İlahi Adalet istiyoruz... - Haber 1Haber 1

İlahi Adalet istiyoruz…

16 Ağustos 2011 - 14:45

ABONE OL

pasa.jpgSize tanıtacağım kişi ünlü doktor, göz hastalıkları uzmanı…O tüm dünyada keşifleriyle tanınan ilim adamı. Aynı zamanda Dünya Azerbaycanlıları Kongrenin ve Dünya Türk Cümhuriyetleri Oftalmoloji Blrliyinin Bilimsel Kurumunun başkanı. Boş zaman ona göre değil…randevu saatine geldiyim zaman doktor ameliyat odasında ışığa ihtiyacı olan bir hastaya yardım ediyordu…Bu yüzden doktoru bir saat bekledim…

* Kusura bakmayın, böyle yoğun bir günde ben de zamanınızı almak zorundayım…

* Zaten benim boş zamanım yok, o yüzden ne kadar ki, hasta yok, konuşalım…

* Özgeçmişiniz çok zengin-Tıp ilmine ait yüzlerce ilmi eseriniz, on ilmi keşfiniz var. 20 binden çok ameliyat aparmış, yüzlerce ışığa hasret gözleri açmışsınız. Çok büyük gösterici… Hiç başarısızlığınız oldu mu?

* Bedii, edebi yaradıcılık gibi tıp da bir yaradıcılık zaten. Vede yaradıcılık olan yerde başarılar da olacak, başarısızlıkta. Ama somut olarak duruma bakarsak o zaman görürüz ki, başarısızlığın nedenleri oluyor. Mesela ilim ne kadar yol gösteriyorsa doktor o kadar gide bilir, başka bir neden daha-hasta çok gec bir zaman doktora müracaat ederek yardım istiyor, daha başka bir neden hasta ameliyatdan sonra kendine bakmıyor, oysa ameliyatdan sonra daha çok kendini korumasını bilmeli. Bir neden daha var-cerrah herhangi bir yanlışlık yapar vede başarısızlık hemen kendini gösterir. Yani başarızılığın neden farklı ola bilir ki ben de bir kaçını dikkatinize ulaştırdım. Ama ne olur olsun tüm cerrahlar sadece bir yola hizmet etmesini bimeli-hepsi başarısızlığın olmamasına çalışmalı.


* Ama başarı olan yerde başarısızlık mutılaka olacak değil mi? Bunu değişmek imkansız…

* Tabii…Annem hep diyordu: Eğer 10 bin ameliyat ettiyin kişiden biri ışığa hasret kalıyorsa, bu bir kaç kişinin başarısızlığıdır.


* Yani?

* Yani ışığa hasret kişinin ailesi, akrabaları, arkadaşları hepsi başarısızlığa uğramış. Bu yüzden çalışıyorum ki hiç bir zaman başarısızlıklarla karşılaşmayım.


* Böyle bir deyim var: Zorluklarla karşılaşan insan Yüce Yaradan tarafından seçilmiş…Siz de zor hayat tarzı geçirdiniz vede bugünkü bir yere sahib oldunuz…

* Çok zor günler geçirmişim. Çoğuzaman röportaj yaptığımız zaman bana böyle bir soruyla müracaat ediyorlar-Şimdiki 59 yaşınızı 19, 29 yaşa değişmek imkanınız olursa bunu yapar mısınız? Cevabında diyorum ki yıllar önceye değil, hiç bir yıl önceye de dönmek istemem. Çünkü zor yıllardı, o zorlukları yeniden yaşamak istemem. Yaradan bugünden sonra için bana ne kadar ömür nasib eylemişse o kadarını da yaşamak istiyorum.


* Aslında çok yoğun çalışıyorsunuz..Bu da zor hayat tarzı zaten…

* Çok zor, ama bu benim hayat tarzım. Hatta çoğuzaman dinlenmeye bile zaman bulamıyorum. Katıldığım ve katılacağım, yaptığım ve yapacağım işlere ait not alıyorum. Not aldığım son iş 6 yıl sonra dünyanın herhangi bir ülkesinde dünya ülkelerinden olan uzmanlarla bir araya gelmemiz. Orda benim konuşmam bile var. Bu yüzden kendime hiç zaman ayıramıyorum.

* 6 yıl sonrayı da kayd etmişsiniz vede hep aklınızda tutmuşsunuz..Bu yüzden boş zamanlar size göre değil. Ama Yaradan tarafından seçilmişlerin sorumluluk hissleri de çok güclü oluyor…

* İyi bir deyim daha var: Yükümüzden artık şerefimiz yok. Ben o yükü şerefle taşıyorum. Bana o yükü taşıma gücü veren, zorluklarla mücadele aparma gücünü veren hep ileriye doğru gitmeme yardım eden Yüce Yaradandır. Bu yüzden hep tüm kalbimle ona dua ederek teşekkür ediyorum.


* Bıktığınız anlan nasıl, oluyor mu?

* Eğer samimi yanıt bekliyorsanız o zaman dinleyin. İnsanoğlu öyle bir varlık ki her an, her şeyden bıka bilir. Ama ne olur olsun insanoğlu kendine inanmalı vede bir an olsun Allahını unutmamalı. Mesela ben bıktığım anda Allahın bana verdiyi gücü kullanarak ışığa sığınırım.


* Hakkınızda bazı şeyleri internetten takib etmişim. İlk defa 13 yaşınızda “Gözler” şiiri yazmışsınız ve bir kaç yıl sonra göz doktoru olmayı maksat olarak tercih etmişsiniz. Genelde hayatta rasgele bir şey yok. Şairliyinizle doktorluğunuz arasında herhangi bir bağlantı olduğuna inanıyor musunuz?

* O zaman gelin hep beraber doğum tarihime dikkat edelim. Ben 1952. yıl mart ayının 30’da doğmuşum. Eski Avesta takvimiyle bahs ettiyim tarih sağlık ayının ebedi ve ezeli ışık günü. Yani ben ışık gününde doğdum. Demek ki benim taliyim göz doktoru olmak için hesaplanmış. 13 yaşımda ben dağlardan bahs eden bir şirr de yaza bilirdim, ama “Gözler” şiiri yazmışım. Hatta 13 yaşımdan 13 yıl sonra anladım ki benim gözüm normal insanın gözünün nurundan 2 defa artık ışıklı. Yani sizin görmeniz yüzde yüz, ama benim görmem yüzde iki yüz. Bu ışığı bana Allah vermiş. Daha çok şey söyleye bilirim, ama bu röportay için fazla ola bilir. Bu yüzden düşünüyorum ki benim şairlik yeteneyimle göz doktoru olmam biri birini tamamlıyor, biri birine yardım ediyor, biri birini geliştiriyor.

* Zaten doktor olarak çok yoğun çalışıyorsunuz, buna rağmen 2001. yılda Dünya Türk Cümhuriyetleri Oftalmoloji Birliyi Bilimsel Kuruma, 2008. yılda Dünya Azerbaycanlıları Konqreye başkan seçildiniz. Artık söz demek imkanlarınız geniş, dünyada bile söz demek imkanı kazandınız…

* Dünya Türk Cümhuriyetleri Oftalmoloji Birliyi Bilimsel Kurumunda Azerbaycanı Oftalmologiya üzere tebliğ ediyorum. Türk cümhuriyetleri bir araya gelerek farklı toplantılar, kongreler geçirir, başarılarımız paylaşırız. Ama Dünya Azerbaycanlıları Kongresi büyük bir örgüt. Burada başkan olmam karşımda daha büyük alan açmış. Dünyanın her ülkesinde yaşayan azerbaycanlıların taliyi Dünya Azerbaycanlıları Kongresini hep ilgilendiriyor ve bu yönde bir çok işler görülmekte. .


* Böyle bir örgütün gördüyü işlerin dünyanın dikkatinde olması tabii bir durum. O zaman söyleyin, hangi işlerle dünyanı ilgilendirdiniz?

* Şüanda Azerbaycanın en büyük sorunu Karabağ. Bu yüzden Karabağ hep Kongrenin dikkatinde. Tüm dünyaya ulaştırmak istiyoruz ki, Karabağ ebedi ve ezeli olarak Azerbaycanın toprakları. Aynı zamanda bizim Güney Azerbaycan problemimiz var. Orada yaşayan 35 milyondan çok azeri türkü kendi dilinden mahrum. Avrupada, Amerikada, İsveçrede, Hollandyada ve b. ülkelerde olan toplantılarda bahs ettiyim iki problemin çözüm yollarını arıyoruz. Şaşırtıcı makam bilyor musunuz ne? Dünya ülkeleri Koreyanın ayrılmasından ve bu yönde görülen işlerden haberdar, Almanyanın, Vyetnamın ayrılmasından ve yeniden bir araya gelmesinden haberdar. Ama haberleri yok ki bahs ettiklerimden daha ağrılı dertler var- 50 milyonluk halk iki yere ayrılmış, 35 miliyondan artığı kendi dilinden mahrum, hatta insanlık hukuklarından bile mahrum. Geçen yüzyıllarda insanları cezalandırmak için kullanılan cezaların şüanda bile Güney Azerbaycanda kullanılması çok korkunc bir şey. Avrupanın hiç bir ülkesinde böyle ceza yok. İsveçre parlamentosunda olan görüşlerde 6 parlamento üyesinden sadece biri bu olaydan haberdar, diğerleri ilk defa duydukları için çok şaşırmışlar.


* Ama komşularımız bu açıdan bizden çok ilerde…

* Ermenileri diyorsunuz…Onlar dünya ülkelerinde eğitim alan öğrencileri Avrupa parlamentosu da dahil, farklı ülkelerin parlamentosuna tecrübeye gönderiyorlar. Yalancı yazılar hazırlayarak yanlış şeylerle onların dikkatinde duruyorlar. Vede hemen olaya münasabaat bildirlir. Yani ermeni yalnış şeylerle dünyanı bize karşı koymuş.


* Ama unutmayalım ermeni diasporası eski…1890. yılda yaranmış vede o günden çok işler görmüşler.

* Tabii ki, hatta yahudi diasporası daha eski. Bu da o demek ki, onların tecrübesi bizden çok.


* Ermeniler politik açıdan çok ileri gitmişler. Aslında onlara aynı cevabı vermek, haksızlık olmamak şartıla onlardan bazı şeyleri götürmeliyiz.

* Biz yalan üzerine hakkımızı taleb edemeyiz. Biz türküz, türkün kanında yalan olmaz. Sadece ilahi adalet istiyoruz, hakk sesimizin duyulmasını istiyoruz.


* Neden dünya bizlere karşı böyle adaletsiz mevkide?

* Çünkü hiç bir şey bilmiyorlar. Bu yüzden dünya ülkelerini haberdar etmeliyiz, haklı olanları onlara anlatmalıyız, yalanları kanıtlarla göstermeliyiz. Bizleri az da olsa tanıyanları buraya davet ederek onlarla toplantılar geçirmeli, hakk sesimizin duyulması için onların yardımını kullanmalıyılz. Dünya hakikatı bilmeli . Bu yüzden hakikatı dünyanın dikkatine ulaştırmalıyız.


* Haklısınız… Azərbaycanda mevcut olan problemleri olduğu gibi dünyanın dikkatine ulaştırmak lazım…

* Evet, her şeyi olduğu gibi göstermeliyiz. Aslında artık gösteriyoruz da. Mesela dünya ülkelerinde yaşayan aydınları Azerbaycana davet ederek onlara her şeyi oldugu gibi göstermişiz. Olaylardan bahs eden kitabları onların her birine takdim etmişiz, olaylarla bağlı onları bilgilendirmişik. Bazılarının kitablarını yayınlamışız ki, onlar kendi ülklerinde bizden bahs etsinler. Bilyor musunuz, benim anlattığım başka, sizin anlattığınız bir başka, ama ecnebinin burdakı olaylara tanık olarak onu kendi ülkesinde anlatması tamamen farklı bir şey. Ama ne olur olsun bizler de sakin oturmamalıyız, herkes kendi işinde sorunlarımız dünyanın dikkatine ulaştırmalı. Böyle yaparsak dünya sesimizi çabuk duymuş olur.


* Konuşmanızdan belli ki bu yönde işlere devam ediyorsunuz. Beni hep düşündüren bir şey daha var. Belki ayrılıkta faaliyet gösteren Dünya Azerbaycanlıları Kongresi bir araya gelmekle daha çok işlere imza ata bilir?

* Her iki kongrenin iş birliyi var vede biri birimizle herhangi problemimiz yok. Artık bir araya gelmek teklifi var vede bunu düşünürüz. Ben başkan gibi bu teklifi beğeniyorum vede kabul etmişim. Ama önemli bir şey daha var. Ermenilerin, yahudilerin saysız örgütleri var ve hepsi de dünya ülkelerinde ülkesi için büyük işler görmekte. Neden bizde de sayca çok olan örgütler olmasın, bunun ne zararı var ki?!


* Aslında haklı sayılırsınız…

* Örgütlerin sayca çok olması önemli ve her biri de ülke için önemli işler gore bilir. Bunu citti olarak düşünmeliyiz. Bilyorsunuz ki, ben dünya ülkelerinin hepsinde olmuşum. Azerbaycan içten bir başka, dışarıdan bir başka gözüküyor. Dünya haritasında Azerbaycan nokta gibi gözüküyor. Bu yüzden daha çok dikkate ihtiyacı var. Az bir zamandır ki bağımsızlıkj kazandık, düşmanlarımız çok, hep baskıdayız. Bu yüzden her birimiz Azerbaycan için çalışarak sorunlarımızı dünyanın dikkatine ulaştırmakla mevcut olan problemleri çözmeliyiz…O zaman güclü bir Azerbaycan olarak dünyanın dikkatinde olacağız…

ULDUZE QARAQIZI

qaraqızı@rambler.ru

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.