Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İmamoğlu, o proje için “ihanet” dedi ve ekledi…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İklim Vizyonu’nda hayata

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İklim Vizyonu’nda hayata geçirmeyi hedefledikleri başlıca stratejileri anlattı, İmamoğlu program sonrasında da Kanal İstanbul ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

İSTANBUL (AA) – İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), karbon nötr ve iklim dayanıklı bir dünya kenti olma hedefini, uluslararası kamuoyu ile paylaştığı İstanbul İklim Vizyonu’nda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un iklim kriziyle mücadelesini katılımcılara anlattı.

İmamoğlu, 2050’te karbon nötr hedefine ulaşabilmek için azaltım yüzdelerini 2030’a kadar yüzde 52, 2040’a kadar yüzde 89, 2050’ye kadarsa yüzde 100 olarak belirlediklerini aktardı.

İklim vizyonu çerçevesinde 5 temel strateji belirlediklerinden bahseden İmamoğlu, bunları “Sera gazı emisyonlarını azaltılması ve iklim krizine uyum sağlama kapasitesinin artırılması. İklim adaletinin sağlanması ve iklim krizinin sosyal ve ekonomik etkilerinin azaltılması. İklim krizine ve çevre yönetimine yönelik kurumsal kapasitenin geliştirilmesi. İstanbul’un özgün ekolojisinin ve doğal kaynaklarının korunması, doğasının iyileştirilmesi ve onarılması. Yaşam döngüsünün desteklenmesi, kirlenmenin ve karbon ayak izinin mutlaka azaltılması.” olarak sıraladı.

 

İmamoğlu, bu vizyon doğrultusunda 2050’ye kadar hayata geçirilmesini öngördükleri başlıca stratejik hedefleri şöyle anlattı:

– Tüm İstanbul ve taksilerin kademeli olarak elektrikli olması.

– Şehir genelinde yolculukların yüzde 35’inin toplu taşımayla gerçekleştirilmesi.

– Deniz ulaşım oranının yüzde 10 seviyesine çıkartılması.

–  Günlük yolculukların yüzde 50’sinin yürüyüş ve bisikletle gerçekleşmesi.

–  Su kayıp ve kaçaklarının 2030’da yüzde 18 ve 2050’de yüzde 32 daha azaltılması.

– Kişi başı su kullanımının, 2040’a kadar yüzde 11 azaltılması.

–  Yemek ve bahçe atıkları gibi organik atıkların, en az yüzde 50 geri kazanılması.

–  Kentsel donatılarda yüzde 100 enerji verimliliğinin sağlanması.

–  Enerji tedarikinin yüzde 55’inin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması.

–  Bertaraf edilen atıklardan elde edilen çöp gazının yüzde 95’inin enerjiye çevrilmesi.

–  Organik atıkların kompostlama metodu ile yüzde 100 geri dönüştürülmesi.

–  Kağıt ve ambalaj atıklarının yüzde 100 geri dönüşümünü sağlamak.

–  Tüm İBB binalarının enerjisinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması.

–  Sıfır atık yaklaşımının uygulanması.

–  İETT araç filosunun tamamen elektrikli hale getirilmesi.”

Ekrem İmamoğlu, daha temiz bir çevre için 9 Kasım’da Kemerburgaz Biyometanizasyon Tesisi, 16 Kasım’da Emirli 2. Kademe İçmesuyu Arıtma Tesisi, 26 Kasım’da Eyüpsultan Işıklar Mahallesi’nde Evsel Atık Termal Bertaraf ve Enerji Üretim Tesisi’nin hizmete açılacağını sözlerine ekledi.

Toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, Kanal İstanbul ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“İstanbul böyle bir ihaneti yaşamayacak”

Kanal İstanbul için “Bu kanalın yapılamayacağını, yapılmayacağını, halkın bunu istemediğini söylüyoruz. Gençlerin yüzde doksanı böyle bir kanal projesini reddediyor zaten. Dolayısıyla bunun olma şansı, ihtimali yok. İstanbul böyle bir ihaneti yaşamayacak. Biz de bunun için mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz.” ifadelerini kullanan İmamoğlu sonrasında beyin göçü ve Z kuşağının yurtdışı talepleri ile ilgili konuştu.

Gençlerin beyin göçü yapma taleplerine yönelik, sağlıklı bir zemin hazırlanması gerektiğini belirten İmamoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

”Bu sağlıklı zemin, önce özel ve değerli bir eğitim sistemiyle başlıyor. Doğru meslek yetiştirmeyle devam ediyor. Sonra da onların özellikle çağa uygun, istihdam ortamlarıyla buluşturmayla da devam ediyor. Tabii bu aynı zamanda, paralelinde sağlıklı, kaliteli bir yaşam ortamı da sunmakla oluyor. Bütün bunları sağladığınızda gençler zaten gitmezler. Çünkü Türkiye dünyanın en cennet ülkesi, İstanbul da en güzel şehri. Bizim gibi yöneticilere o zemini hazırlamak düşüyor. Ama zaten gençlerin de bu çabaya katkı sunacağını, tahminimizden daha fazla gencin yurtdışına gitmek yerine, bu ülkede çok daha güzel hizmetler yapacağını şimdiden görüyorum.”