İmamoğlu, kentsel dönüşüm startını Beylikdüzü'nde verdi - Haber 1Haber 1

İmamoğlu, kentsel dönüşüm startını Beylikdüzü’nde verdi

İmamoğlu, kentsel dönüşüm startını Beylikdüzü’nde verdi

11 Kasım 2020 - 23:58

ABONE OL

Büyük İstanbul depremi ile ilgili tartışmalar devam ederken, kentsel dönüşüm çalışmalarının bir türlü başlatılamaması halkı endişelendiriyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, kentsel dönüşüm için uzun yıllardır beklemede olan Beylikdüzü’nde start verdi.

Gürpınar Siteler Bölgesi’nde yıllardır çözülemeyen kentsel dönüşüm sorunu, Beylikdüzü Belediyesi ve KİPTAŞ AŞ arasında sağlanan anlaşmayla çözüme kavuştu..

Gürpınar Siteler Bölgesi’nde yıllardır çözülemeyen kentsel dönüşüm sorunu, Beylikdüzü Belediyesi ve KİPTAŞ AŞ arasında sağlanan anlaşmayla çözüme kavuştu. ‘Protokol İmza Töreni’nde konuşan İstanbul Büyükşehir (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bakanlık öncülüğünde bir Deprem Konseyi kurulması talebini yineledi. Depremin Türkiye’nin bağımsızlık sorunu olduğunu ifade eden İmamoğlu, kimsenin kafasını kuma sokma hakkı olmadığını söyledi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediyesi ve KİPTAŞ AŞ arasında imzalanan ‘Gürpınar Siteler Bölgesi Protokol İmza Töreni’ne katıldı. Beylikdüzü Belediyesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen imza töreninde, ilk konuşmaları Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile KİPTAŞ Genel Müdür Ali Kurt yaptı. İmza törenine ‘şahit’ sıfatıyla katılan İmamoğlu, yaptığı konuşmada, “Elbette şahit olmak önemli. Her iki tarafa da kefil olmak anlamına geliyor. Her iki tarafa da en üst seviyede kefilim. Bu işin de bir an önce, yazılanın, çizilenin ötesinde, daha erken bir biçimde tamamlanmasını yürekten arzu ediyorum” dedi.

İmamoğlu'ndan 'Beylikdüzü'ne çok gidiyorsunuz' eleştirisine esprili yanıt

Gürpınar’da incelemelerde bulunan İmamoğlu, şunları söyledi:

260 DAİRENİN DÖNÜŞÜMÜ SAĞLANACAK

Yapılacak çalışmayla 260 dairenin dönüşümü sağlanacak. Bu rakam İstanbul için ne yazık ki önemli bir sayı değildir. İstanbul’da 99 depremi öncesinde yapılan yapı sayısı 800 binin üzerinde. Bu sayıyı düşündüğümüzde, 260 dairenin dönüşümü tabii ki çok yüksek gözükmüyor.

Gürpınar’daki sorunu, ilçe başkanlığı ve belediye başkanlığı döneminde yakından takip ettim. Yapıları ilk gördüğümde ‘şok’ yaşadım. Binaların dışarıdan modern görünüyordu, ancak içeride harap haldeydi. İtiraf edeyim; girmediğim ev kalmadı ama her apartmana girdiğimde, bir taziyeye, bir ‘geçmiş olsun’a gittiğimde, girişimle çıkışımın arasını en az nasıl tutabiliriz kaygılarıyla oraya birçok ziyarette bulundum. Bölgede 5 bine yakın insan yaşıyor. Buralarda ‘değişecek hayatların’ tüm şehre yayılması gerekir.

“BU BİR MASAL DEĞİL”

O dönemde İBB Meclisi’nde bölgeyle ilgili mücadele verdim. Burada çok zor günler geçirdik. Bir kararı Büyükşehir’e götürdük. 8 ay bekledim. 8 ay sonrası için de ısrarla dedim ki, ‘Arkadaşlar, bütün komisyon üyelerini alın, getirin. O binaların altındaki betonu görsünler. Nerede oturdukları hissetsinler’ dedim. Bir plan teklifiyle, gayet insani bir teklifle gittik. O insanları buraya davet ettik. Komisyondaki arkadaşlar, ‘Bizim buraya dönüştürmemiz lazım. Hemen bu kararı çıkartmamız lazım’ diyerek geri gittiler. Buna şahit olan arkadaşlarımız var. Hangi siyasi partiden olursa olsun; ne olduysa bunu anlatıyorum. Çünkü bu bir masal değil, yaşadığım şey.

“BEN SİYASETİ, GİZLİ KAPILAR ARDINDA YAPMADIM, YAPMAYACAĞIM DA”

Konunun İBB’de görüşüleceği 16 Haziran 2017 günü, Meclis’e ‘teşekkür’ konuşması yapmaya gittim. Teşekkür etmeyi beklerken, ‘Biz, bu maddeyi geri çekiyoruz’ dediler; sadece o maddeyi. Sonra kürsüye çıktım, feryat ettim. Hiçbir siyaside cevap yok, tık yok. Ben, siyaseti gizli kapılar ardından yapmadım, yapmayacağım da. Benim burada siyasi arkadaşlarım var. ‘Siyaseten bunu geçirirseniz, burada Ekrem İmamoğlu güçlenecek’ diye lafları edip, oradaki siyasi grupları ikna ettiren, geri çektiren, siyasi irade. Basit bir siyasi iradeden bahsediyorum. O yüzden feryat ediyorum orada.

“BU İŞİ TOKİ, KİPTAŞ ÇÖZEMEZ, HEP BİRLİKTE ÇÖZEBİLİRİZ”

Deprem ve kentsel dönüşüm konuları, siyaset üstü ve seferberlik isteyen konular. Bakanlık öncülüğünde bir Deprem Konseyi kurulması gerekir. Kimsenin kafasını kuma sokma hakkı yoktur. Cumhurbaşkanı açıklama yapıyor, 5 Mayıs’ta diyor ki; ‘Biz, 975 bin bina yaptık Türkiye’de.’ Diyor ama, daha 6,5 milyon binayı dönüştürmek zorundayız. Kaç yılda yaptınız? 18 yılda. 6,5 milyon bina için ne kadar zamana ihtiyacın var; 120 sene. 120 senede nasıl çözeceğiz depremi? O yüzden diyorum ki; bu işi Cumhurbaşkanlığı, bakanlık, büyükşehir belediyesi çözemez. Bu iş ilçe belediyesi çözemez. Bu işi TOKİ, KİPTAŞ çözemez. Bu işi, hep beraber çözebiliriz.

Vatandaşın kendi evini dönüştürebilecek sistemlerin devreye alınması gerekir. Müteahhit ve birtakım finans sektörlerinin sisteme dair bir güvence oluşturduğu ortamda, bir teminat oluşturduğu ortamda öyle bir sistem kurarsınız ki, bu iş çok hızlı yürür ve çözülür.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile bir araya geldiğimizde Deprem Konseyi önerisini sundum, kabul gördü. Ama sonrasındaki süreçte bir gelişme yaşanmadı.

1999 DEPREMİ, 2001 KRİZİNİ GETİRDİ

Deprem, Türkiye’nin bağımsızlık sorunudur. 1999 Marmara Depremi, Türkiye’ye 2001 krizini getirdi. Asıl konu kaybedilecek canlar meselesidir. Her kişi, kurum ve kuruluşu üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. .

KİPTAŞ’a ve Beylikdüzü Belediyesi’ne, protokol nedeniyle teşekkür ediyorum. Yarım kalan süreci tamamladılar. Allah utandırmasın. Sonucu önemlidir. Bugünkü imzalar, sadece bir motivasyondur. Bu işe katkı sunacak özel sektör temsilcilerini de biliyorum, tanıyorum. Onlarında sırtını sıvazlar. Bu tür işlerin, ticari kazanımının ötesi manevi kazanımdır.  Başarılar diliyorum. Umut ediyorum, en hızlı şekilde o evler bittiğinde gideriz, korkusuz, tereddütsüz orada yaşayan insanların çayını kahvesini birlikte içeriz.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.