“Dünyanın başkenti” sıfatını en çok hak edecek şehirlerin başında hiç şüphesiz İstanbul gelir…Neden mi? Çünkü İstanbul, üç imparatorluğa başkentlik yapan bir şehir… Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu gibi üç evrensel imparatorluğa başkentlik yaptı.
Yenikapı’da yapılan kazılarda İstanbul’un tarihinin 8 bin 500 yıl öncesine dayandığı ortaya çıktı. Çeşitli kültürlerin merkezi olan İstanbul, 330 yılında yapılan büyük törenlerle İstanbul’un Roma İmparatorluğu’nun başkenti olduğu ilan edildi. Batı Roma İmparatorluğu’nun 5. yüzyılda çökmesi nedeniyle İstanbul, uzun seneler Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans) başkenti oldu.
İstanbul, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından fethinden sonra 1923 yılına kadar 470 sene boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti oldu. Osmanlı döneminde bilimin, kültürün ve sanatın merkezi haline geldi.
Hem Roma hem Osmanlı imparatorlukları bunun bilincinde oldu, İstanbul’u dünyanın merkezine konumlandırdı. Tarihsel konumu ile nadide bir şehir olarak dikkat çeken İstanbul, görkemli bir mimarlık ve sanat birikimi ile dünyanın her zaman ilgisini çekti. ,
Bilim insanlarının her zaman odağında olan İstanbul’un geçmişini ve mirasını ortaya koyan güzel bir kitap yayınlandı. İstanbul Yazıları adını taşıyan kitap, sonraki ciltleri de hazırlık aşamasında olan bir dizinin ilk halkası niteliğinde. Kriter Yayınları’ndan piyasaya çıkan kitap, bölüm yazarı olan Fatih Sarımeşe’nin editörlüğünde okurlarla buluştu. İstanbul Yazıları; Necdet Sakaoğlu, Sinan Genim, Hilal Kazan, Gülberk Bilecik, Sedat Bornovalı, Ahmet Vefa Çobanoğlu, Fatih Elcil, Hamit Pilehvarian, Hayri Fehmi Yılmaz, Wasamon Sanasen, Sümeyye Gider ile Yasemin Akcakaya gibi çok farklı alanların önde gelen uzmanları tarafından hazırlanmış bölümlerden oluşuyor.
