
YALOVA (AA) – Almanya'da yaşayan 26 yıllık öğretmen Celal Özcan ve ev hanımı eşi Emel Özcan, Yalova'ya inşa ettikleri kreş ve gündüz bakımevi alanında bulunan 3 çam ağacını kesmemek için binanın adeta bir parçası gibi projeye dahil etti.
Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Celal Özcan ile eşi Emel Özcan, merkeze bağlı Safran köyünde 2023'te kreş ve gündüz bakımevi açmak için bahçeli bir evi satın aldı.
Yüklenici firma, bahçe içerisinde yer alan 3 çam ağacını kesmeyi talep etti ancak Özcan çifti bu talebi geri çevirerek, kesim olmadan ağaçları projeye dahil etmesi için bir mimarla anlaştı.
Çocukların yemeklerini yiyeceği bölümün ortasında kalan ağacı camlı koruma ve çatı sistemiyle koruyan mimar, bahçede kitap okuma etkinliği için tasarlanan alandaki ağaçların gövdelerine ise ahşap merdiven yerleştirerek bir işlev kazandırdı.
Doğayla iç içe 2 dönüm arazi üzerine kurulu 2 katlı, 4 derslik bir eğitim yuvasına dönüştürülen kreş ve gündüz bakımevine gelen 60 çocuk, kesilmekten kurtarılan ağaçların gölgesinde hem yemeklerini yiyor hem de kitap okuma ve boyama etkinlikleri gerçekleştiriyor.
– "Ağaçların tek dalına bile zarar gelmedi"
Kreş ve Gündüz Bakımevi'nin Müdürü Nihal Maviş, AA muhabirine, eğitim kurumunun inşası sırasında ustaların yemekhane bölümünde karşılaştıkları ağacı kesmek istemesi üzerine Özcan çiftinin bu teklife karşı çıktığını söyledi.
Okullarından çocuklara doğaya saygılı olmayı öğretmeye özen gösterdiklerini anlatan Maviş, şöyle konuştu:
"Biz sadece ağacın gövdesini değil üzerindeki kuşları, böcekleri, yapraklarındaki sistemi de düşündük. Bir ağacı kesmenin tüm ekosistemini yok edeceğini biliyorduk. Bu nedenle bina planını ağaçlara göre yaptık. Kurucumuz Celal Bey, ağacın değil gövdesine tek dalına bile zarar verilmesini istemedi. Yemekhanenin planı da tekrar yapıldı. Şu anda yemekhane bölümümüzün ortasında bir ağacımız var ve çocuklarımız bu ağacın gölgesinde yemeklerini yiyor, oyunlarını oynuyorlar."
Nihal Maviş, okul bünyesindeki masal evini yapmak istenilen alanda iki çam ağacının bulunduğuna değinerek, "Bu ağaçları yine engel olmaktan çıkartıp masal evimizi ağaçlara göre inşa ettik. Şu an çocuklarımız ağaçların gölgesinde masallarını dinleyip boyamalarını yapabiliyor, oyunlarını oynayabiliyorlar." diye konuştu.
Ağaçlarla ilgili çalışmada Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla çınar ağacının kesilmesi yerine 4 metre 85 santimetre raylar üzerinden taşınan Yürüyen Köşk'ten de esinlendiklerini dile getiren Maviş, şunları kaydetti:
"Ayrıca Peygamber Efendimizin 'Biraz sonra kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikiniz' anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu yüzden Yürüyen Köşk bize ilham veren mimarilerden bir tanesi. Biz bu duyarlılığı kendi eğitim anlayışımıza yansıtıyoruz. Doğaya saygıyı bir mimari prensip değil bir yaşam felsefesi olarak kabul ediyoruz."
Kurumun idari işlerinden sorumlu personeli Samet Öztürk ise inşaat döneminden itibaren kreşte görev yaptığına değinerek, çocukların geniş ve doğayla iç içe alanlarda hareket etmelerini amaçladıklarını bildirdi.
Doğayı seven, çevreci, ekolojik ve güzel bir gelecek için çocuklar yetiştirmeyi hedeflediklerini belirten Öztürk, şöyle devam etti:
"Ağaçları ustalara kestirmedik. Biliyoruz ki ağaçların üzerinde çok fazla canlı var. Sistemi bozabileceğini düşündük. Bu ufak bir şey gibi görünebilir insanların gözünde ama her şey ufaktan başlayıp genişler, yayılır. O da bizim için başlangıç oldu. Çocuklarımızla onların altında dersler yapmak, gölgesinde serinlemek bizi farklı duygulara sürükledi. Bu çalışmamızın ne kadar verimli olduğunun bir göstergesi sadece."