La Casa De Papel'in Lizbon'u: "Annem Türk dizilerinin hastası" - Haber 1Haber 1

La Casa De Papel’in Lizbon’u: “Annem Türk dizilerinin hastası”

La Casa De Papel’in Lizbon’u: “Annem Türk dizilerinin hastası”

28 Ekim 2021 - 17:47

ABONE OL

‘La Casa de Papel’in başrol oyuncularından Itziar Ituno nam-ı diğer Lizbon, rol aldığı “Grev” filminin galası için İstanbul’a geldi. Türkiye hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan oyuncu, “Annem birçok Türk dizisini izliyor. Türk dizilerinin oldukça hastası. Favori dizisiyse ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’” dedi.

Belgeselci, yazar Metin Yeğin’in sinema filmi Grev’de dünyaca ünlü La Casa de Papel dizisinin başrol oyuncularından Itziar Ituno Martinez rol aldı. Martinez, filmin İstanbul’daki ön gösterimine katıldı.

Snob Magazin’e konuşan ünlü oyuncu, Dizide siz İstanbul olur muydunuz?”  sorusuna şu yanıtı verdi:

“Evet, çok isterdim. Çünkü bu şehri çok seviyorum. Hatta şöyle bir şey bile olurdu; bir yandan daha Avrupai, bir yandan da Doğulu… Yani bu iki konseptle ilgili malzeme veren tarafım var. Hoş olurdu.”

Martinez, annesinin İspanya’da ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ dizisini severek izlediğini söyledi:

“Annem birçok Türk dizisini izliyor. Türk dizilerinin oldukça hastası. Bu dizilerin çoğunda fazlaca dramatik temalar var. Sanırım o drama insanları çok fazla çekiyor. Saplantılı bir şekilde izleniyor. Gördüklerimin çoğunda maço ya da soyluluğa özendiren öğeler var. Kendi mücadelesinde feminist bir kadınım ama yine de ben de izlediğimde bakakalıyorum.”

Türkiye’deki oyuncuların haftalık 160 dakikalık dizi çektikkeri üzerine de güzel oyuncu şu yorum yaptı:

Bu süre inanılmaz uzun. Sanki sadece çalışmak için yaşıyorlarmış gibi! Böyle bir düzen bana barbarlık gibi geliyor. Daha önce Bask bölgesinde bir dizide oynadım. Her gün yayınlanan ve her bölümü yarım saatlik bir diziydi. Günde en fazla 12 saat çalışıyorduk 21 yıl sürdü bu dizi. Ama onun dışında bahsettiğiniz böyle bir 160 dakikalık dizide rol alamam. 12 saatten fazla çalışamam.

Türk yemekleri hakkında, “İsimlerini tam bilmiyorum ama tadına baktığım bütün mezelere bayıldım. Humus ve mercimek köftesi artık favorim! Çipura balığı ve çayı da çok sevdim.” dedi.

Evrensel kadın hakları ve mücadelesi konusunda ise şunları söyledi: “Kadın hakları konusunda ilerleme sağladığımızı düşünüyorum. Sadece Avrupa’da değil Latin Amerika’ya da baktığım zaman kadınların mücadelesinde inanılmaz bir hareketlilik var. Kadınların uyanışa geçtiğini düşünüyorum. Kendimizi bugüne dek ezilmiş ve baskı altında kalmış bireyler olarak tanımlamıştık. Ama her geçen gün kadınların sesinin çeşitli platformlarda daha gür çıktığını görüyoruz. Bu mutluluk verici bir durum.”

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.