
ANKARA (AA) – Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi (ATAM) Başkanlığı tarafından "Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşmasının 100. Yıl Dönümünde Türkiye ile Rusya Arasındaki Kültürel ve Entelektüel İlişkiler (1890-1940)" başlıklı panel düzenlendi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden ATAM Bilim Kurulu Asli Üyesi Prof. Dr. Hacer Topaktaş Üstüner'in moderatörlüğünde düzenlenen panelde, ATAM Başkanı Doç. Dr. Ahmet Kılınç, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Türkan Olcay, yine aynı fakülteden ATAM Haberleşme Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tanrıverdi ve St. Petersburg Devlet Üniversitesi Avrasya Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aleksandr Kolesnikov konuşmacı olarak yer aldı.
Panelin açılışında konuşan Üstüner, Birinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında meydana gelen gelişmelere değinerek, o dönemde bölgesel ve küresel gelişmelerin Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki ilişkilere ve işbirliğine zemin hazırladığını anlattı.
Üstüner, 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanından sonraki süreçte Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dış politikada barışçıl bir süreç izlediğini ve komşularıyla ilişkileri de iyileştirdiğini belirterek, Türkiye ile Rusya arasındaki imzalanan Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması'na giden sürece ilişkin bilgileri paylaştı.
ATAM Başkanı Doç. Dr. Ahmet Kılınç da başkanlık ve faaliyetleri hakkında bilgi vererek, milli mücadele döneminde başlayan Sovyetler Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkilerin 1925'te imzalanan Türkiye-Rusya Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması vesilesiyle güçlenerek devam ettiğini dile getirdi.
– "Ülkeler arası ilişkilerde siyasetin yanı sıra kültür ve bilim de rol oynuyor"
Kılınç, ulusların yakınlaşmasında yalnızca siyasetin değil, kültür, sanat ve bilimin de belirleyici bir rol oynadığını kaydederek, Türk-Rus ilişkilerini sadece diplomatik çerçevede değil, çok katmanlı ve yönlü bir tarihsel ilişkiler ağı içerisinde değerlendirmenin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Panelde konuşan Doç. Dr. Tanrıverdi, Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması'yla başlayan, kültürel temelli ve bilimsel alandaki paylaşımlarla geleneksel bir Türk-Rus dostluğu oluştuğuna işaret ederek, "Rusya İmparatorluğu'ndan Osmanlı Topraklarına Kültürel ve Dini Amaçlı Seyahatler ve Yansımaları" başlıklı çalışmasından bahsetti.
Rus seyyahların Osmanlı dönemindeki İstanbul'a dair hatıralarına değinen Tanrıverdi, şehre, halkın yapısına ve kültürüne ilişkin görüşlerin bu hatıralarda yer aldığını anlattı.
Prof. Dr. Olcay da "Bolşoy Tiyatrosu'nun 1935 Yılı Türkiye Turnesi ve Yankıları" başlıklı çalışmasını anlatarak, Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında müzik alanındaki işbirliğine ve ortak çalışmalara dair bilgi verdi.
Olcay, Sovyetler Birliği'nden Bolşoy Tiyatrosu'ndaki sanatçıların ve konser heyetinin Türkiye'yi ziyaret sürecini ve bu ziyaretin medyaya yansımasını aktararak, turnenin gittikçe gelişen Sovyet-Türkiye kültürel etkileşiminin ve dostluğunun belirgin bir göstergesi olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Kolesnikov ise Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması'nın üzerinden 100 yıl geçtiğini anımsatarak, Rus-Türk ilişkilerinde özellikle 1925 sonrası dönemde bilimsel ve kültürel temasların çok büyük rol oynadığına dikkati çekti.
Kolesnikov, "1930’lu Yıllarda Rus-Türk Bilimsel İlişkileri" çalışmasına dair bulguları paylaşarak, elde ettiği en önemli kültürel ve bilimsel işbirliği ve ortak çalışma alanlarını anlattı.
Hem Rus hem de Türk akademisyenler için 1920'li ve 1930'lu dönemlerdeki Rus-Türk ilişkilerini araştırma çalışmalarının çok mühim olduğuna işaret eden Kolesnikov, yeni arşiv belgelerinin ortaya çıktığını, araştırmalara ve ortak çalışmalara devam etmeleri gerektiğini dile getirdi.
– "Cumhuriyet Dönemi Türkiye İle Rusya Arasında Entelektüel Karşılaşmalar" sergisi de açıldı
Panel öncesinde ATAM tarafından düzenlenen "Cumhuriyet Dönemi Türkiye ile Rusya Arasında Entelektüel Karşılaşmalar" sergisi, kurdele kesim töreniyle açıldı.
Sergi kapsamında Türk ve Rus arşivlerinden seçilen ve 18 ayrı parçadan oluşan belgeler ve gazete haberleri ile iki ülke arasındaki ilişkilere ışık tutulması, şu anki ve gelecekteki kültürel ve diplomatik ilişkilere katkı sağlanması amaçlanıyor.
Sergi, 5-9 Mayıs'ta ziyaretçilere açık olacak.