MEDİNE (AA) – ESRA HACİOĞLU / İBRAHİM AKTAŞ – Hazreti Muhammed'in 622'de Mekke'den Medine'ye yaptığı hicret yolculuğunun izini sürmek için dünyanın farklı ülkelerinden bir araya gelen Müslümanlar, bir haftalık yolculuklarını Medine'de tamamladı.
İngiltere merkezli "Hijrah Hub" organizasyonunun Mekke'den Medine'ye uzanan hicret rotası boyunca uzman rehberlerle düzenlediği yürüyüş bir hafta sürdü.
Mekke ile Medine arasındaki yaklaşık 450 kilometrelik mesafenin 315 kilometrelik bölümünü rotaya dahil ederek ilerleyen ekip, yolculuğun bir kısmını yürüyerek bir kısmını develerle, geri kalan bölümünü ise araçla seyahat ederek tamamladı.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelerek yürüyüşe katılan 15 kişi, Hazreti Muhammed ve sahabelerinin yolculuğu sırasında uğradığı noktalardan geçerek tarihsel ve manevi iklimi deneyimleme fırsatı buldu.
Zorlu yolculuğun ardından Medine'ye ulaşan katılımcılar, burada güllerle ve dualarla karşılandı.
Katılımcıların Medine'deki ilk durağı Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ederken konakladığı, inşaatında kendisinin de çalıştığı ve İslam tarihinde inşa edilen ilk mescit olarak bilinen Kuba Mescidi oldu.
Ekip daha sonra, Hz. Peygamber'in yanı sıra Hz. Ömer ve Hz. Ebubekir'in kabirlerinin de yer aldığı Mescid-i Nebevi'yi ziyaret etti.
Yürüyüşü organize eden "Hijrah Hub" organizasyonunun kurucularından Waseem Mahmood, Medine'ye varmak üzereyken AA muhabirine duygularını anlattı.
Şimdiye kadar tamamladığı üç yürüyüş arasında en yoğun ve en derin yolculuğun bu olduğunu belirten Mahmood, "Sevindik, ağladık, duygulandık, coştuk. Şimdi sadece heyecanlı ve minnettar hissediyorum. Resulullah'ın şehrine adım atarak bu küçük yürüyüşü ve onun izinden gitme niyetimizi Allah'ın huzuruna sunmak istiyorum." dedi.
Yolculuğa İngiltere'den katılan Telhat Sultan ise bu yürüyüşün kendisine hem fiziksel hem de zihinsel olarak faydalı olduğunu söyledi.
Günlük hayatta herkesin bir koşuşturma içinde olduğunu ve aceleyle hareket ettiğini söyleyen Sultan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hicret yürüyüşüne hazırlanmak için yaptığım yürüyüşlerde düşünmeye zaman buldum ve yavaşladım, önemli olana odaklanmam gerektiğini fark ettim. Ben tip 1 diyabet hastasıyım ve inanılmaz bir şekilde son beş gündür insülin iğnemi kullanmadım. Buraya gelmeden önce günde dört kez iğne yapıyordum ama çöldeki yürüyüşler, sağlıklı yiyecekler ve manevi duyguların artmasıyla tip 1 diyabetim insülin kullanmadan kontrol altında."
Sultan, "Bu deneyim, hac ve umre kadar kıymetli bir tecrübe. Keşke birçok insan bu fırsatı yakalayabilse çünkü ruhen, bedenen, zihnen sayısız fayda elde edilebilir." dedi.
Katılımcılardan Muhammed Settar da bu yolculukta tarifsiz duygular yaşadığını anlattı.
Medine'ye ulaşma heyecanıyla erkenden uyandığını belirten Settar, şunları söyledi:
"İçimde gerçek bir coşku hissi var. Günlerdir yürüyorduk ve çölde bu kadar uzun zaman geçirdiğime hala inanamıyorum. Çadırlarda uyuduk, büyük bir bereket, kardeşlik ve paylaşım hissi vardı. Birlikte yedik, dua ettik ve yürüdük. Derin bir içsel yansıma yaşadım. Gerçek anlamda dünyadan kopup, ruhen bağ kurabildim. Bu benim için hayat çizgimde bir dönüm noktası oldu."
Yolculuğun bitmesinden dolayı hüzünlü ancak Hz. Muhammed'in şehrine girdiği için de sevinçli olduğunu dile getiren Settar, "Biz, onun geçtiği dağlardan, vadilerden, çöllerden geçtik. Bizim için bile kolay değildi, oysa Peygamberimiz hiçbir kolaylığa (araç, yiyecek gibi imkanlar) sahip değildi. Bu, Peygamberimize olan sevgimizi daha da derinleştiriyor." dedi.

