Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İstanbul’un tarihi mezar taşları kayıt altına alınıyor

– Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce yürütülen “İslami Kitabeler ve Mezar Taşları Envanter Projesi”nin pilot çalışması İstanbul’da başladı
– Proje kapsamında ilk etapta Üsküdar’daki Şeyh Devati Mustafa Efendi Camisi Haziresi’ndeki yaklaşık 200 mezar taşı fotoğraflanıp yazıları okunacak, dijital ortama aktarılacak ve koordinat bilgileri kaydedilecek

- Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce yürütülen "İslami Kitabeler

İSTANBUL (AA) – FATİH TÜRKYILMAZ – Cumhurbaşkanlığının himayelerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün yürütücülüğünde başlatılan "İslami Kitabeler ve Mezar Taşları Envanter Projesi"nin İstanbul'daki pilot çalışmasıyla tarihi mezar taşları ve kitabeler kayıt altına alınıyor.

Birçok medeniyetin hüküm sürdüğü İstanbul'da, tarihi cami ve kilise gibi dini yapıların yanı sıra mezar taşları ve kitabeler de geçmişin izlerini taşıyor.

Bu kapsamda hem kültürel mirasın korunması hem de mezar taşları üzerindeki bilgilerin tarih, sanat, medeniyet ve sosyoloji açısından gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün yürütücülüğünde "İslami Kitabeler ve Mezar Taşları Envanter Projesi" oluşturuldu.

Projenin pilot bölge olarak seçilen İstanbul ayağı ise İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Pektaş'ın koordinatörlüğündeki çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin yer aldığı yaklaşık 10 kişilik ekip tarafından sürdürülüyor.

Projenin başlatıldığı Üsküdar'daki Şeyh Devati Mustafa Efendi Camisi Haziresi'ndeki çalışmada, yaklaşık 200 mezar taşı ve kitabenin fotoğraflanması, üzerlerindeki yazıların okunması, dijital ortama kaydedilmesi ve koordinatlarının belirlenmesi planlanıyor.

– Mezar taşlarının kaybedilmesinin ve çalınmasının önüne geçilecek

Projeyi ve haziredeki çalışmaları AA muhabirine değerlendiren Prof. Dr. Kadir Pektaş, mezar taşlarının yaşanmışlıkları göstermesi açısından değerli bir örnek ve adeta milletin tapu senedi olduğunu belirterek, bunların kayıt altına alınması, üzerlerindeki yazıların öğrenilmesi ve süslemelerin ortaya çıkarılmasının önemini vurguladı.

Mezar taşlarının envanteri yapılırken öncelikle uzunluk, genişlik ve kalınlık ölçülerini aldıklarını anlatan Pektaş, şöyle devam etti:

"Bazıları üçgen, bazıları kemer biçiminde, bazılarının da başlıkları var. Üst kısım biçimlerine ve gövde tiplerine göre mezar taşlarının envanterini yapıyoruz. Kadın ve erkek mezar taşlarını ayırt edebiliyoruz. Özellikle Osmanlı döneminde erkek mezar taşlarında kavuk, sarık ve fes örnekleri var. Kadın mezar taşlarında da hotozlu örnekler çok fazla, süslemeler biraz daha artıyor. Tabii ki sadece kitabeler okunmuyor süslemelerini de kayıt altına almaya çalışıyoruz. Bir de orijinal mezar tiplerini de envanterimize kaydediyoruz."

Pektaş, proje tamamlandığında Türkiye'deki binlerce mezar taşının Kültür ve Turizm Bakanlığının müze envanter sistemine uygun bir şekilde kaydedileceğini, bu sayede mezar taşlarının kaybedilmesinin ve çalınmasının önüne geçileceğini kaydetti.

Projenin İstanbul'da 3 yılda tamamlanabileceğini düşündüğünü anlatan Pektaş, şunları dile getirdi.

"Bu projenin ana ayağını İstanbul oluşturacak. Onlarca ekiple girmemiz gerekiyor buraya ve bu onlarca ekip aynı anda çalışacak. O ekibin içinde de ayrı 2-3 envanter grubu olacak ki İstanbul'u ancak bu şekilde kayıt altına alabilelim. Bunların kayıt altına alınmasının yanında mezarlıklara önem verilmiş olması insanların çok hoşuna gidiyor. Çok olumlu dönüşler var. İleride topluma fayda açısından da olumlu dönüşler yapacağını düşünüyorum."

– "Sosyal hayattaki statüleri mezar taşlarından anlayabiliriz"

Projede görev alan Prof. Dr. Sadi Kucur da mezar taşlarının kişilerin kimlik kartı sayılabileceğini aktararak, "Bir mezar taşının başlığı, kullanılan yazı çeşidi ve süslemeleri sanat tarihi açısından önem taşır. Metin olarak ise ölüm algısının nasıl karşılandığını anlayabiliriz. Meslekleri, sosyal hayattaki statüleri mezar taşlarından anlayabiliriz. Tarikat mensubiyetlerini tespit etmemiz mümkün olabilir. Başlıklar da ulemadan mı askeri zümreden mi tarikat mensubu mu devlet memuru mu olduğunu gösterebilir." ifadelerini kullandı.

Kucur, tarihi mezarlıkların sosyal tarih açısından çok zengin bir veri sunduğunu belirterek, insanların sosyal hayattaki etkinliğinin de bu çalışmalarla tespit edileceğini dile getirdi.

Projede yer alan Dr. Öğretim Üyesi Tuba Diri Apaydın ise projenin oldukça başarılı bir şekilde devam ettiğini belirterek, proje sayesinde hazirelerde, mezarlık ya da mezar taşlarında genel anlamda ne gibi problemlerin olduğunu tespit edeceklerini anlattı.