TV dizilerini izlemeye pek vaktim de yok, hevesim de. Ama Muhteşem Yüzyıl’ı bir şekilde izlemeye başladım, sonra da bu alışkanlığımı devam ettirdim. Bu dizi filmi her izlediğimde bir seyirci olarak beni fena halde sinirlendiren iki karakter var: Vezir-i Azam Rüstem Paşa ve Hürrem Sultan. Osmanlı Devleti’nin en güçlü olduğu dönemin bu iki karakteri, tüm kepazelikleri ve pislikleri üzerinde taşıyan isimler olarak tarihe geçti.
Detaylarını anlatmaya gerek yok… Ama kısaca ve satırbaşlarıyla gelişmeler şöyle…
Biri, devletin en tepesinde, Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra gelen bir isim… Vezir-i azam, Rüstem Paşa…
Diğeri köle iken, Kanuni’nin karısı olmayı başaran, Sultan’lık kotluğuna oturan Hürrem Sultan…
Muhteşem Yüzyıl’ı izledikten ve okuduğum tarih kitaplarından edindiğim bilgilerden sonra izlenimim şu: Rüstem Paşa da, Hürrem Sultan da, iblisin ta kendisi… Osmanlı tarihinin belki de en şeytani özelliklerini üzerinde taşıyan bu isimler, o dönemde ne kadar pislik, ne kadar kepazelik varsa hepsini fazlasıyla yapmış. Yalan. Dolan deseniz var, hırsızlık, arsızlık deseniz var. Yüzsüzlük deseniz fazlasıyla var.
Nitekim tarih kitaplarına göre Damat Rüstem Paşa, Osmanlı’nın en büyük rüşvetçisi olarak kayıtlara geçmiş.
Hürrem Sultan, tarihe en büyük entrikacı, en büyük yalancı, en büyük iftiracı, en büyük düzenbaz olarak geçmiş.
Bunların da ötesinde bu iki iblis, aynı zamanda birer cani, kan emici, vampir… İktidar için, güç için, mal/mülk için yapmayacakları kötülük, etmeyecekleri pislik yok…
Rüstem Paşa ve Hürrem Sultan, allem etmiş, kalem etmiş Kanuni ile birlikte Osmanlı’yı Osmanlı yapan en büyük paşalardan Pargalı Damat İbrahim Paşa’yı boğdurtmuş.
Rüstem Paşa ve Hürrem Sultan, iktidar için, güç için, binbir hile ile, alavere dalavere ile Sultan Süleyman’ın veliahtı olarak gösterilen, dürüst, namuslu, cesur devlet adamı Şehzade Mustafa’yı bile boğdurtmuş…
Rüstem Paşa ve Hürrem Sultan iktidar için, güç için, kendi saltanatları için Kara Ahmed Paşa’yı da idam ettirmiş…
Yani bu iki iblis, güç için, iktidar için yalan/dolan, hile/hurda, entrika, cinayet mübah olmuş…
İşte o yüzden onlar da bunu bildikleri için, pisliklerini, yalan/dolanlarını, hırsızlıklarını, arsızlıklarını, cinayetlerini, katliamlarını cami, hastane, hamam, aşevi ve vb. kurumları açarak örtmeye çalışmış… Ama vicdanı olan, yüreğinde adalet duygusunu taşıyan, dürüst, namuslu insanlar için bu iblislerin medrese, han, hamam, hastane açması, asla kötülüklerini örtmez, örtemez.
Fimi izlerken bunları düşündüm. Ve iktidar için, güç için binbir yalana, dolana, hileye hurdaya, rüşvete, cinayete karışmış bu iki iblisin aslında ülkemize, milletimize ne kadar büyük kötülük ettiklerini düşündüm…
Allah, bu güzel ülkemizi ve halkımızı iblislerden korusun.
kakilinc@haber1.com
