Kemalistan - Haber 1Haber 1

Kemalistan

06 Mart 2014 - 12:55

ABONE OL
Haber1 Yayın Danışmanı Murat Erdin
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temelleri belirlenmiş bir ideolojinin üzerine atılmıştır. Bu ideoloji hiç kuşkusuz Atatürkçülüktür. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonra Kemalizm’e dönüştürülen ve bir ideoloji haline getirilen Cumhuriyet ideolojisi, darbeleri meşru hale getirmiş, askerin vesayetini sivil siyasetin üzerinde tutmasını sağlamıştır. Türkiye 2 binli yılların başına kadar bu şekilde yönetildi. Hükümetler seçimle değişmesine rağmen iktidar hiç değişmedi. Devlet ve devleti temsil eden kurumlar Türkiye’yi hükümetlere rağmen ve bazen de hükümetlerle birlikte yönettiler. Devletin kırmızı çizgileri vardı ve bu kırmızı çizgileri seçilmiş hükümetlerin bile geçmesine asla izin verilmedi.

Biz buna “Kemalistan” diyebiliriz.

Bir Güney Amerika ülkesi olan Venezuela’nın resmi adı: “Venezuela Simon Bolivar Cumhuriyeti”dir. Simon Bolivar ülkenin kurucusunun adıdır. Bir zamanlar eski Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal da bunu önermişti. Türkiye Cumhuriyeti’nin adı değiştirilsin ve “Türkiye Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti” olsun diye. Ulusalcılar dışında kimse ciddiye almadı. Aynı çevreler İstiklal Marşı’nı da fazla “İslamçı” buldukları için eleştirmiyor muydu ? En iyisi yeni marş olarak “10’uncu Yıl Marşı’nı seçelim.” Zaten her toplantılarında çalıyorlar.

Hepimiz Kemalistan’ın çocuklarıyız aslında. Bu öğretiyle yetiştirildik. Eğitim sistemimiz, içtiğimiz antlar, askerde ettiğimiz yeminler, beden eğitiminde ve Milli Güvenlik dersinde aldığımız askeri eğitimler bize Kemalistan ideolojisinin dogmalarını aşıladı. Minik milliyetçi-ırkçı bedenler doğdu bu öğretiden. Kürtlerin ve Alevilerin dışlandığı, sosyalistlerin vebalı, liberallarin cüzzamlı görüldüğü, insan hakları ve barış diyenlerin hapsedildiği bir yarı faşist ülkeye ulaştık. Askeri darbeler de tüm bu olanları bir güzel pekiştirdi. Devlet neyin ibadet olduğunu, nerenin ibadet yeri olduğunu bize anlattı. Modern dünyada hiçbir anlamı olmayan Lozan Müslümanları ve Atatürk milliyetçileri türedi. Ekonomimiz bile her türlü yolsuzluğa açık bir “karma ekonomi” modeli olarak ortaya kondu. Bunun adı Kemalistan idi.

Kemalistan’ın hastalıklarını eleştirdik yıllar boyu. Dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir çarpık vesayet sistemiyle bu memleket bir yere gidemez dedik. Bunu diyenleri hapse attılar. Tüm siyasi partilerin bir örnek olmasını istedi Kemalistan’ın sözcüleri.. Tıpkı tüm vatandaşların öyle olmasını istedikleri gibi. Yolsuzluk üreten ekonomisiyle, evrensel olmayan siyasetiyle, güdük hukuk sistemiyle nereye kadar gidebilirdi Türkiye ?

Kemalistan, yıllarca Atatürk’ü bir lider, bir devlet adamı olarak sevmek ve saygı göstermek yerine onu bir tapınma figürü olarak gösterdi. Oysa çağdaş bir demokraside, özgür bir ekonomide böyle tapınmalara yer yoktur. Herkes kendi değerini kendi yaratır.

Peki ya şimdi ? Çağdaş bir Türkiye’ye ulaşabildik mi ? Kemalistan’ın yerine tam demokratik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni koyabildik mi ? Koyuyoruz sandık. Yaklaştık. Ama yolunda gitmiyor işler. Otokratik bir dünyaya yaklaşıyoruz yeniden. Totaliterizmin nefesini hissediyoruz ensemizde yeniden. Bir adamın, bir koyu devlet ideolojisinin yerine geçen Kemalistan yerine başka bir insanın, başka bir liderin, başka bir siyasinin adını mı koyacağız ? Buna izin mi vereceğiz ?

CHP’nin Kemali’i de olsa, AK Parti’nin Tayyip’i de olsa yapılacak şey belli bundan böyle: Evrensel hukuk sisteminin yerleşik olduğu, yasama ve yürütmenin ayrı işlediği, kişilere kaim olmayan gerçek bir demokrasi devleti kurmak. Seçkin hukukçulara sahip, birkaç yabancı dil bilen üyelerden oluşan bir HSYK, milletle özdeşleşen bir parlamento ve sadece gazetecilik yapan bir medya.

Yüzde yüz demokrasiyle donanmış bir Kemalistan’a kim itiraz edebilir ?

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.