ANTALYA (AA) – SÜLEYMAN ELÇİN – Türkiye Okçuluk Federasyonunun "Olimpiyatın Gençleri" adlı gelişim programı sayesinde 9 yıldır sistemli şekilde kamp yapan milli okçu Mete Gazoz, olimpiyat altın madalyasının yılın 260 günü kamplarda disiplinli çalışmayla geldiğini belirtti.
İlk yayını 3 yaşındayken eline alan, ilk okunu da henüz 5 yaşındayken atan Mete Gazoz, babası eski milli sporcu Metin Gazoz'un desteğiyle küçük yaşlarda başladığı sporda 2013'ten itibaren "Olimpiyatın Gençleri" adlı gelişim programı kapsamında hayatının büyük bir bölümünü kamplarda geçiriyor.
Yılın 260 günü milli takımla kamp yapan Mete Gazoz, beslenmesinden sosyal hayatına, antrenmanlarından eğitimine kadar belirli bir düzen içerisinde yaşıyor.
Günde 8 saat ok attıktan sonra 2 saat de kuvvet ve dayanıklılığı artırma amacıyla güç ve koşu antrenmanı gerçekleştiren olimpiyat şampiyonu milli sporcu, ardından 1 saat havuz, masaj gibi toparlanma aktiviteleri yapıyor.
Yabancı dil eğitimi alan ve boş zamanlarını da kitap okuyarak değerlendiren Mete Gazoz'un kendisini başarıya götüren kamp yaşamının bir bölümü, AA ekiplerince görüntülendi.
– Disiplinli çalışma ve aile desteği başarıyı getirdi
Mete Gazoz, kendisinin kamptaki bir gününe eşlik eden AA muhabirine, küçük yaşlardan itibaren Türkiye rekorları kırdığını, şampiyonluklar elde ettiğini söyledi.
"Olimpiyatın Gençleri" adlı projeye dahil olduktan sonra uluslararası turnuvalarda madalya alabileceğini gördüğünü aktaran Mete Gazoz, "2013'te ciddi şekilde başarı odaklı antrenmanlar yapmaya başladık. Başarımın sırrını disiplinli ve çok fazla antrenman yapmaya bağlıyorum. Çok küçük yaşlarda kamp hayatım başladı. Bu süreçte ailemin büyük desteğini aldım." diye konuştu.
– Çocuklara rol model olmak sevindiriyor
Mete Gazoz, hedefleriyle ilgili açıklamalarda da bulunarak, şunları kaydetti:
"Kariyerimde 4 olimpiyat şampiyonluğu hedefim var, umarım bunu başarırım. Kariyerim bittikten sonra da okçuluk sporunun içinde kalmayı hedefliyorum. Olimpiyat şampiyonlukları mutlu ediyor ama çocuklara rol model olmak beni daha da sevindiriyor. Çocukların sabahın erken saatlerinde kalkıp olimpiyatları izlemesi beni çok mutlu etmişti. Belki de beni izleyerek spora başlayan çocuklardan ileride olimpiyat şampiyonları çıkacak. O çocukların 'Bu spora Mete Gazoz'u izleyip başladım.' demesi benim için olimpiyat şampiyonluğundan daha mutluluk ve gurur verici bir durum olur."