TBMM Genel Kurulu'nda Amasra'daki maden kazası görüşülüyor - Haber 1Haber 1

TBMM Genel Kurulu'nda Amasra'daki maden kazası görüşülüyor

TBMM Genel Kurulu'nda Amasra'daki maden kazası görüşülüyor

18 Ekim 2022 - 18:35

ABONE OL

TBMM (AA) – CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Amasra'da maden ocağındaki patlamaya ilişkin, "Sorumluluğu olanlardan herhangi biri, o gün bir kişiye trafik kazasında çarpıp öldürseydi, mahkeme yüzde 99,5 ölümlü kazaya sebebiyet verdiği için tutukluluk tedbirine başvuracaktı. 41 can ölmüş, civciv değil. Bir tane gözaltı yok, bir tane tutuklama yok, bir görevden el çektirme yok, bir açığa alma yok. Yazıklar olsun." dedi.

Özel, TBMM Genel Kurulunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in, Amasra'daki maden kazası konusunda bilgilendirme yapmasının ardından grubu adına söz aldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez'in Soma kazasının ardından alınan tedbirler sayesinde iş kazalarının sona erdiği yönünde açıklamada bulunduğunu aktaran Özel, "Soma'dan sonra 673 madenci öldü Türkiye'de. İki tane Soma, iki de Amasra oldu. Haberinizin olmadığı ortada." sözlerini sarf etti.

Madencilerin, haklarını, namuslu mücadeleyle kazandıklarını söyleyen Özel, Soma maden faciasına ilişkin Meclis araştırma raporunda sıralanan önerilerin hiçbirinin hayata geçmediğini ileri sürdü. Soma raporu yayımlandıktan bir sene sonra, önerilerin hayata geçip geçmediğini öğrenebilmek için dönemin bakanları Süleyman Soylu ve Berat Albayrak'ın yanıtlaması istemiyle soru önergeleri verdiğini anlatan Özel, "Tık yok. Cevap verilmeyen önergeler listesinde duruyor bunlar. Çünkü bir şey yapmadınız. Size bu Meclis'in verdiği görevi, ödevi yerine getirmediniz." ifadelerini kullandı.

Rapordaki önerilerden bazılarını sıralayan Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ve dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın üçlü kararnameyle TTK Genel Müdürü olarak Kazım Eroğlu'nu atadıkları için Amasra'daki patlamanın sorumluları olduklarını iddia etti. Özel, "Kim Kazım Eroğlu? Kozlu Maden kazasında 8 işçi öldü ya, o işten ihmali yüzünden 4 yıl hapis cezası almış. O ceza iyi halden 3 yıl 4 aya, sonra 24 bin para cezasına, sonra kendisini buraya atamışsınız, maaşından taksit taksit kesmişsiniz. Ayrıca çifte maaş bağlamışsınız. O halen görevde. Ama Amasra'nın sorumlusu kim derseniz, üçlü kararname. Bir isim söyle, derseniz, Recep Tayyip Erdoğan. Bu adamı oraya atayan." şeklinde konuştu.

CHP'li Özel, yetkililerin, Amasra'daki madende facia olmaması için değil kontrolleri dışında bilgi sızmaması için tedbir aldığını savunarak, "Sorumluluğu olanlardan herhangi biri, o gün giderken bir kişiye trafik kazasında çarpıp öldürseydi, mahkeme yüzde 99,5 ölümlü kazaya sebebiyet verdiği için tutukluluk tedbirine başvuracaktı. 41 can ölmüş, civciv değil. Bir tane gözaltı yok, bir tane tutuklama yok, bir görevden el çektirme yok, bir açığa alma yok. Yazıklar olsun. Gelip de burada pişkinlik yapmak var." dedi.

Maden ocağındaki patlamayı soruşturanlardan görevlerini yapmalarını isteyen Özel, Bakan Dönmez'i istifaya çağırdı.

Patlamanın yaşandığı maden ocağına ait olduğunu söylediği planı gösteren Özel, patlamanın nasıl oluştuğunu anlattı. Özel, madenlerdeki sendikaların, iktidarın yarattığı sendikal düzen nedeniyle susturulduğunu savunarak, "Amasra'da, o kurumda bir yere geleceksen AK Parti İlçe Binasından bir geçeceksin. Oralarda karar, tayin, terfi var. Liyakat ve ehliyet dışında, ölüm için ne lazımsa var. Grizu patlasın diye sayıyorsunuz 'oksijen, metan, ateş lazım'. Grizu patlamasın diye sizin gibi bakanların, böyle bir cumhurbaşkanının olmaması lazım." diye konuştu.

Dünya genelinde bu kadar büyük kömür madeni facialarının senelerdir yaşanmadığını savunan Özel, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eğer Türkiye'de kömür madenlerinde madenciler ölüyorsa, 20 yıldır yönettiğiniz bu ülkede bakan sizken, müsteşar sizken, müfettişler sizin emrinizdeyken ve bütün madenler böyle pırasa doğrar gibi yandaşlara ruhsat ruhsat dağıtılıyorken ölen her bir madenciden, her madencinin yetim kalan evladından, dul kalan eşinden, gözü yaşlı anasından siz mesulsünüz. Bu vebali sizden bu dünyada biz, öbür dünyada Cenab-ı Allah soracak."

– "Hiç kimse timsah gözyaşları dökmesin"

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, partisi adına konuşmak üzere geldiği kürsüye, "Kader planı değil, olursa olsun planı" yazılı döviz bıraktı.

Devletin, iş kazalarının önlenmesi için gereken önlemlerin alınıp alınmadığını denetlemekle yükümlü olduğunu belirten Kemalbay, Türkiye'de bu süreçlerin işlemediğini; işçilerin öldüğü, sermayenin ise büyüdüğü bir sistem oluşturulduğunu ileri sürdü. Sayıştay raporlarında Amasra'daki maden ocağında patlama yaşanacağının açıkça belirtildiğini ancak TTK yetkililerinin gerekli önlemleri almadığını savunan Kemalbay, bu patlamanın "kader planı" değil "olursa olsun planı" şeklinde nitelendirilebileceğini söyledi. Kemalbay, "Meclis'e girerken bile koruma ordusuyla, helikopterle önlem alanlar, yüzlerce korumayla gezenler bize fıtrattan bahsetmesinler." sözlerini sarf etti.

Kemalbay, 1938 yılında yapılan bilimsel bir araştırmayla iş kazalarının yüzde 98'inin önlenebilir olduğunun ortaya konulduğuna işaret ederek, "Son 20 yılda, AKP'li yıllarda 30 bini aşkın işçi iş cinayetinde yaşamını yitirdi." ifadelerini kullandı.

AK Parti'yi Soma'daki maden faciasından tanıdıklarını belirten Kemalbay, "Soma'da 301 cana kıyanların hiçbiri cezalandırılmadı. Soma patronunu kurtarmak için özel bir yargı operasyonu yaptınız, yargıya müdahale ettiniz. Soma'da katledilen 301 madenciyle ilgili patronlar olası kast ile yargılanıyorlardı, tam ceza alma aşamasında yargıçları değiştirdiniz. Taksirle öldürmekten ceza aldılar. Soma'yı cezasız bıraktınız. Bakanlar herhangi bir bedel ödemedi, bürokratlar zaten hiçbir şekilde bedel ödemiyor, tutuklu olanlar serbest bırakıldı." şeklinde konuştu.

HDP'li Kemalbay, TÜRK-İŞ'i eleştirirken, "Sendika, işçilerin yaşam hakkını korumayacaksa o zaman sendikanın görevi ne? Maden katliamı olduğunda hiç kimse timsah gözyaşları dökmesin." değerlendirmesinde bulundu.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.