Petrol fiyatlarındaki düşüşün etkileri - Haber 1Haber 1

Petrol fiyatlarındaki düşüşün etkileri

01 Şubat 2015 - 9:49

ABONE OL

Petrol fiyatlarındaki düşüş ülkeler arasındaki haksız ve karşılıksız servet transferlerinin hacmini değiştirecek. Son on yılın büyük bölümünde, petrol fiyatları varil başına 100 $ civarına yükseldi. Irak’taki iç çatışmalar ve Çin’in yükselen petrol tüketimi nedeniyle üretim, talebe yetişmiyordu. 2010 ile 2014 yılı ortalarına kadar dünya petrol fiyatları varil başına 110 dolar civarında istikrar sağlanmıştı. Ancak 2013 yılının ilk çeyreğinden itibaren petrol talebi, arzın altına düşmeye başladı. 2014 yılının ikinci yarısında ham petrol fiyatlarındaki ani düşüş en büyük ve en önemli ekonomik gelişme oldu. Fakat 2014 Haziran ayından itibaren Brent ham petrol fiyatları düşmeye başladı ve şu sıralarda 50 dolar civarına gerilemiş durumda.

Petrol fiyatları düşerken, üreticiler şu sıralarda düşüş nedenlerini tespit etmeye ve bir taban fiyat belirlemeye çalışıyorlar. Ham petrol üretim maliyetleri artarken, satış fiyatlarının düşmesi esasen bir paradokstur. Son zamanlarda petrolün arzında ve talebinde önemli değişiklikler meydana geldi. Fiyat düşüşleri de bu değişikliklerle ilgilidir.

PETROL ARZINDAKİ ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER

ABD’deki petrol üretim artışı: Dünyadaki en büyük petrol tüketicisi Amerika Birleşik Devletleri’nde kaya (şeyl) petrolü üretimi önemli oranda arttı. Amerika’da Şeyl petrol üretimi 2008 yılından bu yana gün başına yaklaşık 4 milyon varile kadar arttı. 30 yıldır ilk defa ABD’nin OPEC(The Organisation of the Petroleum Exporting Countries)ten yaptığı petrol İthalatı yarıya yarı azaltıldı ve ayrıca ABD, Nijerya’dan ham petrol ithalatını durdurdu.

Doların değer kazanması: ABD ekonomisinin göstergelerindeki toparlanmaya bağlı olarak doların değerlenmiş olması petrol fiyatlarını düşürücü etki yapan bir diğer gelişme oldu.

Libya’da petrol üretimi artışı: Libya’da üretim 2014 sonu itibariyle arttı. İç çekişmeler nedeniyle Libya’da üretim günde yaklaşık 150,000-250,000 bin varile düşmüşken, şu an üretim günlük 850 bin varile ulaştı. Hatta Libya şu sıralarda günlük üretimini 1.2 milyon varile çıkarmayı planlıyor.

Fiyat Savaşları: OPEC ülkeleri arasında iç çekişmeler ve fiyat savaşları yaşanıyor. Özellikle ABD’de kaya petrolünün etkisiyle enerji ithalatının azalması ve Asya’daki ekonomik durgunluk neticesinde pazar paylarını korumak isteyen OPEC üyeleri fiyat rekabetine giriştiler. Suudi Arabistan ve Kuveyt, petrol sattıkları Asya ülkelerine, Birleşik Arap Emirlikleri’nden daha aşağıda fiyatlar uyguladılar.

PETROL TALEBİNDEKİ ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER

Avrupa’nın negatif görünümü ve Asya ülkelerinde ekonomik büyümenin yavaşlaması petrol talebini daralttı.

Asya ülkelerinde enerji desteklerinin azaltılması da petrol talebini dizginledi. Yavaş ekonomik büyüme ve paralarının değer kaybetmesine dayalı olarak Asya ülkelerinin birçoğu yüksek maliyetlere yol açan enerji sübvansiyonları kesme başladı. Örneğin 2012 yılında GSYİH yüzdesi olarak enerji sübvansiyonları Asya’nın en savurgan ülkeleri Endonezya yüzde 3, Tayland’da yüzde 2.6, Vietnam’da yüzde 2.5, Malezya’da yüzde 2.3 ve Hindistan’da yüzde 2.3 seviyelerindeydi. Özellikle Hindistan’da 2008-2012 yılları arasında dizel talebi yüzde 6 ve yıllık yüzde 11 arasında büyümüştü. 2013 yılı başında ülke, dizel sübvansiyonlarını kesmeye başladı. O zamandan beri, motorin tüketimi ve talebinde artış durdu ve yatay seyir izlemeye başladı.

Petrolün inelastik talep esnekliği nedeniyle, petrol fiyatlarının artışının negatif etkileri, düşüş esnasındaki pozitif etkilerinden daha kuvvetlidir. Petrol fiyatlarındaki artış reel çıktıyı eş zamanlı olarak olumsuz olarak etkilerken, petrol fiyatlarındaki düşüşlerin reel çıktı üzerinde net olumlu etkisi gecikmeli ve daha düşük oluyor. Petrol fiyatlarındaki artış ve azalışların makro-mikro düzeydeki bozucu veya düzeltici etkileri paralel değildir. Dolayısıyla şu andaki petrol fiyatlarındaki düşüşe dayanarak, dünyanın reel üretiminde veya gelirinde önemli bir artış beklenemez. Ancak, ülkeler arasındaki haksız ve karşılıksız servet transferlerinin hacmi değişecek.

Petrol ithal eden ülkelerin –ki buna Türkiye de dâhil- söz konusu fiyat düşüşünden olumlu etkilenmesi satıcı ülkeler ile alıcı ülkeler arasındaki haksız ve karşılıksız servet transferlerinde azalış yaratması beklenebilir:Türkiye açısından fiyattaki düşüş petrol faturasını aşağı çekecek. Ancak petrol fiyatlarındaki düşüşün nihai tüketici fiyatlarına tam olarak yansıtılmayacağını ve daha çok kamu dengeleri ve perakende satıcılar açısından yarar sağlanacağını bekliyoruz.

Türkiye enflasyon, cari açık gibi temel sorunlarının çözümü açısından bu sürecin en kazançlı ülkesi haline geldi: Düşen petrol fiyatları nedeniyle Venezuela neredeyse temerrüt arifesine ulaşmışken, Rusya ve İran son derece olumsuz etkileniyorlar. Öte yandan petrol fiyatlarındaki bu düşüş Eurozone, Japonya, Çin, Mısır, Brezilya, Endonezya ve Türkiye gibi net petrol-ithalatçılarının yararına oldu. Euro Bölgesi ve Japonya deflasyon ile mücadele aracına dönüşmüş Türkiye ise enflasyon, cari açık gibi temel sorunlarının çözümü açısından bu sürecin en kazançlı ülkesi haline geldi.

Düşen petrol fiyatları Türkiye açısından döviz talebini de düşürdü. Türkiye’nin ithalatının yaklaşık ¼’ü enerji ithalatından oluşuyor. Petrol fiyatlarındaki bir düşüşün ticaret kanalı üzerinden ödemeler dengesinde önemli olumlu etki yapması kesindir. Onların Orta Vadeli Program (OVP)’da Brent petrolün 2015 ve 2017 arasında ortalama 100 $ fiyatlı olacağı varsayılmış iken fiyatların bu denli düşmesi Türkiye açısından döviz talebini düşürecek ve cari açık beklenen seviyeden çok daha aşağılarda oluşacak. Türkiye açısından her 10 dolarlık düşüş Cari açığı 4-5 milyar dolar aşağı çekecektir.

Fiyat düşüşleri nedeniyle enerji ithalatına harcanacak kaynaklardan yapılacak tasarruflar orta vadede Türkiye’nin ekonomik büyümesini hızlandıracak ve fiyat istikrarı sorununu hafifletecek. Petrol fiyatlarındaki düşüş aynı zamanda fiyat istikrarı sorunu ile başa çıkmak için Merkez Bankası’nın çabalarını destek olacak. Petrol fiyatlarındaki düşüş, 2014 yılının son çeyreğinde tüketici fiyat enflasyonunu üzerinde zaten 0,6 puanlık azaltıcı bir etki yaratmaya başlamıştı. Enerji ithalatına harcanan kaynakların orta vadede ülkenin ekonomik büyümenin hızlandırılması, yatırım ve tüketime kanalize edilmesi halinde petrol fiyatlarının düşmesinin yararı en üst seviyeye çıkartılabilir.

Petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüş enflasyonu yaklaşık 0.4-0.5 pp aralığına aşağı çekiyor. Bu nedenle, mevcut düşüşün kalıcı olması halinde Türkiye’nin enflasyon patikasının 2015 yılında Merkez Bankası’nın tahminlerine uygun olarak gerçekleşme olasılığı yüksek.

Ucuz petrol Türkiye’ye olumlu bir katkı sağlayacak ve küresel yatırımcılar nezdinde ülkenin cazibesini artıracak ve risk primlerini hafifletecek.

Türkiye’nin petrol fiyatlarının düşmesinden kısa vadede sağlayacağı fayda yapısal reformlara kalıcı hale getirilebilir. Dünya ekonomik göstergeleri ve son gelişmeler kısa vadede petrol fiyatların tekrar hızlı bir şekilde artamayacağını gösteriyor. Dolayısıyla Türkiye’nin kısa ve hatta belki de orta vadede sağlayacağı faydanın boyutu yapısal reformlara devam edilmesine bağlı.

Petrol üretim maliyetlerindeki katılık, Orta vadede petrol fiyatlarını daha üst bir seviyelerde örneğin 80-85 dolar seviyelerinde stabilize edecek. Teksas ve Kuzey Dakota gibi yerlerde şeyl petrolü çıkarmak daha pahalı olduğu için üretim fazlalığı yüzünden 50 Dolar seviyesine düşen petrol varil fiyatları, ABD’li üreticileri eninde sonunda karsız hale getirecek ve orta vadede petrol fiyatlarını daha üst bir seviyelerde -örneğin 80-85 dolar seviyelerinde- stabilize edecek. Buna ilaveten Asya’da ve Avrupa’da ekonomik iyileşmeler petrol fiyatlarını tekrar yukarı yönlü uyaracak.

Makro Analiz

Orhan Ökmen

JCR Eurasia Rating Başkanı

okmen@turcomoney.com

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.