimiz herzaman ağır bir imtihandan geçiyor. 15 Temmuz da ve geçtiğmiz günlerde Afrin de bunu yaşadık ve yaşamaya devam edeceğiz. Amacımız milli ve manevi değerlere sahip yeni bir genç nesli geleceğe hazırlamak. Onun için Çanakakkale çok iyi bir örnek. Bu ruhu yaşatmak için çok önemli bir organizasyon yapıyoruz.”diye konuştu. 
ÇANAKKALE’YA GİDİP ETKİLENMEMEK MÜMKÜN DEĞİL
Çanakkale’ye giden gençlerin bundan çok etkilendiklerini de belirten Altay, “Yola çıkılmış andaki duygularla dönüşteki atmosfer çok farklı. İnsanın Çanakkale’ye gidip etkilenmemesi mümkün değil. İnanın milli ve manevi duyguların, vatan sevgisinin zirve yaptığı bir şekilde çocuklarımız Konya’ya adeta farklı birer genç olarak geri dönüyorlar.”dedi.
BU SENE GİTMEK NASİP OLDU
İlk kez Çanakkale’ye gittiğini belirten görme engelli Uğur Arı ise, ” Başkanımıza teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Çanakkale anlatılmaz yaşanır. Gerçekten manevi duygular orada pekişmiş oluyor. Bu sene gitmek nasip oldu. Mükemmel bir duygu.” dedi.

Görüntü Dökümü:
————————
-Belediye Başkanı Altay’ın açıklaması 
– Uğur Arı’nın konuşması 
– Genel ve detay

Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA,(DHA)

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.