
İSTANBUL (AA) – Birleşmiş Milletler Terörle Mücadele Ofisi (UNOCT), TBMM, Katar Şura Meclisi ve Akdeniz Parlamenter Asamblesi (PAM) işbirliğinde düzenlenen "Terörle Mücadele ve Şiddet İçeren Aşırılığın Önlenmesi Konusunda Küresel Parlamento Konferansı"nda, terörle mücadelede ulusal yasalar ve denetim mekanizmalarındaki eksiklikler ile küresel düzeyde ortak bir parlamenter rehber oluşturulması ihtiyacı tartışıldı.
İstanbul'da düzenlenen konferansta, dünyanın dört bir yanından parlamenterler, BM kuruluşları temsilcileri ve akademisyenlerin katıldığı "Geleceğe Yönelik Rehberlik: Parlamenter Eylemler İçin Temel Yasama ve Denetim Temaları" oturumu yapıldı.
Konferansa çevrim içi katılan Avrupa Parlamentosu Üyesi ve Arap Yarımadası ile İlişkiler Heyeti Başkanı Reinhold Lopatka, parlamentoların terörle mücadelede hem güvenliği sağlamak hem de demokratik meşruiyeti, insan haklarını ve kamu güvenliğini korumakla yükümlü olduğunu belirtti.
Lopatka, parlamentoların terörle mücadelesindeki rolün önemine dikkati çekerek, "Parlamentolar, devlet ile toplum arasında köprü işlevi görür. Bu sayede önleme çabalarını yerel topluluklara daha da yaklaştırabiliriz." dedi.
– "Demokratik kurumlar terörle mücadelenin temelidir"
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesinin (AGİT PA) Terörle Mücadele Özel Komisyonu Başkan Yardımcısı Emanuele Loperfido, terörle mücadelede parlamentoların aktif rol üstlenmesi gerektiğini belirterek, ulusal yasaların uygulanması ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesinin önemine işaret etti.
Loperfido, AGİT PA'nın son yıllarda insan haklarına dayalı, işbirliği ve kaynağında önleme temelli bir yaklaşım geliştirdiğini vurgulayarak, "Demokratik kurumlar, terörle mücadelenin önünde engel değil, onun temelidir. " ifadesini kullandı.
Öte yandan yasama organlarının bilgi, teknoloji, denetim ve katılım eksikliklerini gidermesi gerektiğinin altını çizen Loperfido, "Kanunlar, açıkça tartışılarak ve hesap verebilirlikle yapıldığında hem güvenliği hem özgürlüğü korumanın en güçlü aracı haline gelir." değerlendirmesinde bulundu.
– BM'nin kabul ettiği küresel terörle mücadele uluslararası işbirliğinin en kapsayıcı çerçevesi olmaya devam ediyor
UNOCT Politika, Bilgi Yönetimi ve Koordinasyon Şubesi Bilgi Yönetimi ve Stratejik Destek Bölümü Şefi Tamara Anderson, BM tarafından 2006'da kabul edilen küresel terörle mücadele stratejisinin, bugün hala uluslararası işbirliğinin en kapsayıcı çerçevesi olmaya devam ettiğini vurguladı.
Söz konusu stratejinin, terörizmin nedenlerini ele almak, terörle mücadele etmek, devletlerin kapasitesini güçlendirmek, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygıyı sağlamak olmak üzere 4 temel unsur üzerine kurulu olduğunu hatırlatan Anderson, BM'nin gelecek yıl yayımlayacağı raporun, stratejinin uygulanmasında kaydedilen ilerlemeleri değerlendireceğini ve geleceğe yönelik öneriler sunacağını belirtti.
Anderson, "Parlamenterler, yalnızca hükümet ile toplum arasında köprü değil, aynı zamanda uluslararası düzeye uzanan bir köprü de olabilir. Bu nedenle parlamenterlerin, bu konuda kritik bir köprü kurma rolü üstlenerek, bu köprünün uluslararası düzeyden yerel topluluklara kadar uzanmasını sağlamak için iş birliğimizi sürdürmeyi umuyorum." diye konuştu.