Küresel sistemde endeksler tuzağı - Haber 1Haber 1

Küresel sistemde endeksler tuzağı

01 Aralık 2014 - 11:32

ABONE OL

Küresel sistemde yeni bir eğilim her yıl belirli zamanlarda bazı sosyo-politik ve ekonomik konularda raporlar ve bunlara bağlı endeksler üretiyor. Bu çalışmalar seçkin küresel kuruluşlar tarafından gerçekleştirilmekte ve yine seçkin küresel kuruluşlar tarafından dikkate alınıyor. Bu basit entelektüel anlamda bir dikkate alınma değildir. Ülkeler bu rapor ve endekslere göre ratinge tabi tutularak az veya çok yatırım almakta veya az veya çok faiz ödemektedirler. Bu rapor ve endekslerin iyi maskelenmiş küresel manipülasyon araçları olduğunu söylemek abartılı olmaz.

Bu rapor ve endekslerin sayısı oldukça yüksek olup farklı amaçların gerçekleşmesine olanak sağlarlar. Bu rapor ve endeksler ayrıca akademik çevrelerce de büyük itibar görüp referans olarak kullanılırlar. İnsanlık sorununun özü de burada yatar. Çünkü bu endekslerin en önemlileri mantık ve matematik hataları ile geliştirilmektedir. Bu da bütün dünyada hayret verici bir kayıtsızlıkla karşılanıyor.

Endekslerin Tutarsızlığı ve Amaçları Kuruluş İtibarı ile Maskeleniyor

Endeksleri tanıtan bir çok kaynak endesklerin teknik alt yapısını görmezden gelerek bunların sağlam bilimsel temellerte dayandığı inancını pekiştirmektedir. Gerçek ise böyle değilidir. Endekslerin büyük bir çoğunluğu mantık ve matematik hatalar ile yüklüdür. Buna karşılık endeksleri yayınlayan küresel kuruluşların itibarı bu yanlışların görmezden gelinmesini sağlamaktadır.

Seçkin kuruluşlar tarafından üretilen endekslerde aşağıdaki dört temel hatanın bazıları, genellikle ise hepsi gözlenebiliyor.

aa_100.png

• Etik (Deontolojik) Hata: Böyle bir endeks tanımlamak ahlaki değil (HDRI)

• Mantık (Epistemolojik) Hata: Böyle bir endeks tanımlamak anlamsız (HDRI)

• Teknik (Matematik) Hata: Endeksin hesaplama tekniği yanlış ve tutarsız (HDRI)

• Enformatik (İstatistik) Hata: Endeksin dayandığı veri kaynakları eksik, yetersiz, tutarsız.

Örnek olarak UNDP tarafından geliştirilen “İnsani Gelişme Endeksi -HDRI” bu dört hatayı da içeriyor. Diğer taraftan bu endeksler birbirlerini girdi olarak kullanarak eleştirilmesi güç bir reçete yapısı da sergileyebiliyorlar. Burada çokça rastladığımız İluzyon tekniği,bu endeksleri kapsamlı bir rapor ile desteklemektedir. Böylece bu endeksin, bu ayrıntılı rapora dayandığı algısı yaratılmak istenir. Gerçekte ise durum böyle değildir. Endeksler raporun aksine son derece basmakalıp ve hatalar ile yüklüdürler.

İnsani Gelişme Endeksi’nin tutarsızlığını ve yanlışlığını daha önceki yazımızda vurgulamıştık. Burada sadece bazı önde gelen endeksleri açıklamaya çalışacağız. Bu endeksler, hata kriterleri ışığında incelendiğinde genellikle anlamsız ve tutarsız oldukları kolayca görülür.

İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ (HUMAN DEVELOPMENT INDEX HDRI)

Dünyadaki ülkeler için 1-Yaşam uzunluğu, 2-Okur yazar oranı, 3-Eğitim, 4- Kişi başına gelir doğrultusunda UNDP tarafından hazırlanan bir ölçümdür. İnsanların düzgün yaşaması. Bu araştırma sonucunda bir ülkenin gelişmiş,gelişmekte olan ya da gelişmemiş bir ülke olduğu iddia edilmekte ve dünya bunu tartışmasız kabul etmekte. Dağılım ilk olarak 1990 yılında Pakistanlı ekonomist Mahbub ul Haq tarafından geliştirilmiş ve 1993 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Gelişme Programı tarafından yıllık Gelişme Raporu’nda sunulmaktadır.

İnsani Gelişme Göstergesi ülkelerde üç başlıca gelişimleri göz önünde tutar:

le yapılır.

• Bilgi, ölçümü okur-yazar oranı (2/3’ü) ve ilkokul, lise ve üniversite kayıtları yüzdesi (1/3’ü) ile yapılır.

• Ölçünlü yaşam düzeyi, ölçümü kişi başına düşen gelir ve alım gücünün Amerikan Doları’ndan hesaplanmasıyla yapılır.

Biraz insaf ve akıl sahibi herhangi bir kişi; tarihi, coğrafyası, kültürü, siyasi sistemi, ekonomik, sistemi, politik sistemi, hukuk sistemi, sağlık sistemi, eğitim sistemi, kadınların statüsü farklı ülkelerin durumunu “İnsani Gelişmişlik” ile etiketlemenin ve bunu bu üç basmakalıp kritere dayandırmanın mantıksızlığını görebilir. Ama ne yazık ki görebilene rastlamadık.

Bu endeksi 2002 yılında eleştirdiğimizde cinsiyet eşitsizliği gündemde değildi. Kadınların siyasi ve ekonomik pozisyonu İnsani gelişmenin önemli bir boyutu olmalı idi. Buradan açık verildiği görülünce sonradan ilave edildi.

CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ ENDEKSİ (THE GENDER INEQUALİTY INDEX – GII)

Kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği ölçeklediği ileri sürülen bu endeks, 2010 yılında İnsani Gelişme Raporu’nun 10. Yıldönümünde devreye girdi. Yapısı HDRI ile benzerlik taşır ve üç kriterin bu eşitsizliği yansıtabileceği varsayılır.Diğer taraftan kullanılan metriklerin eşitsizlikle ilgisi oldukça kuşkuludur. Doğum sağlığı, siyasete katkı ve emek pazarına katılma. Ülkeden ülkeye farklılık gösterebilecek sıradan üç kriter. Bu kriterleri matematik-grafik bir analize soktuğumuzda hiçbir açıklayıcı kapasiteleri olmadığı kolayca görüldü. UNDP bunu örtmek için başka cinsiyet endeksleri (GDI ve GEM gibi) üretti ise de hiç birinin ciddi bir anlamı olduğu söylenemez.

KÜRESEL REKABET ENDEKSİ ( GLOBAL COMPETİTİVENESS INDEX,)

Dünya ülkelerinin, rekabetçilik puanlarına göre sıralanmış bir listesidir. Ülkelerin rekabetçilik puanları Dünya Ekonomik Forumu tarafından 2004 yılından bu yana her yıl tekrar edilen kapsamlı bir çalışma ile ölçülür. Dünya Ekonomik Forumu, yıllık düzenli toplantısını, İsviçre’nin Davos kentinde Ocak ayı içerisinde gerçekleştirir. Yapılan çalışma, raporda yer alan 131 ekonomiden 11.000 iş dünyası lideri ile yapılan anketler sonucu gerçekleştirilmiştir. Anket sorularının, bir ekonominin iş ortamını etkileyen ve kalıcı ekonomik kalkınmanın kritik belirleyicileri olan geniş bir faktörler yelpazesini kapsamayı amaçladığı ileri sürülür. Bu sorular yakından incelendiğinde ise ülkenin rekabeti ile ilgisi olmayan politik eğilimlerin (Örneğin Batı dünyasına ve ABD ye sempati duymanın) da araştırıldığı gözlenir. Sıralamalar, kamuya açık kesin verilerin kombinasyonu ve yönetici görüş anketlerinin sonuçları esas alınarak gerçekleştirilir. Bu yaklaşımın anketlerin yapısı nedeniyle sağlıklı olduğu oldukça kuşkuludur.

EKONOMİK ÖZGÜRLÜK ENDEKSİ (THE INDEX OF ECONOMİC FREEDOM )

The Heritage Foundation ve The Wall Street Journal tarafından ülkelerdeki ekonomik özgürlüğü metriklemek için 1995’ten bu yana geliştirilen bir endekstir. Burada kişilerin ekonomik girişimlerindeki engellerin varlığı ve azlığı dikkate alınır.

KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU (THE GLOBAL GENDER GAP REPORT)

İlk olarak World Economic Forum tarafından 2006 yılında yayınlandı. 2013 Raporu 136 major ve gelişen ekonomileri kapsıyor. Global Gender Gap Index ise cinsiyet eşitliğini metriklediği ileri sürülen ve rapora ek olarak üretilen bir endeks. Yapısı UNDP Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi (GDII) ile aynı gibi. Dünya nüfusunun %93 ünü temsil eden 142 ülkede kadınların dört alandaki durumu ele alınmış.

Ekonomik katılım ve fırsatlar

• Eğitim olanaklarını kullanma

• Politik sisteme katılma

• Sağlık ve hayatta kalma

Endeksi hesaplamak için kullanılan 14 değişken ILO, UNDP ve WHO gibi diğer uluslararası kuruluşlardan sağlanıyor.Böylece onlardaki kaynak ve teknik yetersizlikler de ithal edilmiş oluyor. Ama bütün dünya kamuoyu ciddi bir endeks yayınlanmış gibi ilgi ile ele alıyor.

Rapora göre sıralama incelendiğinde veri sağlamaktan aciz ülkelerin bile Türkiye’nin önünde yer aldıkları gözlenebiliyor. Türkiye 142 ülke içinde 125. Sırada ama kadınların mesleklerdeki oranları dikkate alınmamış.

FİNANSAL GELİŞMİŞLİK ENDEKSİ FİNANCİAL DEVELOPMENT INDEX

The World Economic Forum yıllık olarak bir finansal gelişmişlik endeksi yayınlar. Burada finansal sistemin etkinliği belirlemek için çeşitli kriterler kullanılır. Bu endeks iş dünyası ve akademisyenler arasında yaygın olarak kullanılmakta.

KÜRESEL TERORİZM ENDEKSİ (THE GLOBAL TERRORİSM INDEX GTI)

Maryland Üniversitesi’nin bu endeksi, ulus devletleri terörist faaliyetlere göre sıralar. Bu endeks ülkelerde teröristik faaliyetler ile ilgili 10*yıllık faktörleri biraraya getirir ve gelişmeleri değerlendirir. Maryland Üniversitesi’nin geliştirdiği 125.000 olayı kapsayan küresel terörizm data bankasından yararlanmaktadır. 2012 den sonra, 2014’te endeksin ikincisi yayınlanmıştır.

KÜRESEL KÖLELİK ENDEKSİ ( GLOBAL SLAVERY INDEX )

Ülkelerde (2013 n=162) kölelik koşulları olarak adlandırılan durumu metriklemek için yıllık olarakWalk Free Foundation tarafından geliştirilen bir endekstir. Burada çocuk evliliği okullaşma ve insan kaçakçılığı dikkate alınır. Bazı ülkeler veri sağlamadığı halde benzer ülkelere göre değerlendirme yapılır.Oldukça eleştirilen anlamsız bir endekstir.

http://en.wikipedia.org/wiki/Global_Slavery_Index

“Walk Free Foundation – Global Slavery Index 2013 |Home – Walk Free Foundation – Global Slavery Index 2013″.globalslaveryindex.org. Retrieved 2014-06-05

EKONOMİK KOMPLEKSİTE ENDEKSİ (ECONOMİC COMPLEXİTY INDEX – ECI)

Bu endeks ülkeler, Ricardo Hausmann, Cesar Hidalgo ve diğer Harvard-MIT Observatory of Economic Complexity araştırmacılarının katkıları ile hesaplanan Ekonomik Kompleksite Endeksi (ECI) ile sıralar. ECI UN Comtrade bölümünün ticaret verilerine dayanarak hesaplanmakta.Kullanılan veriler dış ticarete yönelik olup üretim verileri kullanılmaz. Dış ticaretin ekonominin kompleksitesini yansıtacağı varsayılır. Bu endekste Türkiye’nin sırası 2011 yılında 40 olarak görülür.

aa_101.png

SONUÇ:

Yukarıdaki tablodan da görülebileceği gibi endeksler amacını aşan bir kapsamda oluşturulmakta ve özellikle yoksul ülkelerin kaderini etkilemekte. Bilimsel bir rating göstergesi gibi sunulan ama akıl ve bilimin dışında olan bu endeksler öncelikle rating kuruluşları ve diğer küresel kuruluşlar tarafından kullanılmakta.Ülkelere giden yatırımları ve ülkelerin finansla maliyetlerini etkilemektedirler. Bunun yanında “İnsani gelişme” ve “terörizm” gibi ülkelere deontolojik olmayan etiketler yapıştırmaları daayrıca bir etik tartışma konusudur.

Kadın Gözüyle

Zuhal Mansfield

DEİK / Türk Mısır İş Konseyi Başkanı

TMG DOĞALTAŞ Madencilik

mansfield@turcomoney.com

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.