ANTALYA (AA) – Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, klinik alanda yapay zeka uygulamaları ile teşhis, tanı, tedavi, rehabilitasyon ve sağlığın korunması gibi süreçlerde yeni yöntemleri hayata geçirdiklerini bildirdi.
Sağlık Bilgi ve Yönetim Sistemleri Topluluğu (HIMSS) Avrasya Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Eğitimi, Konferansı ve Fuarı, Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde başladı.
Bakan Memişoğlu, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sağlıkta son çeyrek asırda sessiz ama derinden, küresel ölçekte yankı uyandıran bir gelişim gerçekleştirdiğini belirtti.
Sağlık hizmeti sunumunda devreye aldıkları teknoloji, altyapı, yazılım ve uygulamaların Türkiye'de dijital dönüşümün öncüsü olduğunu söyleyen Memişoğlu, dijital sağlık alanında dünya çapında marka ülke haline geldiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ortaya koydukları "Sağlıklı Türkiye Yüzyılı" vizyonunun sağlık sistemlerinin her bir köşesine yayıldığını aktaran Memişoğlu, "Bu büyük dönüşümle birlikte, dijitalleşmenin ötesine geçmiş elimizdeki veriyi bilgiye, bilgiyi değere ve üretime dönüştüren yeni bir aşamaya evrilmiştir. Bu, sadece bir teknoloji hamlesi değil, aynı zamanda ülkemizin sağlık yol haritasındaki en önemli ve temel değişim kararıdır." dedi.
Dünya ile birlikte hastalıklar ve beklentilerin değiştiğini ifade eden Memişoğlu, "Dünya nüfusundaki artış, demografik değişiklikler ve ortaya çıkan küresel sağlık krizleri gibi sebepler, sağlık sistemlerinde hızlı bir değişim ve dönüşümü zorunlu kıldı. Teknolojinin hızıyla paralel olarak, vatandaşlarımızın sağlık hizmetinden beklentileri de köklü bir değişim yaşadı. 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı' vizyonumuz, bu değişimi yakalamaktan çok, değişime yön vermeyi gerektiriyor. Endüstri 4.0 dediğimiz, nesnelerin internetini, büyük veriyi ve yapay zekayı konuştuğumuz bu çağda, sağlık sistemimizi klasik yöntemlerle idare etmek, ülkemizin potansiyelini kısıtlamak olacaktır." diye konuştu.
Türkiye olarak sürekli gelişen bir sağlık sistemine sahip olduklarına dikkati çeken Memişoğlu, yeni teknolojilerle sağlık kurum ve kuruluşlarının yönetimi başta olmak üzere, sağlığın korunması, tedavi süreçleri ve hastalarla iletişim gibi tüm süreçleri elden geçirdiklerini dile getirdi.
– "Dijitalleşmede EMRAM validasyon deneyimine sahip sağlık kuruluşlarının sayısı artıyor"
Sağlık hizmetlerinin sunumunun, randevu, takip, raporlama gibi işlemler, internet alt yapısı ve mobil bağlantı çözümleri ile büyük oranda sanallaştığını aktaran Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Klinik alanda yapay zeka uygulamaları ile teşhis, tanı, tedavi, rehabilitasyon ve sağlığın korunması gibi süreçlerde yeni yöntemleri hayata geçiriyoruz. Dijitalleşmede başarılı EMRAM validasyon deneyimine sahip sağlık kuruluşlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Bu durum aynı zamanda, dijitalleşen sağlık eko sisteminin kökleşmesini ve derinleşmesini sağlıyor. 2025 yılı itibarıyla, dijital hastane derecelendirmesinde 'Tam Olgunluk' anlamına gelen, yani teknolojinin hasta güvenliği için en üst düzeyde kullanıldığı EMRAM Seviye 7 sertifikasına sahip hastane sayımızı 9'a yükselttik."
Bu hastanelerin sadece Türkiye'nin değil dünyanın en saygın sağlık merkezleri arasında olduğunu dile getiren Memişoğlu, seviye 6 kategorisindeki yüzlerce hastane ile sağlıkta dijital standartları Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar yaygınlaştırdıklarını söyledi.
Dijitalleşme sürecinin sadece hastane duvarları arasında olmadığına değinen Memişoğlu, "Veriyi yöneten değil, veriden değer üreten bir ülke konumundayız. e-Nabız gibi dünyada eşi benzeri olmayan, her vatandaşımızın kendi sağlık verisine 7 gün 24 saat erişebildiği bir kişisel sağlık kaydı sistemine sahibiz. 15-20 yıl önce hastane koridorlarında, elimizde büyük zarflar içinde röntgen filmleri olurdu. Bir teşhis için o filmi bir doktordan alıp, başka bir doktora fiziksel olarak taşımak zorundaydık. Biz e-Nabız sistemiyle bu devri kapattık. Artık elimizdeki bu telefonla bile hastamızın en güncel röntgenini, tomografisini anında görüyoruz. Bizim geldiğimiz noktada sağlık bilgisini, mekanın ve zamanın sınırlarından kurtardık. Artık tüm verilerimizle, tüm sistemlerimizle sağlık, sizinle hareket ediyor. Bu, koruyucu hekimlikten teşhise kadar vatandaşlarımıza sağladığımız en büyük kolaylık ve en güçlü güvencedir." ifadesini kullandı.
– Sağlıkta geliştirilen yapay zeka projeleri
Bakanlık olarak yeni dönemdeki mottolarının "Koruyan, geliştiren ve üreten sağlık" üzerine olduğuna işaret eden Memişoğlu, şu bilgileri paylaştı:
"Üç büyük yapay zeka projesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu projeler, Türk mühendislerinin ve Türk hekimlerinin ortak aklının ürünüdür. Bu projeler, TÜSEB (Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı) işbirliğiyle ASELSAN tarafından hayata geçirilmiştir. Birinci projemiz ARİS -Yapay Zeka Destekli Mobil Röntgen Sistemi. Yoğun bakımda veya acil serviste bir hastamız olduğunu düşünün. Saniyelerin önemli olduğu bir an. Çekilen akciğer grafisini, cihaz üzerindeki yerli yapay zeka anında analiz ediyor. Pnömotoraks mı var? Akciğerde sıvı mı toplanmış? ARİS, saniyeler içinde hekime 'Buraya dikkat et' diyor. Bu sistem, yüz binlerce görüntüyle eğitildi. Türkiye, bu teknolojiyi artık kendi mühendisleriyle üretiyor."
İkinci projelerinin ise METRA – Ulusal Mamografi Taramasında Yerli Yapay Zeka olduğunu açıklayan Memişoğlu, "Her yıl KETEM'lerimizde 1.2 milyon kadınımıza meme kanseri taraması yapıyoruz. Bu devasa bir veri ve büyük bir sorumluluk. Geliştirdiğimiz METRA sistemi, radyologlarımıza 'ikinci bir göz' oluyor. Gözden kaçabilecek en küçük lezyonu, milimetrik riskleri işaretliyor. Günde 15 bin mamografiyi analiz edebilen bu sistemle, kanseri çok daha erken evrede yakalıyoruz. Hata payını minimize ediyoruz. Üçüncüsü de RADİS – Akılcı Görüntüleme Karar Destek Sistemi. Hastanın şikayetine ve klinik tablosuna göre 'En doğru tetkik hangisidir?' sorusuna, bilimsel kılavuzlar ve yapay zeka desteğiyle yanıt veriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Üreten Sağlık" diyerek yola çıktıklarını dile getiren Memişoğlu, "Yeni bir şey söyleyeceğim, yeni bir şey üreteceğim" diyen kim varsa, Sağlık Bakanlığı ve TÜSEB olarak yanlarında ve arkalarında olduklarını aktardı.
Fikirden ürüne, üründen ticarileşmeye kadar tüm süreçlerde destek olmaya hazır olduklarını bildiren Memişoğlu, bu kararlılığın somut göstergesi olarak, şehir hastanelerindeki teknoloji transfer ofisleri ve TÜSEB bünyesinde kurulan "Fikirden ürüne portalı" ile bürokrasiyi azalttıklarını, inovasyonun önünü açtıklarını vurguladı.
Sağlıkta tam bağımsızlığın en az savunma sanayisindeki bağımsızlık kadar kritik ve stratejik olduğuna işaret eden Memişoğlu, "Nasıl ki savunma sanayisinde yerlilik oranımızı zirveye taşıdıysak, sağlık endüstrisinde de aynı başarı hikayesini yazacağız." sözlerini sarf etti.
Sağlık bilişimi alanındaki yeniliklerin, dijital sağlık teknolojilerinin ve sektörel gelişmelerin ele alındığı 17 ülkeden bini aşkın katılımcının yer aldığı Kongre, 29 Kasım'da sona erecek.

