ANKARA (AA) – "Kırmızı Kalem, Okulum Benim Güvenli Kalem" sloganıyla "Eğitim ve Güvenlik Projesi Akademik Kurul Çalıştayı" düzenlendi.
Gölbaşı Vilayetler Evi'nde İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlıkları koordinasyonundaki çalıştaya çok sayıda üniversiteden akademisyen katıldı. Çalıştayda okullarda eğitimin güvenli hale getirilmesi için neler yapılması gerektiği tüm yönleriyle masaya yatırıldı.
Eğitim ve Güvenlik Projesi hakkında AA muhabirine bilgi veren İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanı Dr. Can Ozan Tuncer, yapılan çalışmalar ile eğitim ve güvenlik alanındaki kesişim ve ayrışma noktalarının belirlendiğini belirterek, artık eğitim alanındaki bir güvenlik sorununun sadece güvenlik sorunu olarak görülmediğini, eğitim ve güvenliğin bir bütün olarak birlikte ele alındığını söyledi.
Tuncer, "Proje tüm paydaşlarına, öğretmeninden öğrencisine, okul çevrelerine, güvenlik görevlisinden servis şoförü ve araçlarının güvenliğine kadar insani, fiziksel ve dijital etkileri de göz önünde bulundurarak eğitimi ilgilendiren okul içi ve okul dışı tüm süreçlerde okul atmosferini güvende ve huzurda kılacak bütüncül bir bakış açısıyla bakabilme fırsatı sundu" diye konuştu.
Emniyet, jandarma, Göç İdaresi ve Milli Eğitim Bakanlığının çok sayıda birimi ile Aile ve Sosyal Hizmetler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının katkılarıyla birlikte yapılması gereken alanların belirlendiğini anlatan Tuncer, şunları kaydetti:
"Eğitimin niteliğinin artırılması, eğitimin güvenli ve güvende kılınması toplumun huzuruna ve refahına da doğrudan bir yansıma sağlayacaktır. Bu yansımanın olumlu etkileri olacağını değerlendiriyoruz. Kısa, orta ve uzun vadeli projeksiyonlarda çıktısı olacak, neticelerini görebileceğimiz anlamlı bir çalışma oldu. Proje kapsamında üretilen bilimsel çıktıların hepsi, kurumların iş birliğiyle ve akademisyenleri de işin merkezine koyarak bir çalışmaya dönüştürüldü. Hazırlanmakta olan, bakanlıklar arası 'Çocukların Eğitim Süreçlerinin Güvenliğine İlişkin Koruyucu ve Önleyici Hizmet ve Tedbirlerin Artırılmasına Yönelik İşbirliği Protokol Taslağı'nın yanı sıra Güvenli Eğitim İletişimi kavramı da bu projenin en önemli çıktılarından biri oldu. Dünya literatürüne söz konusu kavram bu projeyle kazandırıldı."
– 5 ilde mülakatlar yapıldı
Jandarma Sahil Güvenlik Akademisi Dekanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Demircioğlu da projenin temelinin 2018 yılında atıldığını ve Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, İçişleri ile Aile ve Sosyal Politikalar bakanlıkları arasında bir yıllık ön hazırlık sürecinin ardından hayata geçirildiğini söyledi.
Proje kapsamında, 2019'da suç şiddet, istismar, güvenli eğitim iletişimi, göçmen çocuklarının eğitimleri ve güvenli okul protokollerinin güncellenmesi gibi farklı çalışma gruplarının oluşturulduğunu belirten Demircioğlu, 20 ilde saha çalışmalarının planlandığını ancak pandemi nedeniyle bu çalışmaların 5 ilde gerçekleştirildiğini kaydetti.
Demircioğlu, Konya, Adana, Aydın, İzmir ve Diyarbakır'da mülki idare amirleri, kolluk yöneticileri, öğretmen ve öğrenciler ile mülakatlar yapıldığını, onların güvenli okulla ilgili problem olarak gördüğü alanların tespit edildiğini anlattı.
Toplanan verilerin incelenerek daha somut, ölçülebilir, denetlenebilir ve uygulanabilir hale getirebilmek amacıyla çalıştayın düzenlendiğini ifade eden Demircioğlu şunları kaydetti:
"Proje kapsamında akademisyenlerimiz, çalışma takımlarımız, güvenli okulla ilgili dünyada ve Türkiye'de ne yapılmış, bunları mercek altına aldılar ve çok ciddi bir literatür çalışması yaptılar. Bunun sonucunda güvenli okul kitabımız ortaya çıktı. Bu kitap çok basit, anlaşılabilir, öğrenci , öğretmen ve ailelere, bakanlıklara yol gösterebilecek bir kitap olup ilgi gördü. Bu yıl ikinci baskısını yaptık. Güvenli okulun nasıl olması gerektiğini, problemlerin neler olduğu ve nasıl çözülebileceğine ilişkin somut öneriler getiren bir kitap oldu."
Çalışmalar sonunda, bir protokol hazırlığı yapıldığını da ifade eden Demircioğlu, hangi okulların güvenli, hangi okulların daha az güvenli ve güvensiz olduğunu bu ölçek çalışmalarının kendilerine göstereceğini söyledi.
Demircioğlu, "Yapılacak çalışmalar sonucunda ortaya konulacak somut, elle tutulur, ölçülebilir ve uygulanabilir öneriler ışığında sahaya öneriler getirilecek, projeye paydaş olan bakanlıklara öneriler sunulacak." diye konuştu.
– Proje, kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonunun gelişmesine katkı sağladı
Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Mustafa Otrar ise projenin yeni kavramlar ortaya koymakla beraber var olan kavramları da yeniden değerlendiren bir yapısı olduğunu söyledi.
Otrar, söz konusu projenin, kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun gelişmesine önemli bir katkı sunduğunu ifade etti.
Öte yandan çalıştaya katılan akademisyenler, çalışmalar sonucunda ortaya konulacak ve ilgili bakanlıklarla paylaşılacak önerilerin, okullardaki eğitim ve güvenlik anlayışının yeni bir yaklaşımla ele alınmasına önemli katkı sağlayacağını değerlendirdi.
