LONDRA (AA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye'nin, Uluslararası Denizcilik Örgütünün (IMO) 2023'te kabul ettiği sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik hedefini güçlü biçimde desteklediğini ancak buna yönelik bölgesel önlemler yerine IMO çerçevesi altında küresel çözümlerin ortaya koyulması gerektiğini söyledi.
Bakan Uraloğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen "Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) 34. Dönem Genel Kurul Toplantısı"na katıldı.
Genel Kurul Oturumu'nda yaptığı konuşmada Uraloğlu, IMO'nun, kuruluşundan bugüne uluslararası deniz taşımacılığında emniyetin, güvenliğin ve deniz çevresinin korunmasının temel güvencesi olduğunu belirtti.
Bugün denizcilik sektörünün, küresel ekonominin omurgası olmayı sürdürdüğüne ancak büyük dönüşümlerle ve zorluklarla da karşı karşıya kaldığına işaret eden Uraloğlu, yeşil dönüşüm, dijitalleşme, deniz emniyeti ve güvenliği, insan kaynağı, kapsayıcılık, sürdürülebilirlik ve dirençliliğin bu dönüşümün ana eksenleri olduğunu dile getirdi.
Uraloğlu, "Türkiye olarak bu alanlarda uluslararası işbirliğini güçlendirmeye ve IMO'nun çalışmalarına katkımızı sürdürmeye devam etmekteyiz." dedi.
Bakan Uraloğlu, son yıllarda, dünya deniz taşımacılığının, jeopolitik gelişmelerin, tedarik zinciri kırılmalarının ve bölgesel istikrarsızlıkların etkisini doğrudan yaşadığına dikkati çekti.
Krizlerin en yoğun yaşandığı bölgelerin deniz yolları üzerinde olmasının, deniz ticaretinin güvenliğini ve sürdürülebilirliğini her zamankinden daha kritik hale getirdiğini aktaran Uraloğlu, kritik su yollarının karşı karşıya kaldığı tehditler ve zorluklar sonucunda ticaret rotalarındaki yön değişiklikleriyle seyir mesafelerinin de arttığını vurguladı.
Uraloğlu, bu artışın, enerji maliyetleri ve karbon ayak izinde de artışa neden olduğuna değinerek, tüm bu gelişmelerin, küresel deniz taşımacılığının yalnızca ekonomik değil, jeopolitik ve çevresel risklere karşı da daha dayanıklı yapıya kavuşturulması gerektiğini gösterdiğini belirtti. Bu nedenle deniz ve okyanusların, barış, refah ve işbirliği alanı olarak kalması için hep birlikte daha fazla gayret gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Uraloğlu, bunun IMO'nun ve üye ülkelerin ortak sorumluluğu olduğunun altını çizdi.
Deniz taşımacılığının çevresel etkilerini azaltmanın da bir diğer ortak sorumluluk olduğunu vurgulayan Uraloğlu, şöyle devam etti:
"IMO'nun, 2023'te kabul edilen sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik yeni stratejisini tarihi dönüm noktası olarak görüyoruz. Türkiye, emisyon azaltımı hedefini güçlü biçimde desteklemektedir ancak buna yönelik bölgesel önlemler yerine IMO çerçevesi altında küresel çözümleri ortaya koymak zorundayız. Bununla birlikte yeşil dönüşüm sürecine ilişkin IMO kapsamında yürütülen çalışmaları ileriye taşımak anlamında ne yapabiliriz? Bu sorunun cevabının daha adil, dengeli ve kapsayıcı yaklaşımla alınacak tedbirleri belirlemek olduğunu görüyoruz."
– "Gemi insanları dünya ticaretinde kilit öneme sahip"
Uraloğlu, denizlerin, sadece ticaret yollarının değil ortak geleceğin de taşıyıcısı olduğuna işaret ederek, denizcilik sektörünün geleceğinin, dijital dönüşümle şekillendiğini ifade etti.
Teknoloji ve otomasyonun getirdiği fırsatların, deniz emniyeti, güvenliği ve çevrenin korunmasıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin altı çizen Uraloğlu, bu konuda da kapsayıcı ve aşamalı planlamayla daha fazla ilerleme kaydedebileceğine inandığını dile getirdi.
Uraloğlu, "Denizcilik, insan emeğine ve bilgiye dayalı bir sektördür. Gemi adamı ihtiyacının her geçen gün arttığı bu dönemde, onların refahı, eğitimi ve motivasyonu sürdürülebilir taşımacılığın en önemli unsurudur." dedi.
Kovid-19 salgını döneminde gemi insanlarının seyahatine getirilen kısıtlamalar ile taşımacılığın durma noktasına geldiğini hatırlatan Uraloğlu, şunları söyledi:
"O dönem hepimiz şunu kabul ettik; gemi insanları, dünya ticaretinde kilit öneme sahip. Bugün de gemi insanlarımızın gemilere katılmak için yapacakları seyahate ilişkin yaşadıkları vize güçlüklerine dikkatinizi çekmek istiyorum. IMO'nun hedefleri doğrultusunda ilerleme ancak tüm ülkelerin bu sürece eşit şekilde katılabilmesiyle mümkün olabilir. Teknik işbirliği, hiçbir üye ülkenin geride bırakılmadığı, kapsayıcı yaklaşımı somut hale getiren en önemli araçtır.
Yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerinde özellikle gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarının gözetilmesi, denizcilik sektöründe adil geçişin sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Bu doğrultuda, IMO'nun teknik işbirliği mekanizmalarının daha erişilebilir, dengeli ve sonuç odaklı şekilde güçlendirilmesi elzemdir. Türkiye, sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi teknik destek, eğitim ve ikili işbirliği yollarıyla ihtiyaç duyan tüm üye ülkelerle paylaşmaya devam edecektir."
– "Denizler, bizleri ayıran sınırlar değil, bizleri birleştiren gelecek vizyonunun ortak paydasıdır"
Bakan Uraloğlu, IMO Konseyi'nin genişlemesine, daha adil ve dengeli coğrafi temsil yapısına kavuşmasına ve Konseyin görev süresinin uzatılmasına imkan tanıyan 2021 IMO Sözleşmesi değişikliklerine ilişkin iç hukuk sürecini tamamlamak üzere olduklarını belirterek, tüm üye devletleri değişiklikleri en kısa sürede kabul etmeye davet etti.
Uraloğlu, "Denizler, bizleri ayıran sınırlar değil, aksine bizleri birleştiren bir gelecek vizyonunun ortak paydasıdır. Bu anlayışla daha yeşil, daha emniyetli, sürdürülebilir ve dayanıklı bir denizcilik için Türkiye olarak, tüm üye ülkelerle birlikte çalışmaya devam edeceğimizi belirtir, Türkiye'nin Konsey üyeliğine desteğinizi beklerim." ifadelerini kullandı.
– Bakan Uraloğlu, toplantı kapsamında çok sayıda ikili görüşme yaptı
Uraloğlu, toplantı kapsamında, IMO Genel Sekreteri Arsenio Dominguez, Hollanda Altyapı ve Su Yönetimi Bakanı Robert Tieman, Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Mariam Kvrivishvili ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
IMO Genel Sekreteri ile görüşmesinde Uraloğlu, Türkiye’nin denizcilik alanındaki stratejik adımları ve uluslararası işbirliği fırsatları hakkında istişarelerde bulunduklarını aktardı.
Bakan Uraloğlu, Hollandalı mevkidaşı Tieman ile görüşmesinde, Türkiye’nin altyapı yönetimi alanındaki deneyimlerini Hollanda ile paylaştıklarını ve işbirliği imkanlarını ele aldıklarını kaydetti.
Uraloğlu, Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Kvrivishvili ile yaptıkları görüşmede, iki ülke arasındaki stratejik ilişkiler konusunda istişarelerde bulunduklarını belirtti.
– "Küresel geçişin damgasını vurduğu bir dönemde bir araya geliyoruz"
IMO Genel Sekreteri Arsenio Dominguez de konuşmasında, görev süresi boyunca üye devletlerin kendisine gösterdiği güven karşısında minnettar olduğunu dile getirdi.
Dominguez, kuruluşun çıkarlarına hizmet etmeye ve IMO'nun görevini ilerletmek için tüm üye devletleri desteklemeye tam bağlı olduğunu belirterek, "Bugün denizcilik sektörünün jeopolitik gerilimler, değişen ticaret modelleri ve karbonsuzlaşma ve dijitalleşmeye doğru hızlanan küresel geçişin damgasını vurduğu karmaşık uluslararası ortamda yol almaya devam ettiği bir dönemde bir araya geliyoruz." dedi.
Bu durumun, özellikle Kızıldeniz ve Karadeniz gibi bölgelerde denizciler ve gemiler olumsuz ve haksız şekilde etkilendiğinde daha belirgin hale geldiğini aktaran Dominguez, şu ifadeleri kullandı:
"Bu zorluklara rağmen uluslararası deniz taşımacılığının, küresel ticareti mümkün kılmadaki temel rolü açıkça ortadadır ve son 2 yıl boyunca kuruluşun komitelerinde yürütülen çalışmalar, üye devletlerin deniz güvenliği, çevre koruma, kolaylaştırma ve kapasite geliştirme alanlarında kararlılıklarını yansıtmaktadır."
IMO, Birleşmiş Milletler'in (BM) denizcilik alanındaki ihtisas kuruluşu olan ve dünya denizcilik standartlarını belirliyor.

