İSTANBUL (AA) – Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Vakıf Katılım Genel Müdürü Mehmet Ali Akben, katılım bankacılığının 2025'te tüm zorluklara rağmen aktiflerini yüzde 45 büyüttüğünü ve pazar payının 4 trilyon liralık büyüklüğe yaklaştığını belirterek, "2026 yılında bu büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz." dedi.
Akben, İstanbul Finans Merkezinin katkılarıyla hazırlanan Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtladı.
Bankacılık sektörü açısından 2025 yılını değerlendiren Akben, bu yıl küresel ölçekte para politikalarında bir gevşeme hareketliliği yaşandığını, bunun Türkiye'ye de yansıdığını, dezenflasyon sürecinde katılığın sürdüğünü söyledi.
ABD ve Avrupa'daki iyileşmelerin sonrasında Türkiye'ye yansıdığını anlatan Akben, bu nedenle süreçleri takip ettiklerini, Türkiye'nin tasarruf açığı nedeniyle dış borçlanma yaptığını, dünyadaki enflasyon ve faiz kararlarının borçlanma maliyetlerini etkilediğini bildirdi.
Akben, "Bu bağlamda da gevşemeyle birlikte rahatlama ve daha pozitif alana geçme konusunda bir hareketlilik yaşıyoruz. Bunu enflasyonda da olumlu bir seyir halinde görüyoruz. Bunun da zamanla daha makul seviyelere gelmesiyle sürecin daha da iyi olacağını düşünüyoruz." diye konuştu.
– Türkiye'de katılım bankacılığı 4 trilyon liralık büyüklüğe ulaştı
Mehmet Ali Akben, katılım bankacılığına ilişki 2026 yılı öngörülerini paylaşarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Katılım bankacılığı risk paylaşım modeliyle çalışıyor. 2025'te bütün bu zorluklara rağmen aktiflerini yüzde 45 büyüttü. Pazar payı olarak yaklaşık 4 trilyon liralık büyüklüğe ulaştı. Toplanan fonlarda da 2,5 trilyon liralık bir büyüklüğe ulaştı. Şu anda faaliyette olan 9 artı bir de yeni bir izinle birlikte 10 tane katılım bankasıyla faaliyet gösteriyoruz. Pazar payı olarak yaklaşık yüzde 9'a yakın, yüzde 8,9 civarında bir pazar payı var Türk bankacılık sistemi içerisinde. Bu bağlamda 2026 yılında bu büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz."
Akben, bankacılık sektörünün Türkiye'de ciddi bir büyüme gösterdiğini kaydederek, "Katılım bankacılığı sektörü de 2026'da bu büyümeye paralel olarak, enflasyonun ve faizlerin daha aşağı düşmesiyle birlikte hem karlılık hem de piyasanın fonlanması bazında olumlu bir seyir içerisine girecek." şeklinde konuştu.
Müşterilerinin büyük bölümünü KOBİ'lerin oluşturduğunu dile getiren Akben, "Türkiye, bir KOBİ cenneti olarak tanımlanıyor. KOBİ'lerin fonlanmasıyla Türkiye'nin hem ihracatı hem istihdamı hem yatırım tarafı daha da gelişecek. Kredi verilmesi gereken alanların desteklenmesini önceliklendiriyoruz. Bu bağlamda da aynı politikaya devam edeceğimizi düşünüyoruz ve piyasaların açılması, faiz kararlarının ve enflasyonun aşağı doğru ivmelenmesiyle bunu devam ettireceğimizi düşünüyoruz."
– "Katılım bankaları 2026'da müşteri tabanını geliştirmeli"
TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Akben, kurumların 2026'da müşteri tabanını genişletmesi gerektiğinin altını çizerek, katılım bankalarının daha bireysel müşterilere uzanması gerektiğini söyledi.
Akben, "Katılım bankalarının da tabana yaygınlık açısından esnaf, sanatkar, küçük esnaf, ticari ve KOBİ dediğimiz segmentlere de genişleyerek yayılması ve bunun yanında bireysellerde de tabana yayılarak sistemin daha da gelişmesi yönünde çabalarımızla sistemin Türkiye'de yerleşmesi ve gelişmesi mutlaka önem arz edecektir." dedi.
Orta Vadeli Program'da (OVP) katılım finans sektörüne ilişkin ürün ve hizmetlerin çeşitlendirilmesine yönelik maddelerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine Akben, katılım bankacılığının programda önemli bir paydaş konumunda olduğunu söyledi.
Akben, bankacılık sistemindeki yüzde 9'luk payın daha çok düşük olduğunu ve gidecek çok yollarının bulunduğunu kaydederek, OVP'de katılım bankacılığın geliştirilmesi yönündeki teşvik ve desteklerini gördüklerini anlattı.
Bunların sağlanması durumunda ekosistemin oluşturulmasının önemli olacağını ifade eden Akben, sadece bankacılık sisteminin değil sigortacılık sisteminden bireysel emeklilik tarafına, portföy yönetim şirketlerindeki portföylerden borsadaki şirketlerin katılım endeksine katılmasına, piyasanın fonlanması ve piyasadan para toplanması yönünde ürünlerin geliştirilmesine kadar tüm alanlara katkı sağlayacağını bildirdi.
– "Katılım Finans Kanunu pastadan alınan payı artacak"
Mehmet Ali Akben, sukuk konusuna da ilgi gösterdiklerinin altını çizerek, bu alanların katılım finansa uygunluğunun oluşturulması ve denetlenmesi noktasında da birtakım çalışmaların olduğunu belirtti. Katılım Finans Kanun Taslağı'nın bulunduğunu söyleyen Akben, bu kanunun çıkmasıyla söz konusu alanda önemli bir zemin oluşturulacağını anlattı.
Akben, "Bu sayede katılım finans kuruluşlarının önümüzdeki yıllarda çok daha faal ve sitemin iyi bir paydaşı olacağını düşünüyoruz. Burada teknolojik ve dijital yatırımların artması, bu kurumların iştiraklerinin artması, borsada ve diğer alanlarda da faaliyetler gösteren şirketlerin yatırım hareketliliği katılım finansın gelişmesine fayda sağlayacaktır. Tabana yaygınlıkla birlikte pastadan alınan pay daha da artacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Katılım bankacılığının tüm konvansiyonel ürünleri katılım finans ilke ve prensiplerine uygun şekilde sunduğunu dile getiren Akben, iştirakler, sukuk ihracı, kar-zarar ortaklıkları, yatırım ortaklıkları, girişim sermayesi ortaklıkları, yeşil finansman ve çevreci ürünlerin artırılması noktasında gelişime açık alanlarının bulunduğunu söyledi.
– Katılım bankalarından reel sektöre 4,6 milyar liralık finansman desteği
Mehmet Ali Akben, katılım finans sektörünün KOBİ'lere sunduğu desteklere ilişkin, Kredi Garanti Fonunun katılım finansa uygun şekilde oluşturulan versiyonunun Katılım Finans Kefalet AŞ olduğunu, bu kurumun aktif büyüklüğünün 2025'te de 1 milyar lirayı aştığını kaydetti.
Akben, "Bu alanda bugüne kadar 5,1 milyar liralık tahsis yapılmış ve 4,6 milyar lira kullanım hacmine erişilmiş. Yani yeni bir kuruluşun birkaç yılda bu seviyelere gelmiş olması bu alanda bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Demin söylediğimiz ekosistemin bir parçası da aslında burası. Burada katılım finans sistemi şeklinde çalışan böyle bir fonumuz var. Yeni dönemde savunma sanayisi, ihracat, sürdürülebilir büyüme, mikro girişimler ve işletme giderlerine yönelik fonlama yapılıyor burada." diye konuştu.
(Sürecek)
Sakarya ve Kocaeli’nin su ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Sapanca Gölü’nün su seviyesindeki azalmalar nedeniyle alınacak tedbirler artırıldı.
Kars’ın Sarıkamış ilçesinde havaların soğumaya başlamasıyla yiyecek bulmakta güçlük çeken yaban hayvanları şehir merkezine iniyor. Bozayı yiyecek ararken görüntülendi.



