Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "Sayım yapılmasından niye rahatsız oluyorsun?" - Haber 1Haber 1

Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Sayım yapılmasından niye rahatsız oluyorsun?”

İstanbul ve Ankara’da devam eden sayım çalışmaları ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Basın toplantısı düzenleyerek seçim sonuçlarına itiraz süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Vatandaşın tek bir oyu zayi olmasın, sonuç ortaya çıksın” dedi. Seçim sonuçlarıyla ilgili YSK’nın kapasitesine güvendiklerini belirten Çelik, “CHP diyor ki, ‘Sayım yapılsa bile aradaki fark kapanmayacak’ Böyle bir teze sahipseniz sayım yapılmasından niye rahatsız oluyorsun?” diye konuştu.

Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Sayım yapılmasından niye rahatsız oluyorsun?”

06 Nisan 2019 - 23:55

ABONE OL

İstanbul halkının gözü açıklanacak 31 Mart yerel seçim sonuçlarında. Bu konuda Ak Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri arasında tartışmalar iyice kızıştı. Le Meridien Hotel’de basın toplantısı düzenleyen Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 31 Mart Yerel Seçimleri’ni değerlendirdi.

Her seçimden sonra olduğu gibi Türkiye’deki seçimlerle ilgili çok sayıda yorum çıktığını dile getiren Çelik, Türkiye’nin demokratik gücünü ve demokrasi kapasitesini takdir eden yorumlar olduğu gibi iki aşamaya ayrılarak üzerinde durulması gereken yorumlar da yapıldığını söyledi.

Çelik, bunların birincisinin yanlış anlaşılma ya da yeterince bilgi sahibi olmamaktan kaynaklanan yorumlar olduğunu vurgulayarak, diğerinin ise yakından tanınan, bir çoğu bilinen birtakım kara propaganda denilen merkezlerin ürettiği propaganda olduğunu kaydetti.

İşte Çelik’in konuşmasında öne çıkan sözler…

Doğru bilgi verilmesi, bizim görevimiz. Doğru bilgi verildiği zaman gerçek gazeteciler bunu doğru bir şekilde değerlendirecektir. Ama kara propaganda merkezlerine karşı yapacağımız çok fazla bir şey yok. Onlara karşı da görüşlerimizi kayda geçirmiş olacağız. Batı demokrasilerini ve dünyanın herhangi bir yerinde yapılan seçimleri dış politika açısından takip ettiklerini anlatarak, Batı ve ileri demokrasiler açısından tartışılan iki meseleden birinin seçime katılım oranının düşmesi, demokratik seçimlerin sonuçlarından umutlarını keserek daha merkezkaç hareketlere yönelmesi olduğunu söyledi.

Diğerinin de insanların aşırı sağ ve sol denilen popülist hareketlere yönelmesi olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:
“Türkiye’deki seçimlerde her zaman katılım oranının yüksek olması son derece şaşırtıcı bulunan, takdir edilen bir meseledir. Diğer demokrasiler açısından başka problemler de bunun eşliğinde tartışılır. Hatta son zamanlarda görüyorsunuz. Mesele Fransa’da ve diğer yerlerdeki seçimlerde geleneksel siyasi hareketlerin dışlanıp, kurumsallaşmış, yerleşmiş siyasi hareketlerin dışlanıp yepyeni siyasi hareketlere doğru seçmenin kayması şeklinde bir tablo söz konusu. Türkiye açısından bakıldığında yüzde 85’lik yüksek bir katılım oranıyla bu seçimlerin gerçekleşmesi önemli.

AGİT’TEN GELENLER VAR

Her seçimde büyük bir memnuniyetle seçimleri takip etmek isteyen yabancı gözlemcileri davet ettik. AGİT’ten gelenler var. Bu sefer de Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nden gelen 22 kişilik heyet, çeşitli illerde çalışmaları takip etti. İlk yayınladıkları raporda, kendilerine sunulan erişim imkanından duyulan memnuniyetleri dile getiren yabancı heyet, seçime katılım oranından, Türk halkının demokrasiye bağlılığından övgüyle ve takdirle söz etti.

YSK, YÜKSEK KAPASİTEYE VE TECRÜBEYE SAHİP

YSK’, yüksek bir kapasiteye ve tecrübeye sahip. Seçimleri yöneten dünyadaki pek çok kuruma örnek olarak gösterilebilir. Amerika’daki, Avrupa’daki seçimlerde, liberal demokrasilerin çoğunda seçim sistemleri ve seçimleri yöneten kurumların eksikliklerine ilişkin tartışmalar yapıldığını, YSK’nın orada eksiklik olarak görülen hususları giderme açısından son derece donanımlı.

SONUCU YSK BELİRLER

YSK’nın görevini tam olarak yapması, devletin, milletin ve demokrasinin gücüdür. Seçim sürecinin bir parçası olan itiraz süreci devam etmektedir. Batı’nın pek çok demokrasisinde gayet olağan karşılanan bu süreci maalesef bazı grupların, bazı odakların sanki olağanüstü bir durum varmış gibi algılatmaya çalıştığını görüyoruz. Bu, yanlış bir tutumdur. Gayet olağan bir durumdur, Türkiye’de her seçimden sonra siyasi partiler itiraz ederler ve bu itirazlar neticesinde bir tablo ortaya çıkar. Sonucu Yüksek Seçim Kurulu belirler. YSK’nın sonucuna herkes saygı duyuyor. Türkiye, seçimi güçlü bir şekilde yapabilen bir ülke.YSK’nın bu konudaki kapasitesine güveniyoruz. Bütün siyasi partilerin, YSK’nın itibarını korumayı görev edinmesi gerekir. Dmokrasinin gücü, vatandaşın sandığa iradesinin yansıması konusunda herhangi bir şüphe olmaması gerekir.

SAYIM YAPILMASINDAN NİYE RAHATSIZ OLUYORSUNUZ?

Şimdi itiraz süreci niçin yapılıyor? Cumhuriyet Halk Partisi sürekli olarak ‘Sayım yapılsa bile aradaki fark kapanmayacak. Bizim elimizdeki veriler böyle” diyor. Sayım yapıldığında aradaki fark kapanmayacak gibi bir teze sahipseniz, sayım yapılmasından niye rahatsız oluyorsunuz. Bırakın sayım yapılsın. Sonuç olarak tek bir vatandaşımızın oyu bile zayi olmasın. Demokratik rejimde kaybeden aday ve partidir. Her hal ve şart altında vatandaş, milletikazandı. .

AK PARTİ SEÇİMLERDE BİRİNCİ OLARAK ÇIKTI

Cumhur İttifakı’nın oyun, yüzde 52 civarında. Güçlü bir zafere imza atmışız ve netice itibarıyla herhangi bir olağanüstü durum olarak algılamıyoruz bu meseleyi. Vatandaşımızın tek bir oyu bile zayi olmasın, sonuç ortaya çıksın. Dolayısıyla soğuk kanlı bir şekilde meseleyi yürütmek lazım. Bunu böyle, partiler arası, partilerin tabanlarını oluşturan vatandaşlarımız arasında bir kavga, bir stres, bir gerilim alanı haline getirmemek lazım. Vatandaşlarımız müsterih olsun ve kimse kimseye kem gözle bakmasın.

HEPİMİZİN SOYADA TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR

Adlarımız farklı olabilir, partilerimizin adları farklı olabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Seçimlerden güçlü bir şekilde çıktık, seçim sonuçlarını da Yüksek Seçim Kurulu yayınladığı zaman, sonuç olarak kazanan demokrasimiz olacak, vatandaşımız olacak. Bazı yerlerde bizim heba olmuş oyumuz kayda geçiyor, bazı yerlerde diğer partilerin heba olmuş oyları kayda geçiyor. Aslında buna herkesin, saygı duyması gerekir. Bu süreci başlattığımız için de, diğer partilerdeki vatandaşlarımızın da haklarını korumuş oluyoruz. Çünkü orada yargı gözetiminde yapılan, Yüksek Seçim Kurulu gözetiminde, il seçim kurulları, ilçe seçim kurulları gözetiminde yapılan sayımlar, aynı zamanda bütün parti temsilcilerinin önünde yapılıyor.

GEREKİRSE KAMERAYLA DA YAYINLANABİLİR

Bazı kesimler, “sadece AK Parti ve AK Parti temsilcilerinin sayımda bulunuyormuş” gibi açıklamalar yapıyor. Gerekirse kamerayla da yayınlanabilir dedik, bazı yerlerde yayınlanıyor. Bunu karşımızdakiler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul adayı, sürekli olarak bu süreci, güvensizlik doğuracak şekilde açıklamalar yaparken, biz bu kamera konusunu gündeme getirdiğimizde, ‘Siz bunu niye gündeme getiriyorsunuz, vatandaşa güvenmiyor musunuz, AK Parti temsilcisine, diğer siyasi parti temsilcilerine güvenmiyor musunuz?’ diyorlar. Biz bunu, şunun için söylüyoruz, birisi yürütülen süreçle ilgili bir şüphe, bir spekülasyon ortaya koyduğu zaman, bizim bu konuda herhangi çekinecek hiçbir şeyimiz yok. Hemen diyoruz ki gelin, şeffaflaşmayı sağlayacak en üst kriterleri uygulamaya koyalım. Dolayısıyla gayet olağan bir süreç yürüyor.

MAZBATA FETİŞİZMİ SÖYLEMİNE GEREK YOK

Her seçimden sonra itirazlar yapıld. Mazbataların bir gün içinde verildiği bir durum, geçmişte de söz konusu olmadı. Herhangi bir şekilde mazbata sürecini, sonuçlar tam olarak ortaya çıksın, ondan sonra da yetki alalım ve hizmete başlayalım diye düşünmek lazım. Bu süreci akamete uğratıp da sürekli bir mazbata fetişizmi temelinde söylem üretmeye gerek yok. Memleket, bu mazbata fetişizmiyle yeni tanıştı. Böyle bir şey yok. Önemli olan vatandaşın iradesidir, vatandaşın iradesinin ortaya çıkmasıdır. Partilerimizin adı farklı, hepimizin adı Türkiye Cumhuriyeti. Yüksek Seçim Kurulu karar verecek, şu aday kazanmıştır diyecek, yetkisini alacak o aday, hepimiz de hangi partiden olursa olsun vatandaşımızın iradesini saygıyla selamlayacağız, ‘Vatandaşımız bu talimatı vermiştir, bundan sonra hizmetler bu şekilde yürütülecektir’ diyeceğiz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, dirayetli bir şekilde yönetilmeye devam edecek. Reform süreçleri devam edecek. Dış politikadaki gündemimiz aynen devam ediyor. Biliyorsunuz kendileri, yakın zamanda, birkaç gün içinde Rusya’yı ziyaret edecekler ve bu şekilde aslında hükümet açısından, AK Parti açısından olağanüstü bir gündem yok. Her şey yolundadır. Memleketi mazbata fetişizmiyle strese sokmaya da gerek yok.

Ömer Çelik, bir başka soru üzerine, İstanbul’da oy sayımında bazı yerlerde kendi lehlerinde, bazı yerlerde başka partilerin lehine sonuçlar çıktığını, ancak farkın azaldığını, önemli olanının vatandaşın iradesinin tam yansıması olduğunu belirtti.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.