
ANKARA (AA) – SEHERNUR KARSU – Tatlı ve tuzlu su ortamları ile bazı kayalıklarda yaşayan alglerden yararlanarak kozmetik, gıda ve tarım firmalarına ham madde sağlayan Ankaralı girişimci Aygen Savaş Alkan, faaliyetlerini uluslararası alana taşıyarak ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyor.
Alg, nemli ağaç gövdelerinden, dere, göl ve denizlere kadar çok çeşitli ortamlarda yeşil bir örtü şeklinde görülen canlıların genel adı olarak biliniyor.
Besin zincirinin önemli bir parçasını oluşturan alglerden gıda, tarım, kozmetik, tıp, eczacılık ve endüstri alanlarında yararlanılıyor.
– "Algler, tarım, gıda, kozmetik endüstrileri için büyük bir potansiyel vadediyor"
Alg biyoteknolojisi olarak tanımlanan bu alanda faaliyet gösteren Ankaralı girişimci Aygen Savaş Alkan, AA muhabirine, tarım, gıda ve kozmetik endüstrilerine yönelik iklim dostu ve döngüsel ürün ve teknolojiler geliştirme üzerine çalıştıklarını söyledi.
Ağaçlardan ortalama 400 kat daha fazla karbon yakalama ve oksijen üretme kapasitesine sahip olmaları ve dünyadaki oksijenin de ana kaynağı olmaları nedeniyle algler konusunda çalışmaya başladıklarını dile getiren Alkan, "Tanımlanmış dahi 70 bin türü var. İnsani temellere dayalı olan tarım ve gıda sektörlerinin yanı sıra kozmetik gibi üç farklı dikeyde de çok büyük potansiyel sunuyorlar." dedi.
Mevcut alg teknolojilerinin gelişime çok açık olduğunu ve bu konuda Türkiye'den dünyaya açılan önemli bir aktör olmak istediklerini belirten Alkan, "Algler, türler arasında değişkenlik göstermekle birlikte çeşitli proteinleri, antioksidanları ve vitaminleri zengin bir şekilde barındıran çok kıymetli bir doğal kaynak niteliği taşıyor. Bu fonksiyonel profilinden dolayı da esasında tarım, gıda, kozmetik endüstrilerinde çok büyük bir potansiyel vadediyor." diye konuştu.
Alkan, toprak bozulması, gıda krizi, su kıtlığı gibi küresel problemler sebebiyle her geçen gün daha fazla yeşil, fonksiyonel ve zehirsiz çözüme ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekerek, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında hazırlanan "Çiftlikten Çatala Stratejisi" gibi düzenlemelerin söz konusu teknolojinin geliştirilmesinde itici güç olduğunu ifade etti.
– "Bir projemize TÜBİTAK BIGG desteği aldık"
"Alg biyoteknolojisi alanında Türkiye'de yabancı sermayeden doğrudan yatırım alan ilk girişim" olduklarını bildiren Alkan, üzerinde çalıştıkları iki projeden biriyle ilgili TÜBİTAK BIGG desteği aldıklarını kaydetti.
Söz konusu projenin alg tabanlı biyoponik tarım teknolojisi olduğunu anlatan Alkan, "Bu teknolojimizde alglerle yani su yosunlarıyla bitkileri eş zamanlı olarak aynı platformda yetiştirebileceğimiz bir sistem tasarladık." ifadesini kullandı.
Alkan, "Direkt olarak endüstrinin ihtiyaç ve problemlerini hedef alan bir teknoloji de olmasından dolayı bunu geliştirip büyük üreticilere, sanayiye, endüstriye lisanslamak gibi bir hedefimiz de bulunuyor." dedi.
Üzerinde çalıştıkları diğer projenin "alg fermantasyonu teknolojisi" olduğunu dile getiren Alkan, bu kapsamda faydalı bakteri ve mayaları kullanarak algleri fermente ettiklerini ve atıksız olan bu işlemin sonucunda da çift fazlı katma değerli ürün eldesi sağlayabildiklerini söyledi. Alkan, elde ettikleri çıktıların tarım, gıda ve kozmetik gibi farklı alanlarda değerlendirilebildiğine dikkati çekti.
– "Uluslararasılaşmak için faaliyetler yürütüyoruz"
Alkan, alglerden biyolojik gübre, bitkilerin büyümesini teşvik eden ham madde, gıdada alternatif protein, doğal gıda renk maddesi ve kozmetik gibi alanlarda kullanılabildiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"İlk tohum öncesi yatırım kapsamında ABD, Singapur ve Türkiye'deki yatırımcılardan 250 bin dolarlık yatırım aldık. Hem ulusal hem de uluslararası yönden yatırımların ve teşviklerin büyük bir önem arz ettiğini söylemekte fayda var. Çünkü bu, bir derin teknoloji alanı ve başlangıçta bir kaynak ayrılması gerekiyor. O açıdan bu teknoloji ne kadar çok devlet politikalarına, teşviklere ve yatırım mekanizmalarına entegre edilirse o etkin ve uzun vadeli sonuçlar alınabilir."
Portekiz'in alg endüstrisinde önemli ülkelerden olduğunu ve bu ülkede bir programa kabul edildiklerini anlatan Alkan, program kapsamında tedarik ve Avrupa Birliği'ne (AB) erişim anlamında söz konusu ülkeyle işbirlikleri geliştirdiklerini söyledi.
Alglerin "geleceğin yeşil altını" olarak nitelendirildiğini belirten Alkan, "Harita olarak düşündüğünüzde Türkiye, İngiltere ve Portekiz tam bir üçgen oluşturuyorlar. Bu stratejimize 'altın üçgen' diyoruz ve bu perspektifle uluslararasılaşma tarafında belli faaliyetler yürütüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Henüz ihracat yapmadıklarını ancak bu konuda Avrupa ve MENA ülkelerini belirlediklerini dile getiren Alkan, Birleşik Krallık'ta kraliyet ailesi tarafından fonlanan dünyanın en önemli etki odaklı ödüllerinden biri olan ve yalnızca aday gösterilerek sürece dahil olunan "The Earthshot Prize" için Türkiye'den aday gösterilen ilk firma olduklarını sözlerine ekledi.