Önce deprem, sonra evsizlik, şimdi ise su baskınları... - Haber 1Haber 1

Önce deprem, sonra evsizlik, şimdi ise su baskınları…

Önce deprem, sonra evsizlik, şimdi ise su baskınları…

02 Şubat 2020 - 1:54

ABONE OL

Elazığ’da geçtiğimiz hafta yaşanan 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından bazı evler yıkılmış birçok ev ise hasar görmüştü. Devam eden artçı depremler nedeniyle sağlam evlerine bile girmek istemeyen vatandaşlar ise günlerini çadırlarda geçiriyor. Depremden sağ kurtulmanın sevincini dahi yaşayamayan vatandaşlar şimdi ise soğuk havalar ve su baskınları ile mücadele ediyor. Kentte bazı mahallelerde ise su baskınları nedeniyle çadır alanlar başka yerlere taşınmak zorunda kaldı.

Elazığ’da 24 Ocak Cuma akşamı meydana gelen 6,8 şiddetindeki deprem büyük hasar yaratmıştı. 41 kişinin yaşamını yitirdiği depremin ardından çok sayıda insan evsiz kaldı. Devlet, AFAD, belediyeler ve diğer yardım kuruluşları ile depremzedelerin imdadına koştu, önlem almaya çalıştı. Ancak yağmur yağışları, çadırda yaşamak zorunda kalan Elazığlıları zor durumda bırakıyor.

Sözcü’de yayınlanan habere göre ağır ve orta hasar alan evlerine giremeyen, hatta devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle az hasarlı evlerine dahi girmekte tereddüt eden vatandaşlar geceleri ise kurulan çadırlarda geçiriyor.

YARDIMLARIN YERİNE ULAŞMAMASINDAN ŞİKAYETÇİLER

Çadırlarda zor şartlar altında yaşayan vatandaşların kışın kendini iyiden iyiye hissettirmesi ve gelen kar yağışları ile birlikte hayatları bir kat daha zorlaştı.

Çadırda kalan depremzedeler şu şekilde konuştu:

* Günlerimiz iyi geçmiyor.

* Gelen yardımlardan buradaki vatandaşlar faydalanamıyor.

* Bir iki tane gördüm gelen yardımları akrabalarına götürüyorlar.

* İzzetpaşa Mahalle muhtarının hanımını gördüm.

* Hanımı iki üç koli erzağı arabaya koydu götürdü.

* Kime götürdü belli değil. Bir haftadır buradayız günlerimiz iyi geçmiyor yani.

* Yaz olsaydı ne yapacaktık?

* O sıcakta, o kokudan. Banyo yok bir şey yok.

* Keşke deprem olmasaydı evlerimizde rahat rahat otursaydık.

“DEPREMZEDELER SAĞLAM EVLERİNE BİLE GİRMEKTEN KORKUYOR”

Depremin ardından oturdukları gecekondu evi de kaybeden Tilvan ailesi ise şimdi ne yapacağını kara kara düşünüyor.

Emrah Tilvan ile eşi Fatma, 12 yıl önce Malatya’da evlendiklerini belirterek, sonrasında “Elazığ küçük şehir daha rahat yaşarız” diyerek Elazığ’a geldiklerini söylüyor.

Çocuğu veren rızkını da verir inancıyla 8 çocuk sahibi olan ve hamallık yaparak geçimini sürdüren Emrah Tilvan, şu şekilde konuştu:

* Çalışıyordum gençtim her işi yapıyordum.

* Şimdi de yaparım ama artık eskisi kadar iş yok.

* Biz hamalların işi bugün bulup o gün yemek, bir de 8 çocuk var.

* Depremden beri çalışamıyorum.

* Ev taşımaya çağırıyorlar ama binalar girilmeyecek durumda.

* Ev sahibi girmiyor eve. ‘Parası neyse size vereyim’ diyor.

* 50-60 lira yevmiyeye canımızdan olacağız.

“ÇADIR SABAHLARI BUZ GİBİ”

Tilvan, şunları söyledi:

* Daha önce gecekonduda kalıyordum. Kirası 400 liraydı. Şimdi o da yok.

* Mahalleden birçok aile taşınmış, pek çoğu da memleketlerine dönmüş.

* Gidebileceğimiz eşin dostun da durumu bizden farklı değil, hem kim alır bizi böyle sekiz çocukla.

* Çadır üç gün önce geçti elimize.

* Yarın bir gün bu çocuklar hastalansa ben nereye götüreceğim bunları, Kültür Park’ta acil bile var, biz insan yerine koyulmuyoruz.

* Şimdi çadırın böyle sıcak olduğuna bakmayın buz gibi oluyor sabahları.

* Depremden ölmedik, soba bizi zehirleyecek, odun kömür zaten yok olsa da yakmaya korkuyoruz.

* Derenin kenarında kalıyoruz. Dere pislik içinde.

“SU BASAN ÇADIRLAR BAŞKA YERE TAŞINDI”

Öte yandan Elazığ’da dün akşam saatlerinde bastıran yağışlar çadır kurulan birçok alanda sıkıntı yaşanmasına neden oldu.

Ataşehir Mahallesi’nde kurulan çadırlar ise yaşanan su baskını nedeniyle farklı bir bölgeye taşındı.

Deprem sonrasında bu çadırlara yerleştirilen vatandaşların, çadırlarını su basması sonucu başka bölgelere kaydırıldığı öğrenildi.

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.