
İSTANBUL (AA) – Hamas, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), İsrail’in Gazze Şeridi’nde “açlığı bir savaş yöntemi olarak kullanmayı durdurması” yönündeki görüşüyle, İsrail’in açlığı bir silah olarak kullandığının teyit edildiğini bildirdi.
Hamas tarafından yapılan yazılı açıklamada, UAD’nin İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarına yönelik kısıtlamalarının hukuki sonuçlarını değerlendiren danışma görüşü değerlendirildi.
Açıklamada, “Uluslararası Adalet Divanı’nın açlığın bir savaş silahı olarak kullanılmasını yasaklayan kararı, Filistinlileri kasıtlı olarak aç bırakan İsrail işgalinin bir tür soykırım işlediğini doğrulamaktadır.” ifadeleri kullanıldı.
UAD’nin İsrail’i “Filistin halkının acil insani ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü kıldığı” kaydedilen açıklamada, uluslararası topluma “Gazze’ye insani yardımların girişini güvence altına alma çağrısı” yapıldı.
Açıklamada, “İnsani yardımların siyasete alet edilmemesine, İsrail tarafından baskı aracı olarak kullanılmasına izin verilmemelidir.” ifadelerine yer verildi.
İsrail’in BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) yönelik iddialarına yer verilen açıklamada, UAD’nin “İsrail’in iddialarını çürüttüğü” vurgulandı.
– UAD, İsrail’in açlığı silah olarak kullanmasının yasak olduğunu belirtti
UAD’nin açıklamasında, İsrail’in Gazze’de insani yardımların sivillere ulaştırılmasının sağlanmasından sorumlu olduğu, İsrail’in bu yükümlülüklerini yerine getirmediği belirtildi.
İşgalci güç olarak İsrail’in “yerel nüfusun temel ihtiyaçlarını, hayatta kalmaları için gerekli malzemeleri de içerecek şekilde sağlamakla yükümlü” olduğunu aktaran UAD, İsrail’in BM ve UNRWA’nın da dahil olduğu kuruluşlar tarafından sağlanan yardımları kolaylaştırma yükümlülüğü olduğunu da ifade etti.
Uluslararası teamül hukukuna göre açlığın silah olarak kullanılmasının yasaklandığının altını çizen UAD, İsrail’in Gazze’ye insani yardımların girişini engelleyerek açlığı silah olarak kullanmasının yasak olduğunu kaydetti.
UAD, İsrail’in yoğun nüfuslu alanlara çok sayıda insani yardım ve sürekli tahliye emirleriyle BM’nin ve UNRWA’nın, diğer uluslararası organizasyonların ve üçüncü devletlerin insani yardım sağlama imkanını kısıtladığını ve engellediğini vurguladı.