
İSTANBUL (AA) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gazze'de sağlanan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasına ilişkin "Bir anlaşmaya varılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ateşkes varsa biz orada varız bir kere. Çünkü ateşkes varsa çocuk ölümü yoktur, kadın ölümü yoktur, masum sivillerin ölümü yoktur. Bundan sonra can kaybı yaşanmayacak olmasından, başarıya ulaşması durumunda elbette memnuniyetle karşılıyoruz." dedi.
Özel, İspanya ve Belçika temasları için yurt dışına çıkmadan önce İstanbul Havalimanı'nın VIP Salonu'nda açıklamalarda bulundu.
İspanya'nın başkenti Madrid'de 2 gün boyunca Sosyalist Enternasyonal'in "Prezidyum" toplantısına katılacağını ve çok sayıda ikili temaslarda bulunacağını söyleyen Özel, toplantının ana gündeminin, İsrail'in iki yıldır Gazze'de uyguladığı soykırım politikası olacağını belirtti.
Toplantının, Gazze'de sağlanan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasının hemen ardından olmasının önemine dikkati çeken Özel, "Sosyalist Enternasyonal Başkanı, İspanya Başbakanı, dostum Pedro Sanchez bugüne kadar Filistin meselesinde en güçlü desteği veren liderlerden biri. Benim de Başkan Yardımcısı olduğum Sosyalist Enternasyonal de bugüne kadar yayınladığı tüm bildirilerde Filistin davasının yanında ve arkasında olmuştur, bundan sonra da olmaya devam edecek." diye konuştu.
Özel, toplantıda, Türkiye'de yaşananları da dile getireceklerini, iddianameleri ve açılan davaları gündeme alacaklarını belirtti.
Madrid temaslarının ardından Belçika'nın başkenti Brüksel'e geçeceklerini anlatan Özel, 12 Ekim'de burada bir miting yapacaklarını ifade etti.
Özel, açıklamalarının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Genel Başkan Özgür Özel, dün çok sayıda ünlü isme yapılan uyuşturucu operasyonuna ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
"Utanç verici bir operasyon. Zaten gözaltı yapsa, 'Gözaltı yaptım' dese bunun sebebi sorulur. Yaptığı iş bir gözaltı değil, yaptığı işin ne olduğunun hukuk devletinde bir karşılığı da yok. Yaptıkları iş doğrudan aile hayatına saldırı, özel hayata saldırı, konut güvencesine saldırı ve itibar suikastı. Diyorlar ki 'Bir torbacı var.' Bir torbacı yok. Bir torba var, torbanın içinde muhalif kimliği olan sanatçılar var. Onları çıkarıyorlar, sabahın köründe evden jandarmayla alıyorlar. Kan kontrolüne, idrar kontrolüne, saç teli alıp saç telinden uyuşturucu kontrolüne götürüyorlar. 4 Eylül günü Meriç Alkan Keskin'in kızı Güneş dünyaya geldi. Güneş bebeği annesi 32 gündür emziriyor. Dün Meriç Hanım'ı aldılar, jandarmayla götürdüler. Eşi elinde süt pompasıyla geldi ve birileri kan örneği, saç örneği diye Güneş’in annesini itibarsızlaştırmaya çalışırken, o Güneş'e süt aldı oradan süt götürdü."
– "TBMM'de terör örgütü elebaşına slogan atılmasını hiçbirimizin normal görmesi doğru değil"
CHP Genel Başkan Özel, DEM Parti TBMM Grup Toplantısı'nda terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan lehine slogan atılmasına ve TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun İmralı'ya gitmesi halinde partisinin tutumunun ne olacağı hakkındaki soruya ise şu yanıtı verdi:
"Meclis Komisyonu böyle bir şeyi gündemine alacaksa bir alsın, görelim. Ben şu anda partimin yetkili organlarına iletilmek üzere, Komisyon üyelerimizden böyle bir şeyin gündemleştirildiğini resmen görmedim, duymadım, bilmiyorum. Bir önce AK Parti kendi tutumunu bir belirlesin. Heyetin sayısını belirlesinler, Meclis Başkanı hangi partiden, kimleri davet ediyorsa etsin. AK Parti öyle bir heyetin kurulup kurulmayacağını, kimi görevlendirdiğini söylesin. Sonra gelsinler bize bu konudaki tutumumuzu sorsunlar. Ondan sonra biz de bu konuları yanıtlamaya devam ederiz.
Öcalan sloganlarının TBMM çatısı altında atılması… Dışarıdan gelen kişiler birtakım sloganlar attı diye bunu tutup da başka bir meseleye evriltmek doğru değil. Ancak o alanların özenli yönetilmesi gerekir. TBMM'de bu sloganların atılmasına hiçbirimizin müsamaha göstermesi, normal görmesi doğru değil. Kürt sorununun çözülmesine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ona katkı sağlayacak bir süreç yürütümüne ve özene ihtiyaç var. Özenli davranılmamıştır."
Özel, Gazze'de sağlanan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Bir anlaşmaya varılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ateşkes varsa biz orada varız bir kere. Çünkü ateşkes varsa çocuk ölümü yoktur, kadın ölümü yoktur, masum sivillerin ölümü yoktur. Bundan sonra can kaybı yaşanmayacak olmasından, başarıya ulaşması durumunda elbette memnuniyetle karşılıyoruz. Bir an önce insani yardımların hızla, yeterli bir şekilde ulaştırılmasının sağlanması lazım. Hızlı, etkin tıbbi yardıma ihtiyaç var. Bunun sağlanması gerekiyor. Türkiye'nin bu konuda bir katkısı olabilecekse biz CHP olarak bu katkıya, desteğe hazırız bugünden."
– "Gazze'de, İsrail gücünün bulundurulacak olması endişe vericidir"
Özel, bundan sonraki süreçte Gazze yönetiminin, Filistinlilerin söz sahibi olması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
"Halen daha Gazze'nin tamamının Filistinlilere bırakılmayıp, orada bir İsrail gücünün bulundurulacak olması endişe vericidir. Filistinlilerin bulunduğu her yerin etrafının İsrail güçleriyle çevrili tutulacak olması geleceğe yönelik olarak endişe vericidir. Gazze Şeridi, Filistinlilerindir ve Filistinlilere bırakılmalıdır. Bundan sonraki süreçte Gazze'nin kaynaklarının Batılı devletler ve İsrail tarafından sahiplenildiği, Filistinlilerin de geri kalan işleri yapıp, sanki yardımcı hizmetlerde görevlendirileceği bir düzen adil bir düzen olmaz. Bir yandan İsrail işgaline kısmen 'Dur' denip, bir yandan da Trump'ın orayı gidip ilhak etmesine sebebiyet verecek bir planın da doğru ve nihai bir plan olmadığını düşünüyoruz."
Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkında verildiği kararın yeniden ele alınması talebine ilişkin Özel, "Son derece yanlış bir iş. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları Türkiye açısından bağlayıcıdır. Bu kararların tanınıp, başta Sayın Kavala, 9 yıldır haksız yere içeride tutuluyor. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer siyasi tutsakların serbest kalması gerekirdi." dedi.
Özel, başvurunun yanlış olduğunu belirterek, "Burada bu başvuruyu yapmanın sana ne faydası var, memlekete ne faydası var? Yanlış yaptılar. Bunu son derece hatalı buluyorum. Bir an önce AİHM kararlarının da Anayasa Mahkemesi kararlarının da hızla uygulanması, zaten Anayasa'ya uymanın gereğidir. Kendi Anayasası'na uymayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu konuda yapmış oldukları o itirazın da süreç açısından son derece samimiyetsiz olduklarını değerlendiriyorum." diye konuştu.