İSTANBUL (AA) – Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katkılarıyla İstanbul Aile Vakfı tarafından "21. Yüzyılda Aile Olmak" temasıyla düzenlenen ve Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu "3. Uluslararası Aile Sempozyumu'nda" aile psikolojisi çeşitli boyutlarıyla ele alındı.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen sempozyumda, Aile Psikolojisi oturumu Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım'ın başkanlığında düzenlenirken, Dr. Mulhem Zuheyr el-Haraki, Dr. Memun Tevfik Mubeyd, Dr. Halid ed-Dugheym ve Dr. Muhammed Ebu Hilal konuşma yaptı.
Suriyeli mülteci ailelerin son yıllarda yaşadığı zorlukları anlatan Haraki, savaşta ailelerin de hedef alındığını ve özellikle babaların rolünde sıkıntılar yaşandığını belirtti.
– "Suriyeli aileler yeni bir ruh geliştirdi"
"Tüm zorluklara rağmen Suriyeli aileler olağanüstü esneklik ve yeniden ayağa kalkma gücü gösteriyor." ifadesini kullanan Haraki, Suriye'de yaşanan iç savaşa rağmen ailelerin varlığının önemine dikkati çekti.
Ailelerin "sıkıntılar karşısında güçlü bir bağ" olduğunu dile getiren Haraki, çekirdek ailenin yanı sıra geniş ailenin Suriye iç savaşı sırasında önem kazandığını anlattı.
Haraki, Suriyeli ailelerdeki gençlerde yaşanabilen sorunların ergenlik döneminde daha fazla olabildiğini dile getirerek, çalışmak zorunda kalan gençlerin "babanın rolünü alabildiğini" ifade etti.
Suriye'deki savaş sırasında ailedeki kadınların rolünün genişlediğini söyleyen Haraki, Suriyeli ailelerin "yeni bir ruh geliştirdiğini" vurguladı.
– "Yüksek riskli ailelere özel müdahale gerekli"
Konuşmacılardan Mubeyd, görüntülü olarak Kuzey İrlanda'dan yaptığı sunumunda, ebeveynlerin eğitiminin aile için önemine değindi.
Ailenin kapsamlı bir sosyal sistem olduğunu belirten Mubeyd, çocukların yanı sıra yetişkinlerin de sevgi, iletişim becerisi ve karakter gelişimi açısından faydasına dikkati çekti.
Mubeyd, ailelere yönelik terapilerde yönlendirme ve eğitimin yanı sıra "yüksek riskli ailelere özel müdahale gerektiği" bilgisini verirken, "Çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamak yeterli değil, ahlak ve karakter eğitimine de önem verilmeli." diye konuştu.
Farklı ülkelerde ve birçok milletten aileye danışmanlık ve terapi yaptığını söyleyen Mubeyd, çalışmalarının yüzde 67 oranında başarı kazandığını kaydetti.
– Anne ve babanın çocuk psikolojisine etkisi
Ebeveynin çocuk üzerindeki etkisi üzerine konuşan Dugheym, "Anne ve babanın çocuk üzerindeki etkisi, çocuk büyüdükçe azalır." tespitini paylaştı.
Dugheym, İslam'a göre ahlakın ferdi değil toplum olarak ele alındığını ve ailenin bu toplumun en önemli parçası olduğunu dile getirdi.
Çocuğun içerisinde bulunduğu ortamı "hissettiğini" söyleyen Dughaim, davranışların tutarlı ve sürekli olmasının önemine işaret etti.
Dughaim, "Bireyselci yetiştirilen çocuklar, ilerleyen yaşlarda anne ve babasıyla da ilgilenmiyor." diyerek, çocuklarını yetiştiren ebeveynlere bu durumu dikkate alması çağrısında bulundu.
– "Dünyevi ve manevi hedefler"
İslami psikolojinin aile hayatındaki rolü hakkında konuşan Ebu Hilal ise İslami psikoloji kavramının farkına değinerek, modern psikolojinin "kültür ve tarih" bağlamından uzak olduğu eleştirisini yaptı.
Ebu Hilal, İslam psikolojisinin akıl, tecrübe ve vahiy kaynaklarından yola çıktığını belirterek, sadece dünyevi değil, manevi hedeflerin de bulunduğunun altını çizdi.
İslam'ın eşler arasındaki ilişkilerin yanı sıra aile kavramına verdiği önemi hatırlatan Ebu Hilal, "Allah'ın varlığı ve birliği" temelinde İslami psikolojinin bireyi ve aileyi ele aldığını sözlerine ekledi.
