Dolmabahçe buluşmasındaki ’derin sessizlik’ - Haber 1Haber 1

Dolmabahçe buluşmasındaki ’derin sessizlik’

06 Temmuz 2011 - 14:54

ABONE OL

Yargıtay‘dan geçtiğimiz günlerde toplum açısından önemli sayılacak bir karar çıktı.

Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Eski Başkanı Büyükanıt’ın 2007 Mayıs ayında seçimlerden iki buçuk ay kadar önce yaptıkları “gizli Dolmabahçe görüşmesi” açıklansın dedi Yargıtay.. Basında çıkan haber böyle…

5 Mayıs 2007 tarihinde yapılan ve iki saat süren söz konusu görüşme; değişik yorumlara ve tepkilere rağmen halen “gizemini koruyor…”

Görüşmede neler konuşulduğu açıklanmadığı sürece, “sorun” gündemde kalmaya devam edecektir…

İki saatlik konuşmanın içeriği hakkında çeşitli yorum ve tahminler yapılmakla birlikte, Aydınlık’ın 29 Mart 2011 tarihinde bu konuda yayınladığı manşet haber, bildiğimiz kadarıyla bu zamana kadar yalanlanamadı.

Başbakan Erdoğan‘ın bir dosya halinde Büyükanıt’a aktardığı konular, Aydınlık’ta yayınlanan habere göre “çok önemliydi.” Emekli General Yaşar Büyükanıt’a ve ailesine yönelik “ciddi suçlamalar” içeriyordu….

Aydınlık‘ın haberinden sonra da “derin sessizliğin” sürmesi ve halen bir açıklama yapılmamış olması son derece düşündürücü!..

Tüm dikkatimize karşın, Erdoğan ve Büyükanıt‘ın konuya dair yaptıkları aydınlatıcı ve doyurucu bir açıklama varsa ve gözümüzden kaçtıysa söyleyecek sözümüz olamaz. Açıklama yapılmadığını esas alarak, görüş ve düşüncemizi sizlerle paylaşmak istiyoruz..

Bir kere şunu açık yüreklilikle belirtmek isteriz.

Yurttaş olarak, milyonlarca insanımız gibi bu olaydan son derece “rahatsız olduk!Başbakan‘ın konunun gizemine dair kendisine sorulan bir soru üzerine geçtiğimiz yıllarda verdiği yanıt, merak ve rahatsızlığımızı daha da artırdı.

Başbakan kısaca ne demişti?

“Bu konu bizimle birlikte mezara kadar gidecek. Şayet Büyükanıt açıklama yaparsa o takdirde ben de bildiklerimi açıklarım…”

Bu durumda ortada “açıklanamayacak kadar“, ciddi, gizli çok önemli bir durum var demektir. Büyükanıt açıklarsa ben de bildiklerimi açıklarım” ne anlama geliyor? Yaşar beye yönelik bir gözdağı değil mi? “Adımını ona göre at, sonra karışmam ha…” şeklinde bir ihtar sayılmaz mı bu açıklama?

AKP iktidara geldikten sonra, özellikle son beş yılda, önemli ve ciddi sayılacak her gelişmenin ve yaşanan her olayın, toplumda sürekli bir acabaya neden olduğu yadsınmaz bir gerçek.

Özellikle telefon dinlemelerinin ürkütücü boyutlara gelmesi, bu işi malum bir cemaate mensup kişilerin yapmakta olduğu iddia ve görüşlerinin kamuoyunda yaygınlaşması, “Ergenekon olayının inandırıcılığını yitirmesi”, tutukluluk olayının hukuku ve vicdanları zorlaması, haklı olarak halk arasında önemli ölçüde tedirginliğe neden olmuş ve adalete olan inanç büyük ölçüde zedelenmiştir…

“Deniz Feneri” davasının yıllardır, toplumun algısından kaçırılması, “dava sürüyor, gizliliği mevcut” gerekçesiyle, en küçük bir ayrıntısının kamuoyuna sızdırılmadan yürütülmesi (ve nihayet bu yazı kaleme alınırken – 6 Temmuz 2007- Zahit Akman’ ın ve Zekeriya Karaman’ın gözaltına alındığı haberi basında yer aldı. Aradan üç sene geçtikten sonra…); buna karşın “Ergenekon” ve “Balyoz” davalarının her aşamasının tefrika gibi gazetelerde, dizi film gibi de televizyonlarda yayınlanması; “sağduyulu vicdanlardaki haklı isyanı” doruğa çıkarmıştır…

Başbakan Erdoğan ile Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın 5 Mayıs 2007 Dolmabahçe buluşmasının gizli kalması, açıktır ki toplum vicdanını iyiden iyiye zorlamakta hatta isyan ettirmektedir…

Görüşmede ne konuşulursa konuşulsun, konuşmanın gerçek yüzü açığa çıkarılmadıkça yani taraflar kamuoyuna, buluşmada karşılıklı olarak ne konuştuklarını gerçek yönüyle açıklamadıkları sürece; bu olaya dair toplumda ki beklenti ve dedikodu artan biçimde sürecektir…

İnanıyoruz ki, “Dolmabahçe buluşması” bir gün gelecek, tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkacaktır. Çünkü dünyada hiçbir gerçek, gözlerden uzak tutulup sonsuza değin gizemli örtüsü altında sır olarak kalmamıştır!..

Hiç kuşkunuz olmasın; gün gelecek bu konuda aydınlığa kavuş(turula)acak ve “DERİN SESSİZLİK” mutlaka bitecektir!..

Not:

Futbol’da ki şike olayı konusunda, gelişmeleri izliyoruz. İşin aslı astarını tam olarak ortaya çıktıktan sonra, görüşlerimize açıklayacağız. Şimdilik ünlü fıkrada ki gibi; “dü bakali ne olcek(!)” diyerek bekliyoruz…

BURHAN ÖZBEY

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.