TUNUS (AA) – Tunus Halk Hareketi Genel Sekreteri Zuheyr el-Mağzavi, Cumhurbaşkanı Kays Said'in yetkileri elinde toplamasına yol açan olağanüstü kararları aldığı 25 Temmuz'u, demokratik süreci düzeltme fırsatı olarak gören taraflarla en kısa sürede bir diyalog başlatması gerektiğini belirtti.

Mağzavi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanı Said'in 25 Temmuz'u pusulayı düzeltme fırsatı olarak görenlerle diyalog başlatması gerekiyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz olağanüstü kararlarını kendi siyasi projesini hayata geçirmek için kullanmaması gerektiğini belirten Mağzavi, "Cumhurbaşkanının, halk tarafından ikinci dönem seçildiği taktirde kendi planlarını uygulamaya koyabileceğini düşünüyorum. Ancak halihazırda ülkenin 2011 devriminde sağlanan kazanımlardan sapmadan, Tunusluların asgari taleplerinin sağlanması gerekiyor." dedi.

Cumhurbaşkanının ne kadar iyi olursa olsun değişim sürecini tek başına sürdüremeyeceğini söyleyen Mağzavi, "25 Temmuz süreci önemli. Ancak Cumhurbaşkanı Said bu süreci iyi yönetemedi." dedi.

25 Temmuz'un ardından çok zaman kaybedildiğine dikkat çeken Mağzavi, Cumhurbaşkanının halkı tatmin edecek acil kararları almakta cesaretsiz davrandığını; tereddüt ettiğini söyledi.

Bu zaman zarfında, aralarında seçim sisteminin de olduğu bir dizi anayasal reformlar yapabileceğini belirten Mağzavi, siyasi düzen, seçim atmosferi, ekonomik ve sosyal konular gibi önemli meselelerin 25 Temmuz'dan hemen sonra tartışılması gerektiğini aktardı.

Mağzavi, 25 Temmuz sürecinin başarılı olabilmesi için vatandaşların yükünü hafifletecek acil ekonomik önlemler alınması gerektiğini belirterek, halkın bir kısmının başlarda 25 Temmuz kararlarından umutlu olduğunu ancak günümüzde Cumhurbaşkanının tereddütlü tutumu neticesinde gerçek bir endişe halinin hakim olduğunu da aktardı.

– Demokrasi sürecine geri dönülmesi

Genel Sekreter, partisinin, bugünkü duruma tek çözüm olarak bir başına hareket etmek yerine seçimlerin ardından reformlar yoluyla demokrasiye geri dönülmesiyle olacağına ilişkin düşüncesini aktardı.

Ülkenin hali hazırda Said'in kararlarını reform olarak görenler ile darbe olarak görenler arasında iki cepheye bölündüğünü belirten Mağzavi, iki tarafın da haklı nedenlerinin olduğunu dile getirdi.

Birtakım tarafların 25 Temmuz öncesine dönülmesi için çaba sarf ettiği ve yurt dışı ile temasa geçtikleri iddialarını anımsatan Mağzavi, yabancıların ülkede yaşanan süreci yönetim değişikliği şeklinde bakmadıklarını ifade etti.

Mağzavi, ülkede "istisnai durumun" uzatılmaması ve bu sürede köklü değişiklikler yapılması gerektiğini belirterek, ülkede iki başlı yönetimin tanık olunduğu siyasi sistemin, yıllardır kimseyi iktidarda tutamadığını, tek başlı bir otoritenin olması gerektiğini ifade etti.

Genel Sekreter, Meclis'in sadece görüntüden ibaret olmaması gerektiği gibi ülkede güçler ayrılığı dengesinin olduğu siyasi bir sistem istediklerini belirterek, ülkede tüm yetkilerin tek kişinin elinde olduğu bir sisteme karşı olduklarını; bu yönde çaba sarf ettiklerini aktardı.

– Tunus'ta yaşanan siyasi kriz

Tunus Cumhurbaşkanı Said'in geçen yıldan bu yana aldığı olağanüstü kararlar ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.

Said, 25 Temmuz 2021'de Meclisin çalışmalarını askıya alarak milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı. Tunus Cumhurbaşkanı, 22 Eylül 2021'de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.

Tunus Cumhurbaşkanı, 13 Aralık 2021'de açıkladığı "siyasi krizden çıkışın yol haritası" ile ülkede 25 Temmuz 2022'de Anayasa değişikliği referandumu, 17 Aralık 2022'de ise erken genel seçime gidileceğini ve o zamana kadar Meclis'in kapalı kalacağını duyurdu.

Ülkedeki bazı kesimler Said'in Meclisi saf dışı bırakan kararlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.