
ADANA (AA) – Adana'da lösemili çocuklara kök hücre bağışında bulunmak istediği için yapılan tetkikler sonucu "Bifenotipik Akut Lösemi" teşhisi konulan Sibel Özdemir, artık hem kendisinin hem de diğer hastaların sağlığına kavuşması adına mücadele ediyor.
Seyhan ilçesinde yaşayan 38 yaşındaki finans danışmanı Sibel Özdemir, 20 Mart'ta arkadaşı Gamze Hürol tarafından lösemili çocuklara destek amacıyla düzenlenen kök hücre bağışı etkinliğine katıldı.
Özdemir, bağış sırasında kanının durmaması nedeniyle Türk Kızılay personelinin tavsiyesi üzerine detaylı sağlık kontrolünün yapılması için özel hastaneye gitti.
Kan testlerinde bazı değerleri düşük çıkan Özdemir'e, ileri tetkiklerin ardından kan kanseri türü olan "Bifenotipik Akut Lösemi" teşhisi konuldu.
Tedavisine Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesinde başlanan Özdemir, 6 aydır hem kendi hem de diğer hastaların sağlığına kavuşması için bağışçı arıyor.
– "Kök hücre bağışı yapmaya gitmeseydim bu hastalığı öğrenemeyecektim"
Bir çocuk annesi Sibel Özdemir, AA muhabirine, lösemili çocuklara umut olmak için bağış etkinliğine gittiğini söyledi.
Türk Kızılaya bağış yaparken kanının durmaması nedeniyle hastaneye başvurduğunu dile getiren Özdemir, şöyle konuştu:
"Hastanede kan yayması yapıldığında hücrelerde bozulma fark edildi ve lösemi teşhisi konuldu. Kök hücre bağışı yapmaya gitmeseydim bu hastalığı öğrenemeyecektim. Lösemi genellikle son evrede fark ediliyor. Ben de ise hiçbir belirti yoktu, fiziksel olarak çok iyiydim. Tamamen tesadüfen öğrendim. Şu an yüksek riskli pozisyonda olduğum için nakil olmam gerekiyor. Son çare olarak oğlumdan nakil olacağım. Bu durumda yüzde 50 uyumlu bir nakil olacağı ve hayatta kalma oranımın düşeceği için doktorlar bunu çok tercih etmiyor."
Özdemir, nakil için Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezinden dönüş beklediğini, kök hücre bağışı konusunda herkesin duyarlı olması gerektiğini anlattı.
– "Üç tüp kan, bir hayat demek"
Diğer lösemililer için de mücadele ettiğini belirten Özdemir, "Herkese ulaşmaya çalışıyorum. Ne kadar fazla kişiye ulaşabilirsem benim için o kadar kar çünkü bu mücadeleyi sadece kendim için değil aynı zamanda bu savaşı veren benden büyük hastalar ve kardeşlerim için de sürdürüyorum." dedi.
Sibel Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ruh halime göre sarı, pembe, kızıl, siyah, rengarenk peruklar takıyorum. Bu şekilde kendimi motive ediyorum. Süreci iyi yönettiğimi düşünüyorum. Moralimi çok fazla düşürmedim. Üç tüp kan, bir hayat demek. Diğer hastalar da iyileşeceklerine inansınlar. Ben hep 'zihinsel olarak bu savaşı yendim, kendimi iyileşmiş gibi hissediyorum' diyorum. Bedenim de bunun için savaşacak."