Bu güzel ışıltılı mı ışıltılı Pazar gününde size biraz “Dişe dokunur işler” den söz etmek istiyorum.
Unilever’in öncü markası Signal’in sağlık geliştirme programları kapsamında Dünya Diş Hekimleri Birliği (FDI) ile birlikte 2008 yılından beri Türkiye’de yürüttüğü ”Ağzına Sağlık Türkiye Projesi”nin ilk faz sonuçları açıklandı ancak gündemin yoğunluğundan sizlerle anında paylaşamadım.
Bugün hem hava güze hem de GS-BJK derbi maçı var bu yüzden yiyip içip hırslarımızı dişlerimizden çıkarabiliriz diye sizinle bazı bilgiler paylaşmak istiyorum. Signal, Türkiye’de de Dünya Diş Hekimleri Birliği (FDI) ve TürkDiş Hekimleri Birliği (TDB)’ni yanına alarak sürdürdüğü ‘’Ağzına Sağlık Türkiye Projesi”n de çok çarpıcı sonuçlar var: 7 bölgeden kırsal,kentsel nüfus dağılımını ve 9 farklı yaş grubunu temsilen 3.040 denek üzerinde yürütülen araştırma verileri doğrultusunda altını çizmemiz gereken nokta;Türkiye’de ağız-diş sağlığı hijyeni ve bakımı konusundaki toplumsal bilincin düşüklüğü.
Düşük dediysem biraz rakam vereyimde durumun vehametini anlayın: Araştırma sonuçları Türkiye’de bir kişiye yılda 1 tane bile diş fırçasının düşmediğini, her 2 evden birine hiç diş fırçası girmediğini, 3 kişiden birinin dişlerini günde 1 kez dahi fırçalamadığını içeriyor. İnsanımızın dişlerindeki çürük oranına bakıldığındaysa çürüklerin çokluğuna kıyasla kişi başına 1 dolgulu diş bile düşmezken; çürüklerin tedavi edilmek yerine çekildiği anlaşılıyor ki eksik dişler de başlı başına bir sorun.
Birde diş hekimine gitme sıklığımız var.O da hiç iç açıcı değil ortalama her 11 ayda cep telefonunu değiştiren yurdum insanı,yılda ortalama sadece 0.9 kere diş hekiminin kapısını çalıyor .Batı ülkelerinde diş hekimine gitme sıklığı ise yılda 5 kez.
Biz yandık onlar yanmasın diyerek çocuklarımıza bu alışkanlığı aktarabilmiş miyiz derseniz Türkiye’de 0-14yaş grubunda çürük-dolgulu-çekilen diş değer ortalaması 6.17′ iken FDI’ın12 yaş çocukları için hedeflediği değer 1.0’miş varın istikbalimizi siz düşünün.
Diş sinirlerinin direk beyne gittiğini düşünürsek üstüne de diş sağlığının böbrek ve bir çok iç organı etkileyip hastalandırdığını da hatırlayıp günde en az 2 kez florürlü bir macun kullanmamızın neden önemli olduğunu anlayabiliriz.
Hülya bu Pazar günü böyle sıkıntılı şeyler anlatma derbi var ekran karşısına kurulup onu izleyeceğiz diyorsanız size de bir haberim var: Dominos Pizza geliştirdiği yeni sosuyla 2012 yılına çok iddialı giriyor hatta öyle ki “Beğenmezsen bedava” sloganıyla da yeni pizza sosuyla yapılan pizzalarımızın lezzetine ne kadar güvendiklerinin garantisini veriyor.
Pizza deyip geçmeyin derbi günlerinde tüketimi neredeyse %25 ila %40 arasında artan bir yiyecek.
Size pizza hakkında birkaç kısa bilgi aktarmak istiyorum: Örneğin dünyanın ilk pizzacısı 1738 yılında İtalya Napoli’de açılan ” Antica Pizzeria Napoli” dünyada bilinen ilk pizzacıdır, ekim ayı başta Amerika olmak üzere dünyada ki bir çok ülkede “Ulusal Pizza Ayı” olarak nitelendirilerek çeşitli etkinliklere sahne olmakta gün değil hafta değil tam 1 ay, Domino Pizza’nın logosunda yer alan 3 nokta Domino Pizza’nın ilk üç dükkanını temsil etmektedir deyip bir rekorla bilgileri sonlandırayım. Dünyanın en büyük pizzası Güney Afrika’da Norwood Hiper Marketinde yapılmış ve bu pizza tam 37 metre genişliğindeydi ve 900 kilo sos, 1800 kilo peynir kullanılmış.
Bugün size dişlerinize dokunan işlerden söz ettim. Sağlık bizlere en önemli emanettir ve ağzımızdan başlar. Yediğinizin ,içtiğinizin, hijyeninizin bol olduğu günler dilerim. Yeni güzel şeylerde buluşmak üzere.
Hülya Deniz
www.twitter.com/hlydnzz
huyla@kmedya.com
huyla.denniz@gmail.com
