Başbakan Davutoğlu ve ekonomik icraat - Haber 1Haber 1

Başbakan Davutoğlu ve ekonomik icraat

01 Şubat 2016 - 10:20

ABONE OL

Türkiye, bir “altın üçgene” sahip oluyor. Modern teknoloji, mega yapılar üç denizi birleştiriyor. Avrupa Birliği’nin potansiyel olarak en zengin bölgesi süratle doğuyor. Yirmi, otuz sene sonrası Türkiye’ye bir Türkiye daha ilave ediliyor.

Türkiye, tarihinin en büyük icraatlar dönemini yaşıyor. Bu icraatlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasını taşıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu da tarihe, bu büyük icraatlarda Erdoğan’ın yardımcısı olarak geçiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasındaki bu yol arkadaşlığında iş bölümü nasıl olacak? Başbakan Davutoğlu’nun tarihi sorumluluğu bu ekonomik icraatta ne olacak? Bu sorunun cevabını bulmak için yaşanan sürece yakından bakmak gerekiyor.

PROJELERİN ETKİLERİ ÖNCEDEN BELİRLENEMİYOR

Bu konuda geçmişten iki örnek verelim. İstanbul Boğazı’ndaki komşu iki köprü: Önemlerini, ne yapılmasına karşı çıkanlar ne de gerçekleştirenler önceden kestiremedi.

“1974 Boğaziçi Köprüsü”: Başını üniversitenin çektiği sol eğilim, köprünün lüzumsuz olduğunu savunuyordu. İktidarda bulunan Demirel ise aksini iddia ediyor, “Köprü İstanbul için zaruri bir ihtiyaçtır” diyordu. Ancak iki taraf da neticenin ne olacağını doğru tahmin edemedi. Öngöremediler. “Köprü”nün “çocuğu” yalnız muhteşem “Bağdat Caddesi” olmadı. Köprünün üzerinden geçen ve İzmit’e kadar uzanan E-5 Karayolu sağlı sollu binlerce fabrikayla doldu. Bu yol, Türkiye’nin “sanayii koridoru” oldu. Şüphesiz bu fabrikalar “KOBİ” türünden tesislerdi. Geri teknolojiyle iç pazar için üretim yapıyorlardı. Ama önemli olan bu değildi. Önemli olan, Türkiye’nin sanayi toplumu olma yolunda dev bir adım atmasıydı.

1986’da benzer tartışmalar yaşandı. Başbakan Turgut Özal “Yeni bir köprü İstanbul için bir şart. İstanbul boğuluyor” diyordu. Karşı taraf ise, “yaptırmam” diyerek karşı çıkıyordu. Neticede Fatih Sultan Mehmet Köprüsü açıldı. Ama etkilerini gene kimse tahmin edemedi. Köprünün üzerinden geçen TEM Otoyolu’nun çevresi modern ihracata dönük dev fabrikalarla doldu. Türk ekonomisi. sanayileşmenin ikinci büyük sayfasını açtı. Neden? Yukardaki sebeplerden. Projelere bir miyop gibi çok yakından bakıldı. “Geniş açı” ve “hayal gücü” dışlandı.

MEGA PROJELERİNİN ETKİLERİ DE ANLAŞILAMIYOR

Şimdiki mega projeleri, tabloya yerleştirelim. İstanbul’ da üçüncü köprü, İzmit geçişi , Çanakkale Köprüsü, Marmara’yı çepeçevre saran Marmara ring otoyolu. İstanbul, İzmir, Çanakkale: Birbirleriyle otoyollarla , tünellerle , hızlı trenlerle bağlanmış bir altın üçgen. Merkezde dünyanın en büyük havaalanı , İstanbul üçüncü havaalanı. Şimdiki mega projeler bir bütün oluşturuyor.

Bugün farkında değiliz, ama Türkiye bir “altın üçgene” sahip oluyor. Modern teknoloji, mega yapılar üç denizi birleştiriyor. Avrupa Birliği’nin potansiyel olarak en zengin bölgesi süratle doğuyor. Yirmi, otuz sene sonrasını hayal edebilmek lazım. Türkiye’ye bir Türkiye daha ilave ediliyor.

Bütün Türkiye, bu mega projelerin Erdoğan’ın hayal gücünden fışkırdığını ve onu iradesiyle gerçekleşme yoluna girdiğini biliyor. Geride Büyükşehir Belediye Başkanlığından bu yana geçen 20 yılda tecrübe dolu bir uzun birikim ve beceri var. Ayrıca bu uzun süreçte Erdoğan yalnız değildi. Baştan beri ondan ayrılmayan büyük icraatçılar var: Binali Yıldırım ve Veysel Eroğlu gibi.

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU’NU BÜYÜK BİR ONUR SAYFASI BEKLİYOR

Şüphesiz Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu büyük projelerin her safhasında da bir kuyumcu hassasiyetiyle var. Projenin genelini gördüğü gibi detayını da kafasında çözümlemiş durumda. “Yap-işlet-devret”, özel sektör-kamu işbirliği modeli oluşturuyor. Hangi şirketler çalışacak, finansman nereden sağlanacak? Bütün bu konularda Erdoğan geçmişte çok başarılı oldu.

Mega projelerde artık Türk bankaları da artan ölçüde finansmana katkı sağlıyor. Ama dış finansman, hala büyük önem taşıyor. Örnek mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan son Japonya seyahatinde dünyanın en büyüğü olacak Çanakkale Köprüsü için girişimlerde bulundu.

Başbakan Davutoğlu’nun işi zor. Ama devlet adamları için zorluklar yenilmesi gereken meydan okumalar değil mi?

Projeler, zor ve karmaşık operasyonları gerektiriyor. Baştan sona yakın bir denetim ve ilgi istiyor. Enerjisini ispatlamış olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katkısı bu konularda önem taşıyor. Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığından Başbakanlığa geçtikten sonra mega projelere olan ilgisini hemen gösterdi.

Marmara ring oto yolu çok önemli. İstanbul’un üçüncü köprüsü, İzmit geçişi çok önemli. Davutoğlu inşaatları ziyaret ediyor, denetliyor. Bütün bu iş takibi projelerin zamanında bitirilmesi için çok önemli. Projesi hazırlanmış olan diğer konularda da ihale süreci geciktirilmemeli. Bu konudaki yurt dışı finansman olanakları yoğun bir şekilde araştırılmalı.

Şüphesiz Başbakan Davutoğlu’nun tek uğraş konusu mega projeler değil. Türkiye, birliğine karşı müthiş bir sabotaja girişmiş, bölücü terör örgütüyle de mücadelesini başarıyla neticelendirmek zorunda. Yalnız bu da değil: Cumhurbaşkanının değimiyle “bir kanser” olan paralel yapı ile mücadele bitmedi. Geçmişte “paralel yargı” diğer bütün konularda olduğu gibi mega projelerde de iktidara takoz koydu. “Paralel yargı” bugün dimdik ayakta. Pusuda bekleyişini sürdürüyor.

Başbakan Davutoğlu’nun işi zor. Ama devlet adamları için zorluklar yenilmesi gereken meydan okumalar değil mi? Ayrıca hiç unutulmaması gereken bir nokta: Bu çok yönlü meydan okumalara karşı Başbakan Davutoğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir numaralı yardımcısı olmak onurunu taşıyor. Bu az şey değil.

PROF. DR. BENER KARAKARTAL

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.