"Anka Kuşu Gazze" belgeselinin ilk gösterimi İstanbul'da yapıldı - Haber 1Haber 1

“Anka Kuşu Gazze” belgeselinin ilk gösterimi İstanbul'da yapıldı

“Anka Kuşu Gazze” belgeselinin ilk gösterimi İstanbul'da yapıldı

08 Ekim 2025 - 1:00

ABONE OL

İSTANBUL (AA) – İnsan İzi Derneğinin hazırladığı, yönetmenliğini Kaan Burak Şen ve Kübra Kuruali'nin üstlendiği "Anka Kuşu Gazze" belgeselinin ilk gösterimi, İstanbul'da gerçekleştirildi.

Fatih Kültür Sanat Merkezi'nde izleyicilerle buluşan belgesel, Gazzeli Hamed Ashour ve köpeği Garib'in hikayesini konu ediniyor.

Programda konuşan İnsan İzi Derneği Genel Başkanı Umut Sarıkaya, Gazze'deki soykırıma karşı dünyanın ikiyüzlü olduğunu söyleyerek, şunları aktardı:

"Bu belgesel, dünyanın Gazze olayındaki ikiyüzlülüğünü yüzümüze çarpmak için çekildi. Eğer bir köpeğin kurtuluşu için küresel kampanyalar düzenlenebiliyor, fonlar toplanabiliyorsa insanlık adına asıl soru şudur, 'Gazze halkı neden aynı merhameti görmüyor?' Bu film bir belgesel değil, adalet çağrısıdır. Çünkü eğer bu sessizlik böyle sürerse, bir gün insanlık tarihinin en büyük utanç belgeleri arasında yer alacaktır."

– "Gazze'de gazeteci arkadaşlar ve prodüksiyon ekipleri aracılığıyla çekimler yaptık"

Yönetmen Kübra Kuruali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Soykırımın başladığı ilk günden itibaren bir şey yapmak istiyordum. Çok uzun dönem kültür sanat haberciliği yaptım ve Gazze'deki sanatçılar dikkatimi çekiyordu. Sanatlarıyla direnen insanlar… Hamed ve köpeği üzerine de düşünmeye başlayıp, yaklaşık 1,5 ayda sahaya ve buradaki Gazzelilere ulaşıp ne yapabilirim diye düşündüğümde bu proje ortaya çıktı." diye konuştu.

Hamed'in köpeğiyle bir göç yolunda karşılaştığını aktaran Kuruali, şöyle devam etti:

"Köpek sahiplerini kaybetmiş ve Hamed'i bırakmıyor. Hamed de onu sahipleniyor. Bir gün çadır kentte köpeğiyle beraber fotoğraf paylaştıktan sonra sosyal medyaya koyuyor ve bütün dünya, özellikle hayvan hakları dernekleri, köpeğin Gazze'den çıkarılması ve onun aslında psikolojik bir travma etkisinde olduğunu yazıyor ama hiç kimse Hamed'e 'Nasılsın?' diye sormuyor. Bu bizi çok etkiledi ve aslında Gazze için söylenecek şey burada olmalı diye düşündük. Bu hikayeyi merkeze aldık. Hamed'e, Gazze'den başka gazeteci ve veteriner arkadaşlara ulaştık. Orada gazeteci arkadaşlar ve prodüksiyon ekipleri aracılığıyla çekimler yaptık. Bu hikayeyi anlatarak Gazzelilere ne hissettiklerini sorduk. Film bu şekilde ilerliyor."

Kuruali, Gazze'den kendisine iletilen bir mesajdan bahsederek, mesajda "Bu enkazda sizin gibi sıradan bir gün yaşamayı dileyen insanlar var. Bizim de kalplerimiz var, sizin gibi hayal ediyoruz, seviyoruz, acı çekiyoruz. Ölüm karşısında insanlığımızı korumaya çalışıyoruz. Biz merhamet istemiyoruz, adalet istiyoruz. Tekrarlanan trajik manşetler olmak istemiyoruz. Onurlu ve umutlu bir şekilde, sizinle bu dünyada var olmak istiyoruz." ifadelerinin yer aldığını belirtti.

– "Gazze davası şerefli bir dava"

Yapımda yer alan müzisyen Fares Anbar, "Anka Kuşu Gazze" belgeselinin Gazzelilerin yaşadıklarını göstermesi açısından çok kıymetli olduğunu dile getirerek, "Benim filmde canlandırdığım karakterin hikayesi aslında milyonlarca Gazzelinin hikayesini temsil ediyor. Allah insanı bütün mahluklardan üstün yarattı ama insan, hayvanları asla unutmadı ve korumaya devam etti. Biz de Gazze'de hayvanlara olan sevgimizi hiçbir zaman kaybetmedik." diye konuştu.

Filmde emeği geçenlere teşekkür eden Anbar, "Gazze davası şerefli bir dava. Destekleyen kişiyi de şereflendiren bir davadır. Bu dava sadece Filistinlilerin değil, bütün Müslümanların, insanlığın meselesidir." görüşünü paylaştı.

– "Filistin toprakları bütün İslam aleminindir"

Belgeselde yer alan bir başka sanatçı karikatürist Alaa Al-Agta ise belgesel ile farklı bir bakış açısını insanlara göstermek istediklerine işaret ederek, "Farklı bir bakışla insanların bilmediği hikayeleri onlara anlatmak için böyle bir proje gerçekleştirdik. Bu hikayeler insanlığa, duygulara hitap eden şeyler. 12 milyon Filistinlinin yıllardır yüz yüze kaldığı soykırımı göstermek istedik." ifadelerini kullandı.

Agta, bu tarz projelerin yayınlanmasının kendilerini çok gururlandırdığını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Türkiye zaten bu olayların başından beri Gazze halkının en büyük destekçisi, din kardeşidir. Türkiye'nin geçmişinden Osmanlı'dan, Halifelik döneminden, Sultan 2. Abdülhamid'den beri Filistin halkını ne kadar koruyup kollaması, Yahudilere direnmesi ve bizim topraklarımızda kalmamızı sağlaması bizi mutlu ediyor. Filistin toprakları sadece Filistinlilerin değil bütün İslam aleminindir. Osmanlı bunu koruduğu için hala o topraklara sahip çıkabiliyoruz. Bu belgeselle de o topraklara sahip olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu insanlara da göstermiş olduk."

Türk halkının Gazze'deki direnişe her zaman destek olduğunu dile getiren Agta, "Olmaya devam etsinler. Bu zulmü unutmasınlar. Orada zulüm yaşanmaya devam ediyor ve edecek. Türk halkı hiçbir zaman direnişi bırakmasın. Tıpkı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan gibi İsrail'in bütün tehditlerine karşı Türk halkı da bizim yanımızda olmaktan vazgeçmesin. Batı ülkelerindeki insanlar da insan haklarını savunduklarını iddia ediyorsa bu davada bizimle beraber olmalı ve Türklerin yaptığı gibi destek olmalı. Bu destek bizim için çok önemli." diye konuştu.

Belgeselde ayrıca şair Hamed Ashour ve Sameer Atiyeh, gazeteci Nadra Al-Tibi, Abdelrahman Alkahlout, Hani Aburezeq, Sawsan Sultan ve veteriner Mu'tasım Adnan Kaddura'nın görüşlerine yer veriliyor.

Yapımcılığını da Kübra Kuruali'nin gerçekleştirdiği belgeselin yapım koordinatörlüğüne Rabia Şenol, görüntü yönetmenliğine Enis Özbey ve kurgusuna Onur Eğri imza attı.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.