Özal’ın büyük günahı, Erdoğan’ın büyük imtihanı - Haber 1Haber 1

Özal’ın büyük günahı, Erdoğan’ın büyük imtihanı

25 Aralık 2010 - 15:12

ABONE OL

Türk siyasi hayatının en büyük reformcu liderlerinden biri olarak gördüğüm Turgut Özal, sayısız sevapların arasında silahlanma yolunu açarak büyük bir günaha imza atmıştı. Şimdi ise Başbakan Erdoğan, çok önemli bir imtihanla karşı karşıya. Ya bu büyük günahı, büyük bir sevaba dönüştürecek ya da bu günahın daha büyük ortağı olacak…

Cennet vatanımızın, cehennem yolculuğuna çıkarılmasında en önemli gelişmelerden biri artık kangren haline gelen bireysel silahlanmanın giderek artması. O yüzden bireysel silahlanma sorunu, haklı bir şekilde Türkiye’nin gündeminden bir türlü düşmüyor.

Düşmüyor, çünkü hemen hergün TV kanallarında, gazetelerde, internet haber sitelerinde sayısız cinayet, hatta katliam haberleri yayınlanıyor. Canlar yanıyor, insanlarımız patır patır öldürülüyor.

Asker uğurlamalarında silah patlatılıyor, balkondaki çocuk ölüyor.

Düğünlerde silah boşaltılıyor, gelin ya da damat gerdek yerine mezara gidiyor.

Yollarda sürücüler küçük bir sorunla başladıkları tartışmayı cinayetle bitiriyor.

Maçlarda gençler, birbirine silah çekiyor.

Yani hemen hergün silahları, cinayetleri, katliamları konuşuyoruz.

Peki niçin bunlar oluyor ülkemizde? Niçin bu kötü olayları konuşmak zorunda kalıyoruz, üzülüyoruz?

Çünkü Türkiye’de bireysel silahlanma serbest. Bireysel silahlanmanın yolunu açan ise ne yazıkki dönemin başbakanı Turgut Özal. Hemen belirtmeliyim ki, rahmetli Turgut Özal Türk siyasi hayatının en önemli liderlerinden biridir. Bana göre en büyük reformcu başbakanlardan, vizyonu en geniş devlet adamlarından biridir. Bir defa “dört eğilim”i bir araya getirerek toplumsal uzlaşmanın önünü açarak başlı başına muazzam bir hizmete imza attı. Başbakanlığının özellikle ilk döneminde projeleriyle Türkiye’nin ufkunu açtı, yatırımlarıyla ülkemize çok büyük hizmetler gerçekleştirdi. Bugün Türk turizmi, dünyanın önde gelen birkaç ülkesi arasında konuşuluyorsa, bugün ülkemizde dünyanın en iyi otelleri, beş yıldızlı tatil köyleri varsa bunda Özal’ın çok büyük rolü vardır. Çağdaş uydu kentlerin mimarı Özal’dır. Otobanları Türkiye’ye kazandıran da Özal’dır. Bugün Türkiye’nin ihracatı 100 milyar doları aşmışsa, bu Özal’ın dışa açılma politikalarının ve çabalarının sonucudur.

Peki Özal’ın hiç mi hataları, yanlışları yoktu?

Özal pek çok hata ve yanlış da yaptı. İşte bu hata ve yanlışlarının en önemlisi, bana göre, bireysel silahlanma yolunu açmasıydı. Bu serbestiyeti getirerek bugün hızla Teksas sahnelerini andıran ortama zemin hazırladı. Bugün ne yazıkki Türkiye, hemen hergün Teksas benzeri sahneleri ile gündeme geliyor. Gencecik çocuklar bile artık silah taşıyor. Önüne gelen silahı kapıyor. Bireysel silahlanma deyim yerindeyse ışık hızıyla ilerliyor. Biz, bu durumu nasıl önleriz diye çaba göstermemiz gerekirken, Meclis’teki bazı aklı evveller, bireysel silahlanmayı daha da kolaylaştıracak yasa tasarısı için düğmeye bastılar.

SİLAH YASA TASARISI NELER GETİRİYOR?

Yoğun tepkilerin gösterilmesi üzerine şimdilik Komisyon’dan geri çekilen Silah Yasa Tasarısı, bakın neleri getiriyor?

– Silah (pompalı tüfekler bile) edinme yaşı, 18’e indiriliyor.

– Silahlar, bir kişiye armağan edilmek amacıyla alınabiliyor.

– Silah sahiplerine, sahip oldukları silahları için parça ithal etme izni veriliyor.

– Tüfeklerin reklam ve tanıtımı serbest bırakılıyor. Gizli reklam yasaklanmıyor. Tüm silahların fuar, gösteri ve basılmış eserlerle reklam ve tanıtımının yapılması serbest bırakılıyor.

– Bir kişiye 5 adet silah edinme izni veriliyor.

Yasa tasarısı, eski yasaya göre bazı iyileştirmeleri de getirmekle birlikte daha çok sakıncayı da öngörüyor. Ama yukarıda saydığım hükümler bile Türkiye’yi, bir cehennem ortamına sürüklemeye yetecek özellikler barındırıyor. Bu tasarı, yasalaşırsa inanın zaten barut fıçısı gibi gergin durumda olan Türkiye’de felaketlerle sonuçlanan olaylar yaşanabilir. Allah korusun bir gün büyük gerginlik yaşandığında, hiç arzu etmediğimiz acı sonuçları görebiliriz. Allah bir daha göstermesin, yakın tarihimizde kardeşin kardeşi kırdığı büyük katliamlara yol açabilir silah serbestiyeti.

YILDA 3 BİN KİŞİ SİLAHLA ÖLDÜRÜLÜYOR

Bir fikir versin diye, bireysel silahlanma ile ilgili Umut Vakfı’nın 2009’da yaptığı araştırma sonuçlarını aktarayım.

– Türkiye’de yılda yaklaşık 3 bin kişi ateşli silahlarla ölüyor, 700 kişi de yaralanıyor.

Cinayetlerin yüzde 60’ında ateşli silah kullanılıyor

Her 10 kişiden birinde ve her üç evden birinde ateşli silah mevcut.

Silaha kolay ulaşılabilir olması cinayet, intihar gibi olayların her an meydana gelmesinin en önemli nedeni. Evde silah bulunması ev halkından birinin cinayet, intihar, kaza gibi nedenlerle ölmesi riskini yüzde 41 arttırıyor.

– Tartışma, kıskançlık, namus gibi önceden tasarlanmamış olaylarda silah kullanımı yüzde 90, illiyet bağı yüzde 80 oranında.

Feci durum ortada. Öte yandan ekonomide, geçen yıla göre büyük ölçüde düzelme sözkonusu. Fakat kim ne derse desin sıkıntılar, hala devam ediyor. İşsizler ordusu, ülkemiz için kocaman bir tehdit olarak karşımızda duruyor. Gelir dağılımındaki bozukluklar, zenginle fakir arasındaki büyük uçurum, asayiş ve güvenlik sorunları bakımından büyük potansiyel taşıyor.

Siyasi gerginlikler, etnik tartışmalar ve diğer birçok sorunla zaten yeterince başı belada olan Türkiye’miz, bir de bu sorunları iyice derinleştirecek her türlü adımdan uzak durmalı.

O yüzden AK Parti milletvekillerini uyarıyorum. Lütfen bu tasarıyı Meclis gündeminden çıkarın. Hatta, bireysel silahlanma yolunu tamamen kapatın, silahlanmayı çok ama çok zorlaştırın.

Buradan başbakanımız Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum:

Lütfen toplumun sesini dinleyin, haykırışını duyun diyorum.

NELER YAPILMALI?

Bu çerçevede kısaca şu önerilerde bulunmak isterim.

– Bireysel silahlanmayı kolaylaştıran bu tasarısı çöpe atılmalı.

– Silah satın alma şartları çok ağırlaştırılmalı. Silah edinmeyi çok zorlaştıran bir yasa tasarısı için hemen start verilmeli, toplumun vicdanı rahatlatılmalı.

– Silah edinme yaşı mümkün olduğunca yukarıya, örneğin 30 yaşın üstüne çıkarılmalı.

– Hemen her caddede açılan ve boy boy silahların sergilendiği silah mağazaları derhal kapatılmalı.

– Silah reklamları, kesinlikle yasaklanmalı.

– Şu ana kadar çok zorunlu olarak silah edinmiş kişiler hariç, diğer tüm vatandaşlarımızdan silahlar geri alınmalı, yani toplanmalı. Bunun için gerekirse teşvikler getirilmeli. Halk, mutlaka silahsızlandırılmalı.

Şimdi bazıları diyecek ki;

“İyi de hırsızlık, kapkaç olayları iyice arttı. Başta İstanbul olmak üzere birçok şehir, çok tehlikeli olmaya başladı. Kendimizi nasıl savunacağız? Canımızı, malımızı nasıl korumak için silah alıyoruz”

Ben de diyorum ki;

“Evet doğru. Şehirlerimiz gerçekten güvenlik sorunu yaşıyor. Ama canımızı malımızı koruyacak olan polisimiz, askerimiz. Yani güvenlik güçlerimiz. Herkes kendini korumak için silahlanmaya başlayacaksa o zaman polise, askere ne gerek var.”

Özetle, güvenlik güçlerimize bu konuda her türlü imkan verilmeli, vatandaşın can ve mal güvenliği sağlanmalı. Çok özellik arzeden, tehdit altındaki bazı meslek mensupları hariç, kimseye bireysel silahlanma izni verilmemeli.

Bu konuda çeşitli Avrupa ülkelerindeki bireysel silahlanma konusunda da bilgi vereyim.

YUNANİSTAN: DOKTOR RAPORU

Yunanistan’da silah ruhsatı polis teşkilatınca veriliyor. Ruhsat için sinir hastalıkları uzmanı veya psikiyatrdan, dilekçeyi verenin ruhsal durumunun silah kullanımına uygun olduğuna dair rapor isteniyor. Doktor raporunu damgalı bir zarf içinde teslim ediyor. Zarf sadece dilekçenin verileceği polis makamınca açılıyor.

BELÇİKA: ATIŞ KULÜBÜ ÜYELİĞİ

Belçika’da, izne tabi ateşli silah alımı için atış kulübüne üye olmak gerekiyor. Bunun için de iyi bir davranış ve ahlaki düzeye sahip olma, akıl sağlığının yerinde olması, ateşli silah kullanmayı tehlikeli kılacak bir hastalığın bulunmaması, silahlarla ilgili teorik bir testte başarılı olunması şartları aranıyor. İzin için istenen belgeler arasında sicil kaydı ve doktor raporu da yer alıyor.

FRANSA: ÇELİK KASA ŞARTI

Fransa’da ateşli silah bulundurma ruhsatı savunma amacıyla talep ediliyor. Son yıllarda silah ruhsatı çok az kişiye verildi. Ruhsat için talep edenin mesleği gereği güvenliğinin ciddi biçimde tehlikede olması gerekiyor. Başkalarının eline geçmemesi için evinde çelik kasa bulunması, silahla mühimmatın ayrı ayrı yerlerde saklanması veya silahın sökülmüş vaziyette bulundurulması zorunlu.

İNGİLTERE: ÇOK ZOR

İngiltere’de bireysel silahlanma hakkı bulunmuyor. Silah lisansına sahip olmak için müracaat etme hakkı bulunuyor. Milletvekili ve gazetecilerin de sıradan insanlar gibi bu başvuruyu yapma hakkı var, ancak genel prensipte silah taşıma lisansına sahip olma ihtimali çok az. Birleşik Krallık’ta polis ve Buckingham Sarayı’nda görev yapan askerler silah taşıma hakkına sahip. Avcı ve atış kulüplerine üye olanların av tüfeği sahibi olma lisansları var. Bu kişilerin belli bir prosedürden geçmeleri gerekiyor.

BAŞBAKAN’A ÇAĞRIM VAR

Şimdi Başbakan Tayyip Erdoğan’a tarihi bir görev düştüğünü hatırlatmak istiyorum. Bu yasa tasarısı bir daha tekrar ele alınmamak üzere gündemden çıkarılmalı, bireysel silahlanmayı zorlaştıran bir yasa yürürlüğe konulmalı, hatta gereksizce verilmiş yüzbinlerce silah toplanmalı ve daha güvenli biçimde yaşamamız sağlanmalı. Başbakan Erdoğan, bunu yaparsa Özal’ın bu büyük günahını büyük bir sevaba dönüştürecek. Ama mevcut durumu daha da beter hale getirecek Bireysel Silah Tasarısı’nın Meclis’ten geçmesine, dolayısıyla uygulanmasına izin verirse bu büyük günaha ortak olacak.

Biz inanıyoruz ki, sigara yasağını getirerek sağlıklı nesiller için büyük bir devrime imza atan başbakanımız, bu felaketi de önleyecek girişimleri hemen başlatacaktır.

kakilinc@haber1.com

Not:

Silah Yasa Tasarısı’nın getirdiği hükümlerin detaylarını ve bu konuda alınması gereken önlemlerin neler olduğunu öğrenmek istiyorsanız, bireysel silahlanma ile ilgili uzun yıllardır büyük mücadele veren Umut Vakfı’nın internet sitesine girebilirsiniz.

http://www.umut.org.tr

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.