Şu hale bakın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tepesinde görev yapan komutanlar istifa ediyor, kimileri bu duruma neredeyse zil takıp oynayacak, kimileri ise üzüntüsündan kahrolacak…
İşin daha da beter olan tarafı ne biliyor musunuz?
Kimileri bu istifaları, “son kaleyi de zaptettik, ele geçirildik” diye yorumluyor, kimileri ise “son kaleyi de kaybettik” diye algılıyor…
Ne kadar hüzün verici, ne kadar ısdırap verici değil mi?
Eğer durum gerçekten taraflardan birinin dediği gibi ise olay vahimdir. Yok gerçek değil de bu gelişme, sadece algılamalardan ibarettir, olay yine vahimdir.
Yani her iki durumda da ortada tuhaf, vahim bir tablo sözkonusudur.
Çünkü, istifaları “son kaleyi de zaptettik” diye gören ve neredeyse davul zurna çalacak kadar sevinen güruha bakın çoğunun yalan dolan yayın yaptığını, iftiralarla insanların hayatlarını karartan dinci güruhu görürsünüz. Bu cenahta zil takıp oynayacaklar arasında dünün Marksistlerini, ateistlerini, bugünün liboşlarını, yalakalarını ve ruhlarını para ve menfaat için satan onursuz kişileri görürsünüz. Çünkü bu iki kesim esasen birbirlerini kesinlikle sevmezler, ama bugün ittifak içindedirler.
Bu istifaları “son kalemizi de kaybettik” diye görenlerin büyük bölümüne baktığınızda ise askeri sürekli darbe yapmaya kışkırtan sahte demokratları görürsünüz. Bu aşağılık yaratıkların çoğu demokrasi nutukları atar, ama tatildelerse kıllarını kıpırdadıp da seçimlere bile katılmaz, barlarda otellerde içkisini yudumlar, güya memleketi kurtarırlar. Bunlar, herkesi birşeyler yapmaya çağırır, ama kendileri hiçbirşey yapmazlar. Tek dertleri, düzenlerinin devam etmesidir. Asla cefa çekmezler, ama sefalarını sürmek isterler. Külfete katlanmazlar, ama nimeti paylaşmak isterler.
Şimdi siz söyleyin!
Acaba Türk halkının en büyük dayanağı Türk Silahlı Kuvvetleri, sahiden ele mi geçirildi? Yoksa başka bir şey mi oldu?
Bu noktada Ak Parti Hükümeti’nin bundan sonra atacağı adımlar ve kamuoyuna vereceği mesajlar kadar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeni komuta kademesinin atacağı adımlar ve vereceği mesajlar çok önemli… Başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere Hükümet’in en yetkili isimleri, olayın böyle olmadığını anlatmalı ve göstermelidir. Eğer bu istifaları, demokrasinin normal kuralları içinde gerçekleşmiş bir olay olduğunu kabul etmek istiyorsa bu adımlar çok önemli. Çünkü gelişmiş demokrasilerde yapılan budur. Böyle bir olayı normalleştiren de budur.
Bu çok önemli, çünkü Türkiye dünyanın en mükemmel topraklarına, iklimine, stratejik önem taşıyan konumuna sahip. Ama aynı zamanda Türkiye dünyanın en zor, en sıkıntılı cografyasında yer alıyor.
Ve tarih her zaman bize göstermiştir ki Hükümet’in de, ordunun da medyanın da sağduyulu olması, birlik ve beraberlik içinde olması hayati önem taşıyor. Çünkü Türkiye’nin dünyada güçlü bir ülke olmasını istemeyen güçler, bu cennet vatanın direncini kırmak, enerjisini azaltmak, insanlarımızı birbirine düşürmek ve bu toprakları bölmek için pusuda bekliyor!
Sakın ola ki düşmana bu fırsatı vermeyelim!
