Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi başladı - Haber 1Haber 1

Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi başladı

Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi başladı

19 Ağustos 2025 - 13:48

ABONE OL

İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, dünyada mikro mobilite sektörünün farklı istatistiklere göre 42 milyar dolardan 170 milyar dolara kadar büyüklüğe tekabül ettiğini gösteren veriler olduğunu belirterek, "Eğer iyi bir mevzuat ve regülasyon olursa bu sektörün milyar dolarlık yatırımı çok kısa sürede çekebileceğini ve o sürdürülebilir ulaşım hedefine mikro mobilite vasıtasıyla katkı sağlayacağını düşünüyoruz." dedi.

Yeşil Kalkınma Vakfı (YEKAV) tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, İstanbul Valisi Davut Gül, Avrupa Birliği (AB) Delegasyonu Mali İşbirliği Başkanı Maria Luisa Wyganowski ve YEKAV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Birpınar'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Dağlıoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, zamanında bir köprü olarak tanımlanan Türkiye'nin artık bölgesel bir merkez haline geldiğini kaydederek, bu noktada ulaşıma, lojistiğe yapılan altyapı ve üstyapı yatırımlarının çok büyük payı olduğunu söyledi.

2003'ten bugüne kadar olan dönemde Türkiye'nin 280 milyar dolara yakın bir uluslararası doğrudan yatırım çektiğini anımsatan Dağlıoğlu, şöyle devam etti:

"Buradaki tabii Türkiye'ye yatırımın birçok motivasyonu var ama bu başarının arkasındaki en önemli alanlardan birinin de reform yapma kabiliyeti olduğunu, güçlü siyasi liderlik olduğunu biliyoruz. 280 milyar dolarlık yatırımın en büyük sektörü finansal hizmetler. İkinci sektör imalat sanayi, üçüncü sektör enerji. Liste, toptan ve perakende ticaret, ulaştırma ve depoculuk hizmetleri gibi şekilde devam ediyor. Baktığımız zaman finans ve enerji regüle edilmiş, iyi regülasyonu olan ve yatırımcıların da bu regülasyona göre bir yatırım kararı aldığı sektörler. Benzeri şekilde şu an salonda kıymetli mikro mobilite temsilcileri de bizleri ziyaret ettiklerinde iyi bir mevzuat, iyi bir regülasyonun, kamudan beklendiğini sıklıkla ifade ediyorlar."

Dağlıoğlu, bu bağlamdaki mevzuat ve regülasyonu yapmanın siyasi bir takdir olduğunu belirterek, diğer sektörler ve ülkelerde olan örneklere bakıldığında bu regülasyon gerekliliğini ve bu regülasyonun iyi bir şekilde yapılması neticesinde çok ciddi bir yatırım imkanının oluşacağını gördüklerini vurguladı.

Dünyada mikro mobilite sektörünün farklı istatistiklere göre 42 milyar dolardan 170 milyar dolara kadar büyüklüğe tekabül ettiğini gösteren veriler olduğunu aktaran Dağlıoğlu, "Bu veri setlerinde önümüzdeki 2030'a kadar çift haneli büyümenin öngörüldüğünü görüyoruz. Yani toplam şu anki pazar büyüklüğüne dair farklı değerlendirmeler olsa da büyümenin çift haneli olacağına dair herkesin bir mutabakatı olduğunu görebiliriz. Türkiye'de de baktığımız zaman geçtiğimiz yaklaşık 10 yıllık dönemde araç çağırma ve araç paylaşımı sektörlerinde işte özel yatırım turlarında 40 küsür milyon dolar, eğer halka arzları da dahil edersek 150 milyon dolara yakın yatırım yapıldığını görüyoruz. Bizim özet düşüncemiz, eğer iyi bir mevzuat ve regülasyon olursa bu sektörün milyar dolarlık yatırımı çok kısa sürede çekebileceğini ve o sürdürülebilir ulaşım hedefine mikro mobilite vasıtasıyla katkı sağlayacağını düşünüyoruz." diye konuştu.

– "AB, Türkiye'yi yalnızca bir komşu değil gerçek bir ortak olarak görüyor"

AB Delegasyonu Mali İşbirliği Başkanı Wyganowski de AB ve Türkiye'nin birlikte doğayı koruyan, geçim kaynaklarını güçlendiren ve her iki tarafı iklimde net sıfır emisyona yaklaştıran bir yol seçebileceğini söyledi.

Wyganowski, "Avrupa Yeşil Mutabakatı, 2050'ye kadar iklimde net sıfır emisyona ve ulaşım emisyonlarında yüzde 90'lık bir azalmaya giden yolu belirliyor. Yani bu hem gezegenimizle hem de ekonomik hayatta kalmayla ilgili. Bildiğimiz gibi Türkiye, Avrupa ve Asya arasında benzersiz bir konumda. O yüzden tercihleriniz sadece ekonominizi değil, tüm bölgenin geleceğini de şekillendirecek. İşte bu yüzden AB, Türkiye'yi yalnızca bir komşu değil gerçek bir ortak olarak görüyor ve bugün AB'yi temsil etmemizin sebebi de bu. Bu bizim projemiz değil, ancak yaptıklarınıza olan bağlılığımızı göstermek istiyoruz. Ulaştırma alanındaki ortaklığımız onlarca yıllık işbirliğine dayanıyor." şeklinde konuştu.

IPA-II kapsamında Samsun-Kalın, Irmak-Karabük-Zonguldak ve Ankara-İstanbul ve İstanbul'u doğrudan AB'nin 10 ağına bağlayan Halkalı-Kapıkule demir yolu hattına destekte bulunduklarını anlatan Wyganowski, bunların altyapı hikayelerinin sadece yarısı olduğunu vurguladı.

Wyganowski, Türkiye'nin yol güvenliğinden sürücü dinlenme sürelerine, havacılıktan deniz lojistiğine ve yolcu haklarına kadar tüm transfer kurallarını AB ile uyumlu hale getirdiğini belirterek, ​​​​​​​konuşmasını şöyle tamamladı:

"Sürdürülebilir mobilite, sıfır atık, karbon piyasaları ve deniz koruma projelerini desteklemek için halihazırda 140 milyon avromuz var. Bu, yalnızca pilot projelerden oluşan bir karmaşa değil, tutarlı bir gündem. Elektrikli otobüsler, atıktan yakıta dönüşüm, döngüsellik, akıllı şehir filoları ve dayanıklı ekosistemleri bir araya getiren bir gündem ve bildiğiniz gibi, Türkiye daha geçen ay ilk iklim yasasını çıkardı. Bu yasa, emisyon ticareti, güçlü yönetişim ve 2053 net sıfır hedefine giden yolun yasal omurgasını oluşturan bir dönüm noktası.

Dolayısıyla AB olarak, bu projeleri desteklemekten, bu adımları desteklemekten ve izleme sistemleri, piyasa mekanizmaları ve iklim finansmanı tasarımına yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz. Hedef gerçeğe dönüşüyor, ancak hepimiz kamu parasının yeterli olmadığını biliyoruz. Türkiye ve AB'nin bu hedefi gerçekten büyütebileceği nokta burası. AB, Avrupa Sürdürülebilir Kalkınma Fonu Plus (EFSD+) bünyesindeki Türkiye Yatırım Platformu aracılığıyla 317 milyon avroluk garantiyi masaya getirdi. Peki bu ne anlama geliyor? Bu, AB'nin riskin bir kısmını paylaştığı anlamına geliyor. Dolayısıyla bankalar ve özel yatırımcılar kendilerini daha güvende hissediyor, katılma konusunda daha istekli hissediyorlar."

– "Trafik sıkışıklığı çevresel sorunlar getiriyor"

YEKAV Yönetim Kurulu Başkanı Birpınar da ortalama 70 yıllık bir insan ömrünün yaklaşık üç yılının yollarda geçtiğini ve bunun şehirden şehre de değiştiğini aktardı.

Birpınar, "Bu trafik sıkışıklığı başka sorunlar getiriyor, çevresel sorunlar getiriyor. Sürdürülebilir ulaşımı tartışalım diye bir araya geldik. Çünkü hava kirliliği demek, iklim değişikliği demek. Bu emisyonlar, trafik sıkışıklığından, ulaşımdan kaynaklı emisyonlar, küresel emisyonların yüzde 20'sini ifade ediyor. Dolayısıyla bunları azaltmak hem çevre meselesi, bir önleyici hekimlik meselesiyse, işte elektrikli araçlara geçiş veya dünyada yeni yöntemler olan mikro mobilite meselesi var." açıklamasında bulundu.

Artık dünyada 15 dakikada ulaşım diye bir şeyin tartışılmaya başladığını ifade eden Birpınar, "O da nedir? Bir noktaya yani evden çıkacaksınız, hastaneye 15 dakikada gideceksiniz, metro istasyonuna 15 dakikada ulaşabiliyorsanız o şehirlerin kalkınmış, sürdürülebilir iyi şehirler, gelişmiş şehirler olduğu ön plana çıkmaya başladı. İnşallah bunları da başarmak için çalışacağız." diye konuştu.

Zirve, bugün ve yarın kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılacağı panellerle devam edecek.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.