Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

10. Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali’nde “Yapay Zeka ve Sinema” konuşuldu

– Sanatçı, yönetmen Alkan Avcıoğlu:
– “Yapay zeka aracının bu içinde savrulduğumuz, hem başımızın döndüğü hem de yönümüzü kaybettiğimiz dünyayı yansıtmak için hikaye anlatımına taze bir soluk getireceğini düşünüyorum”

- Sanatçı, yönetmen Alkan Avcıoğlu:
- "Yapay zeka aracının bu içinde

İSTANBUL (AA) – “10. Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali” kapsamında AKM Yeşilçam Sineması’nda “Yapay Zeka ve Sinema” atölyesi gerçekleştirildi.

Genç Öncüler Gençlik, Spor ve Eğitim Derneği tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle düzenlenen festivalde, ustalık sınıfları, atölyeler ve özel söyleşiler katılımcılara sunuluyor.

Etkinliği yöneten Doç. Dr. Ferhat Zengin, son yıllarda üretken yapay zeka modellerinin ardı sıra geldiğini ve hepsinin bir öncekinin daha iyi versiyonu olarak ortaya çıktığını söyledi.

Yapay zeka teknolojilerine duyulan ilginin de giderek arttığını dile getiren Zengin, “Özellikle sanatçılar, sinemaseverler ve kısıtlı imkanlarla film üretemeyen kişiler, yapay zekayı araç olarak kullanarak film üretmeye başladılar.” dedi.

Konuşmacılardan sanatçı-yönetmen Alkan Avcıoğlu ise yaklaşık son 10 yıldır geleneksel hikaye anlatım kalıplarının geride kaldığını belirterek, “Gerek sinema, gerek müzik, edebiyat ve fotoğraf içinde bulunduğumuz çağı yakalamakta biraz yorgun düşmeye başladı. Bilgisayar oyunları biraz daha çağdaş bir dil sunuyor ve ben yapay zeka araçlarının da burada hikaye anlatımına taze bir soluk getireceğini düşünüyorum.” ifadesini kullandı.

Sinema yazarlığı, film dağıtımcılığı gibi pek çok değişik alanlarda çalıştığını, 2021’de yaptığı bütün işleri bırakıp tamamen yapay zeka araçlarını kullanmaya giriştiğini anlatan Avcıoğlu, şunları kaydetti:

“En başta resim koleksiyonlarım oldu. Daha sonra da bunu uzun metrajlı filme çevirdim. Hemen hemen hepsinde aynı temayı anlatıyorum. Günümüz insanı bu postmodern dünyada tuhaf derecede yoğun bir zihinsel yoğunluk ve kalabalıkta yaşıyor. Sadece fiziksel yoğunluk değil, o mental kalabalığı gerek filmlerde, gerek kitaplarda, gerek fotoğraflarda çağdaş eserlerde pek göremiyorum. Yapay zeka aracının bu içinde savrulduğumuz, hem başımızın döndüğü hem de yönümüzü kaybettiğimiz dünyayı yansıtmak için hikaye anlatımına taze bir soluk getireceğini düşünüyorum. Dolayısıyla meramım da biraz bu.”

Senaryo yazımında yapay zeka araçlarının kullanılmasına da değinen Avcıoğlu, “Ben tamamen kendi vizyonumu ortaya dökmek için bir araç olarak kullanabilirim. Kimisi ise hiçbir detayına girmez, bana şöyle bir film yaz der, senaryo yazmaya başlar. Özgün bir şey ortaya çıkarmak istiyorsanız bence her zaman insanın kontrolünde olan ve onu araç olarak kullandığı şeyler bir adım avantajlı.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Yapay zekaya sırtını yaslayıp senaryo yazmak çok riskli”

Yönetmen-yazar Erim Şişman da metin yazımında yapay zeka bir danışman gibi kullanıldığında işe yarayabildiğini mesela yapay zeka uygulamalarına bir senaryo yüklendiğinde çok güzel bir podcast çıkartabildiğini anlattı.

Öykücülüğün, sürekli gelişime gebe bir alan olduğunu vurgulayan Şişman, “Bizim şu anda kullandığımız yapay zeka araçlarına direkt olarak ‘Bana bir hikaye yaz, bana bir senaryo yaz’ dediğimizde en geleneksel ve en klişe yöntemlerle bunu oluşturuyor.” bilgisini paylaştı.

Yapay zekanın kaynak belirtmeden verdiği bilgilerin de yanlış çıkma olasılıklarının yüksek olduğunu dile getiren Şişman, “O yüzden burada yapay zekaya tamamen sırtını yaslayıp bir senaryo yazmak, bir öykü yazmak bana çok riskli geliyor şu an için, ama bugün için. Nerede işimize yarayabilir diye bakacak olursak, eğer betimlemeyi, bir cümleyi detaylı yapmayı seven bir yazarsanız o betimlemede size bazı alanlar açabiliyor. Biraz da tabii burada yapay zekayı manipüle ederek sormak gerekiyor bunu.” diye konuştu.

Şişman, “Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı?” sorusunu çok duygusal ve biraz da fazla endişeli bir cümle gibi geldiğini vurgulayarak, “Yeni bir teknoloji çıkıyor ve bunu adapte olursak işimizi daha da kolaylaştırabilecek bir şey. Fakat buna direnirsek, bizden daha iyi ve daha hızlı sonuç alabilecek insanlar çıkacağı için karşımıza, geride kalacağımız için işsiz kalabiliriz.” düşüncesini dile getirdi.

Festival kapsamında görme ve işitme engelliler için hazırlanan sesli betimlemeli ve işaret dilli gösterimler, yarın izleyiciyle buluşurken, festivalin “Filistin Özel Seçkisi”nde Gazze’deki soykırım devam ederken çekilen 22 kısa filmden oluşan “Sıfır Noktasından” filmi de iki bölüm halinde katılımcılara sunulacak.

Finalist kısa filmler, özel seçki, Filistin seçkisi olmak üzere 35 kısa filmin gösterileceği festival, 30 Kasım’da sona erecek.