Politika meselesi - Haber 1Haber 1

Politika meselesi

20 Mayıs 2012 - 12:26

ABONE OL

Bizler politika dendiğinde genellikle siyaset anlasak dahi hayatta seçtiğimiz yol, kullandığımız kelimeler, kendimizi Dünya’ya sunuşumuz hep bir politika sonucu doğar. Yani politikaya bir tür izlenen yol, yöntemler bütünü desek çok da yanılmış olmayız her halde. Bu girizgahtan sonra size bugünkü yazımda katılmayı pek arzu edip izlemek için koşa koşa gittiğim İstanbul World Political Forumdan söz edeceğim.

Istanbul World Political Forum, bu yıl “Yeni bir dünya kurmak” ana teması ile birbirinden özel konuşmacı ve oturumlara ev sahipliği yaptı. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da çok sayıda ülkeden devlet ve hükümet başkanları, politikacılar, iş adamları, ekonomistler,akademisyenler, inanç ve kanaat önderlerini İstanbul’da bir araya geldi.

Geçtiğimiz yıl bu Forum sırasında henüz yeni yeni hareketlenmeye başlayan Arap Baharı hareketlerinin ilk sinyalleri toplantılar sırasında hissediliyordu. Arap Baharı’nın ilk bilgileri forumda tartışıldıktan hemen sonra ülkeler yeni rejimlerine geçti. İstanbul World Political Forum 2012’nin öne çıkan konusu da Arap Baharı’nı yaşayan ülkeler ve bu ülkelerden gelen konuşmacıların söyledikleriydi. Özellikle Suriye, Mısır, Yemen, Libya ve Tunus’tan gelen ve Arap Baharı’nı birebir yaşayan ve yaşatan gençlerin damgasını vurduğu IWPF 2012’nin diğer öne çıkan konuşmacıları Israilli gazeteciler Gideon Levy ve Zvi Bar’el, Lübnan Eski Başbakanı Fouad Siniora, İngiliz Parlamenter Denis MacShane, Brookings Enstitüsü ekonomisti Lex Rieffel, Amerikalı gazeteci-yazar Stephen Kinzer, Harvard Üniversitesi Profesörü Stephen Walt oldu. Ben de şahsen pek azını dinleyebilmekten büyük keyf aldım .Neden pek azı diye soranlar olabilir çünkü aynı konularla ilgili oturumlar hemen hemen aynı saatlerdeydi bir akış halinde birinden çıkıp diğerine giremedik zaten günün yarısına kadar elimizde hatalı bir program vardı ve öğle yemeği esnasında düzeltilmiş programlar dağıtıldı.

politika_meselesi.jpgHayatta her şey de zıtlık olduğundan burada da bütün bu çaba ve başta Başbakanlık Destekleme Fonu, Turkcell ve benzeri büyük şirketlerden gelen desteklere rağmen gözüme çarpan bazı diğer aksaklıklardan da söz etmeden geçemeyeceğim . Daha kapıda başlayan ve isimleri hazırlamakla görevli olan gençlerin lakaytlığı bir yana, katıldığım hiçbir forum , panel , kongre, ve benzeri etkinlikte böyle bir kast sistemi görmedim. Protokol denen ve bizim bildiğimiz daha çok siyasi konukları ağırlayan ancak burada kimleri ağırladığı belli olmayan bir grup verilen çantalardan, yedikleri öğle yemeğine akşam “protokol ” gala yemeği adı altında özel ağırlamalara kadar büyük ihtimam gördüler.

Öğle yemeği niyetine bu “protokol” dışında kalan tüm kimselere “lunch box” kuponlarıyla verilen ve kumanyalardan oluşan kutular dağıtıldı onca insanın ayakta son derece dağınık ,ortalığa saçılmış bir şekilde yemeklerini yediler size o görüntüleri anlatmak dahi istemem.Ancak “protokol” masalarda ve çatal, bıçakla medenice yemeklerini yedi. Şimdi bana “Aman Hülya sen de bir çantayla iki lokma yemeğin lafını mı ediyorsun ” diye sorarsanız hayır hem ben o salonda yemek yedim hem de beni tanıyanlar bilirler ki sayısız çantam olduğu gibi değil ülkemizde Dünyanın pek çok şehrinde pek çok adı sanı bilinen yerlerde yedim. Burada yadırgayarak dile getirmek istediğim şey kişisel değil sadece mensubu olduğum sektördeki emekçi arkadaşlarımın dışlanması. Belki ben bu konuları anlatmayabilir Forumun yıldızlı kısımlarını ön plana çıkarabilirdim ama yemeğe girerken şahit olduğum bir basın mensubu arkadaşımın salona girmek için verdiği çabaya destek veren bir Beyefendiye “protokol” den bir kadının elini boşluğa sallayarak “o press” deyip çekiştirmesi beni çok üzdü.

Hepimiz biliyoruz ki günün sonunda bu organizasyonlar medya da yer almak için yapılıyor.Aksi takdirde basına kapalı yapılır medya sponsorlukları aranmazdı. Medya mensuplarına örnekteki kendini bilmez hanım gibi sözle bir şey söylenmese de tavır olarak bizi kamerayla çekebilirsin , bize mikrofon uzatabilir, bizi ekranlarda gösterebilirsin ama bizimle yemek yiyemezsin denmişti ki bu çok üzücü bir durumdu .Bir masa da çatal bıçak kullanarak medenice yemek herkesin hakkı değil midir? Bence öyledir. Daha önce katıldığım Forum İstanbul yetkililerini böyle bir ayrıma gitmedikleri için bu vesile ile tebrik etmek isterim.

politika_meselesi_1.jpgİstanbul World Political Foruma dönecek olursak beni etkileyen en önemli yanı sosyal medyayı en iyi şekilde kullanmalarıydı. IWPF 2012 kapsamında 28 oturumda konuşulan çarpıcı konular 2 bine yakın katılımcının sosyal medya hesaplarından Türkçe, İngilizce, Arapça, İspanyolca dillerinde aktif olarak paylaşıldı. Aynı zamanda oturumlar esnasında salonlara kurulan özel ekranlar sayesinde bu mesajlar tüm katılımcılara anlık olarak aktarıldı. Ben de gerek övgülerimi gerekse yukarıda saydığım aksaklıkları ara ara dile getirdim. Kişinin kendi twtini ekranda görmesinin değişik bir duygu olduğunu söylemeliyim. Bu “newage” iletişimi böylesine başarılı kullandıkları için IWPF organizatörlerini kutlarım.

İşte böyle değerli okurlarım. Bugünkü güzel şeyimiz aksaklıklar olsa da Ulusal, bölgesel ve küresel sorunlara eğilmek, zaman-mekân derinlikli bir çerçeve sunmak temel fikri hedefinde hareket eden TÜRK VAKFI’ n dan geldi. Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarından örülmüştür derler eminim onlarda yukarıda saydığım ayrımcılığın yapılmasını istemezlerdi ama realite bu oldu.

İrili ufaklı medya mensuplarını ayıran bir politikaları olduğunu zannetmiyorum. Forumun daha iki yaşında minik bir bebek olduğunu düşünürsek önümüzdeki yıl böyle aksamalar olmayacağı inancındayım. Yeni güzel şeylerde buluşmak üzere.

Hülya Deniz

www.twitter.com/hlydnzz
huyla@kmedya.com
huyla.denniz@gmail.com

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.