İSTANBUL (AA) – Perulu yazar Ricardo Sumalavia, İstanbul Cervantes Enstitüsü tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen "İberoamerikan Yazarlar Buluşması"na konuk oldu.
Programda Sumalavia, "21. Yüzyılda Peru Anlatıları: Vargas Llosa'dan Sonraki Ufuk" başlıklı sunum gerçekleştirdi.
Roman yazarı Mario Vargas Llosa'yı bir metafor olarak kullanarak Peru edebiyatının sınıflandırılması konusundaki görüşlerini paylaşan Sumalavia, Perulu yazarların yazım tarzlarıyla ilgili bilgiler de verdi.
İspanyolca konuşan milletler olarak daha fazla edebi toplantı yapmaları gerektiğini söyleyen Sumalavia, "Ekvatorlu, Şilili, Perulu, Arjantinli yazarlar olarak buluşmak için Türkiye'ye gelmemiz gerekiyormuş ama anlıyorum ki bizim gerçekliğimiz bu. Umuyorum ki bu toplantılarda daha fazla bağ kurarız." ifadelerini kullandı.
Sumalavia, Peru'daki eğitim öğretim sistemlerindeki değişimle birlikte yazı tiplerinin değiştiğini aktararak, "8 yaşındayken öğretmenim, 'Harfleri sarhoş olmuş gibi yazıyorsun.' demişti. Öğretmenimin sağ kolu yoktu. Sol kolunun ise sadece üç parmağı vardı ama o kadar güzel yazardı ki… Benim iki kolum, on parmağım vardı ama sarhoş gibi yazıyordum. Bunu anlamak benim için bir dönüm noktası oldu. Ona şükran duyuyorum, sayesinde kapasitemi geliştirme zorunluluğu hissettim." dedi.
Polisiye bir eser yazarken formaliteleri yıkmak istediğini anlatan Sumalavia, "Gerçeğin yegane olduğu konusunda hemfikir değilim. Gerçek, gerçekliklerin bir özetidir." yorumunu yaptı.
– "Edebiyatı plastik sanata benzetiyorum"
Yazar Sumalavia, birkaç saat gibi kısa sürede bir öykünün temelinin oluşabileceğine dikkati çekerek, "33 mikro öyküden oluşan bir kitap yayınlamak istedim. Bir yastan bahsediyordum, babamın hayatını kaybetmesiyle birlikte gelen bir süreçti ama bu yas, üzüntü temelli değil, aslında Fransız sürrealizminden etkilenerek yazdıklarımdan oluşuyordu. Hızlı başladım, lakin ben kelimelerin ayrıntılarına girdiğim için çok uzun sürdü." diye konuştu.
"Nasıl hissediliyor?" sorusunun yazım aşamasında kendisi için çok önemli olduğunun altını çizen Sumalavia, "Ben edebiyatı plastik sanata benzetiyorum. Plastiği nasıl bükerim, nasıl gererim, nasıl çekerim diye düşünüyorum." görüşünü paylaştı.
Sumalavia, yeni kitabının Türkçeye çevrilme sürecinde olduğu bilgisini vererek, "Önümüzdeki yıl yayınlanacak kitaptaki olaylar, Rana isimli bir karakter ekseninde gerçekleşecek. Bir de kurbağa var. Kurbağanın ana karakterimize anlatmak istediği bir hikaye var." ifadelerini kullandı.
Program sonrasında yazar, katılımcılara hediye edilen "Beden Kaçarken" ve "Bir Kol Hikayesi" kitaplarını imzaladı.
"3. İberoamerikan Yazarlar Buluşması" kapsamında pek çok yazar İstanbul'da edebiyat meraklılarıyla buluştu. Türkiye'deki İspanya, Kolombiya, Dominik, Ekvator, Uruguay, Paraguay, Peru, Guatemala, Meksika, Panama, Arjantin ve Şili büyükelçiliklerinin katkılarıyla düzenlenen programda, ortak kültür mirası ve İspanyolca edebiyat halka açık oturumlarda tartışıldı.
Program kapsamında ayrıca Pedro Crenes, Pablo Raphael, Carolina Escobar, Pamela Bravo ve Erika Cosenza, çağdaş Peru, Panama ve Orta Amerika edebiyatı üzerine sunumlar yaptı.

