Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi’ne katıldı - Haber 1Haber 1

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi’ne katıldı

13 Mayıs 2024 - 10:39

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığınca Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlenen Dünya İslam Bilginleri İstişare Toplantısı açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın farklı köşelerinden gelen alimleri ve kanaat önderlerini misafir etmekten dolayı memnuniyetini dile getirdi.

Katılımcılara “İstanbul’a hoş geldiniz” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçkin bir heyetle bu anlamlı toplantıyı tertip eden Diyanet İşleri Başkanlığımızı tebrik ediyorum. Vereceğiniz katkılar için de sizlere şimdiden şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünün Anneler Günü olduğunu anımsatarak, “Öncelikle buradaki hanım kardeşlerimizle birlikte tüm annelerin Anneler Günü’nü tebrik ediyorum. Dünyanın farklı ülkelerinde anneler mutlu, huzurlu bir şekilde sevdikleriyle birlikte bu özel günü kutluyor. Ancak Filistinli anneler, İsrail’in katlettiği ciğerparelerinin, beyaz kefenlerine sarılarak bugünü geçiriyor. Buradan kaybettikleri evlatlarının acısıyla yürekleri yangın yerine dönmüş Filistinli, Suriyeli, Türkistanlı annelere selamlarımızı gönderiyorum.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir zamanda İslam coğrafyasının değerli temsilcilerinin bir araya gelmesinin Filistinli kardeşlerine ve mazlumlara cesaret aşılayacağını vurgulayarak, “Buradaki mevcudiyetinizle sizler sadece insanlık ve kardeşlik görevinizi yerine getirmiyorsunuz. Aynı zamanda, sergilediğiniz onurlu duruşla Filistinli mazlumların yalnız olmadığını tüm insanlığa haykırıyorsunuz.” değerlendirmesini yaptı.

Gazze’de, 7 Ekim’den bu yana insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından birinin yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Kuruluşundan beri sürekli işgal, zulüm ve haydutlukla topraklarını büyüten İsrail, masum kanı dökmeye devam ediyor. Bugüne kadar 15 bin çocuk acımasızca katledildi. Çoğu kadın ve sivil 35 bin Filistinli kardeşlerimiz şehit edildi, 80 bini yaralandı. Yaklaşık 2 milyon insan evinden, yurdundan göçe zorlandı. 7 Ekim öncesinde zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze, son 219 gündür örneğini sadece Hitler Almanyasında gördüğümüz bir temerküz ve imha kampına dönüştü. Öyle sahnelere şahit olduk ki anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Savaşta dahi dokunulmaz olan hastaneler, ibadethaneler, okullar, sivil yerleşim yerlerine bombalar yağdırıldı. İnsan hak ve hürriyetlerine dair ne kadar ilke, kural, çizgi varsa hepsi dünyanın gözleri önünde ayaklar altına alındı.”

Birleşmiş Milletler personeli ve insani yardım görevlilerinin de kurşunların hedefi olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplu mezarlara gömdükleri insanların cenazelerine bile eziyet eden bir barbarlıkla karşı karşıya kaldık. Kimse kusura bakmasın ama şunu çok net ifade etmek durumundayım, insanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence, canilik ve ahlaksızlık varsa geride bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir.” diye konuştu.

“Gazze, on yıllardır propagandası yapılan değerler için turnusol olmuştur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların öyle gizli saklı yapılmadığını ve tüm dünyaya canlı yayınlarla izlettirildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gazze, on yıllardır bize propagandası yapılan değerler için bir turnusol olmuştur. Uluslararası sistemin ve kuruluşların gerçek yüzü apaçık ortaya çıkmıştır. Bu arada neler görmedik ki, bize her fırsatta insan hak ve hürriyetlerinden bahseden ülkelerin 35 bin Gazzeliyi katledenlere aleni destek verdiğini gördük. Uluslararası basın kuruluşlarının, İsrail’in kanını akıttığı 150 gazeteci için tek bir cümle dahi kuramadıklarını gördük. Birleşmiş Milletler’in bırakın Filistinlilerin hayatını, kendi personelini bile korumaktan aciz olduğunu gördük. Daha düne kadar ‘protesto hakkı kutsaldır’ diyenlerin, Filistin’e destek eylemlerine tahammül edemediklerini gördük.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin ateşkes çağrısı yapamayacak kadar İsrail’e karşı teslimiyet içinde olduğunun görüldüğünü dile getirerek, “Sırf İsrail’i eleştirdiği için işinden atılan rektörleri, kariyeri biten siyasetçileri, tehdit edilen sanatçıları, konuşma hakkı verilmeyen öğrencileri gördük. Güya kendilerini ‘özgürlükler ülkesi’ olarak pazarlayanların, İsrail’in çıkarları söz konusu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük.” ifadesini kullandı.

“İlk günden beri Filistin halkıyla tam bir dayanışma içindeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Holokost mağdurlarının çocuklarının, Hitleri çırak çıkartacak, Nazileri kıskandıracak katliamlara imza atabildiklerini gördüklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:

“Antisemitik yaftası yememek için hakikati tahrif edenleri, susanları, yalan söyleyenleri, İsrail propagandası değirmenine su taşıyanları gördük. Karşımızdaki bu vahim tablo karşısında Türkiye olarak, ilk günden beri Filistin halkıyla tam bir dayanışma içindeyiz. Gazze’de akan kanın durması, İsrail’in saldırılarının engellenmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla, Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz. İsrail’in su kaynaklarını tahrip ettiği Gazze’ye, her hafta 127 ton temiz içme suyu gönderiyoruz. Aralarında kanser hastalarının da olduğu 400’ün üzerinde Gazzeli hasta ve yaralıyı ülkemiz hastanelerinde tedavi ettiriyoruz.”

Şu an insanlığın büyük bir sınav verdiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün bu imtihan Suriye’de veriliyordu. Daha önce Afganistan’da, Irak’ta, Yemen’de, Somali’de, Bosna’da sınandık. Şimdi de Müslümanlar olarak Gazze’de bir imtihana tabi tutuluyoruz. Ya bu imtihandan alnımızın akıyla çıkacağız ya da bir ömür boyu kalbimizde ağır bir pişmanlık yüküyle yaşamak zorunda kalacağız. Şunu çok net ifade etmek isterim, başkalarından medet ummak Müslümanlara yakışmaz. Biz önce kendimizden, kendi hesabımızdan sorumluyuz. Filistin halkına karşı kardeşlik görevimizi yapmakla mükellefiz. Elimizle, dilimizle engelleyerek buna imkanımız olmadığında, en azından kalbimizle buğzederek zulme karşı durmak zorundayız.” dedi.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.