İhracatta yeni kapı : Mega Projeler - Haber 1Haber 1

İhracatta yeni kapı : Mega Projeler

01 Mart 2015 - 11:00

ABONE OL

Mega projelerin temelinde inşaat sektörü var. Kasaba türü bir inşaat sektörü, aşama aşama gelişti ve 1990’lardan itibaren gökdelen ve süper alışveriş merkezleri düzeyine erişti. Mimarlık ve mühendislikle buluşan Türk müteahhitlik sektörü çalışmalarını Libya, Körfez ülkeleri, Türk Cumhuriyetlerine de taşıyınca karşısında gelişmiş ülkelerin büyük şirketlerini buldu.

Bu çok hayırlı bir karşılaşmaydı. Türk inşaat sektörü karşısındaki rekabet ve provokasyonu aşmak mecburiyetinde kaldı. Bunu başardı da.

2002’DEN SONRA NE OLDU?

2002’de AK Parti iktidara geldiğinde var olan durum buydu. Kasaba düzeyini aşmayan inşaat sektörü, Turgut Özal’ın dünya vizyonuyla birleşerek yeni bir dönemin eşiğini aşmıştı. Bu dönem sonrasına ise Recep Tayyip Erdoğan damgasını vurdu.

Şüphesiz AK Parti icraatına çok mütevazi ‘duble yollar’ projesi ile başladı. Türkiye’de trafik kazaları çok fazlaydı. Bunun önemli bir nedeni de ilkel karayollarıydı.

Duble yollarda kendi çapında bir devrimdi. Ama tek başına iktidar olan taptaze bir parti için yetersizdi. Bunu o dönemde yazdım. 2000 yılında rahmetli Sakıp Sabancı ile birlikte TGRT’de gerçekleştirdiğimiz “Sakıp Ağa İle Başbaşa” programının jeneriğindeki “yola devam, yola devam, yola devam” sloganından vazgeçmedim. AK Parti’nin neler yapabileceği konusunda yüzlerce yazı yazdım.

Neden?

Çünkü kafamda yaşanmış bir senaryo vardı. Bizden daha az nüfuslu Fransa 1958’den sonra De Gaulle yönetiminde bir devrim yaşamış ve Başkanlık sistemi sayesinde dünya tarihini değiştirmişti. Fransa, şu anda dünyada ekonomide bir numara olan Avrupa Birliğini kurmuş, Euro hayata geçmiş, Sovyetler ve Amerika’nın Avrupa üzerindeki gölgesi kalkmıştı. Bunun temelinde de Başkanlık sistemi sayesinde Fransa’da gerçekleştirilen mega projeler devrimi vardı.

Bu devrim neydi?

Uzayda, havacılıkta, nükleerde, hızlı trenlerde, metrolarda dünyada bir numara olmak. Bizden nüfusu daha az olan Fransa dünyada beş numaraya bu sayede yerleşti. Nereden mi biliyorum? De Gaulle’ün bursuyla gençliğim Fransa’da geçti. Orada okudum, öğretim üyesi oldum ve De Gaulle’ün ekibi içinde çalışarak mega projeler devrimini içinden yaşadım.

Bu konudaki düşüncelerimi yazmaya devam ettim. İnternet yazılarım arşivlerde. 2011 yılında “Başkanlık sistemi Türkiye’nin gücüne güç katacaktır” dedim.

2002’den itibaren hep aynı görüşleri tekrarladım. “Lütfen hızlı trenler, İstanbul’a, İzmit’e, Çanakkale’ye köprü, lütfen nükleer enerji, savunma sanayi, havacılık, uzay” dedim. Bugün Türkiye bu konularda artık çok hızlı koşuyor.

ŞİMDİ NE YAPILMALI?

Şimdi ne yapmalı sorusuna esasında “şimdi ne yapmamalı” sorusuyla başlamak istiyorum. Çünkü hüzün içindeyim. Mega projeler sayesinde Türkiye, artık bir yeni ülke oldu. Ama siyasi kavga düzeyinde eski Türkiye hala devam ediyor. Durum çok vahim. Turcomoney bir ekonomi dergisi olduğu için bu konuları burada açmak istemiyorum. Okurlarımı Haber1. com’daki yazılarıma yönlendirmek istiyorum.

Ekonomi planında “şimdi ne yapmalı” sorusuna cevabım ise şu: Lütfen Türkiye’nin yolunu kesmeyin. Çünkü Türkiye iyi yolda. Mega projeler Türkiye’yi yüksek teknolojiyle buluşturdu. Mühendislik hizmetleri zirveye ulaşıyor. Türk iş adamları dünyanın gelişmiş ülkelerinin dev şirketleriyle boy ölçüşüyor. Bunların birçoğunun korkulu rüyası, Türklerle rekabet edememek. Dün tekstilde başlayan ihracat hamlemizin ikinci şanlı sayfasını Türk müteahhitler gerçekleştirdi. Bunun peşinden otomotiv, beyaz eşya, elektronik geldi. Şimdi sırada savunma sanayi, havacılık, uzay, nükleer, hızlı trenler, metrolar var. Ama benim bir endişem var. Yavaşladık mı? Daha çok sürat gerekmiyor mu?

TÜRKİYE’DE GERÇEKLEŞEN MEGA PROJELER İHRACATIMIZ İÇİN BİR VİTRİN

Bazı konularda geç kaldık. 2015 Çanakkale savaşlarının 100. yıl dönümü. Çanakkale Köprüsü’nde geç kaldık. Düşünebiliyor musunuz, bu 100. yıl dönümü için dünya ayağımıza gelecek. Eğer Çanakkale Köprüsü üzerinden hızlı treninde geçtiği bir biçimde bitirilebilseydi ne kadar gurur duyacaktık. Çok geç kaldık. Projenin ihalesine bile daha çıkamadık. Aynı şekilde içerdeki muhalefet İstanbul üçüncü köprüsünü çok geciktirdi. Bereket ki, Marmaray bitti.

MEGA PROJELER TÜRK EKONOMİSİ İÇİN BİR OKUL

Mega projeler sayesinde tünel kazmayı öğrendik. Dev asma köprüler konusunda bilgi ve becerimizi geliştirdik. Bunlar çok önemli kazanımlar. Türkiye dünya piyasasına artık dev asma köprüler, metrolar, hızlı trenlerle çıkmaya hazırlanıyor. İhracat hamlesi, dış ödemeler dengesinin düzelmesi mega projeler sayesinde olacak. Sırada uzay, havacılık, nükleer var. Buradaki projeler çok büyük ölçekte. On milyar dolarlar telaffuz ediliyor. Fransa bu büyük projeler sayesinde dünya beşincisi oldu. Tekrarlayalım. Nüfusu bizden daha az.

TÜRKİYE İÇİN UFUKTAKİ BÜYÜK TEHLİKE

Türkiye için ufuktaki en büyük tehlike, istikrarsızlık. Tarihimiz iniş çıkışlarla dolu. Bir adım ileri bir adım geri. Sanki mehter marşıyla yürüyen takım. Özal ve sonrasını hatırlayalım.

Çözüm: Türkiye’nin ‘akıllı bir yola’ girdiğini halka daha iyi anlatmak lazım. ‘Bu akıllı yolun’ ‘sürdürülebilir’ olması lazım. Bu nasıl olacak? Bir ‘alarm sistemi’ kurmamız lazım. Bu sistemin ‘akıllı yoldan sapmayı tespit eden’ bir sistem olması lazım. Eski istikrarsız ekonomik dönemlere dönmeyi engelleyen bir sistem olması lazım. Türkiye çok hırslandı. Bu hırsın kesilmesini engelleyen bir sistem olması lazım. Makro ekonomik verilerin üst düzeyde sürdürülmesini sağlayan bir sistem olması lazım. Sürat ve planlama. Bunun için iç propaganda çok önemli. İktidarın daha çok ekonomi odaklı faaliyette bulunması. Ve bunu net bir şekilde anlatması lazım.

Bunlar yapılırsa mega projelerin daha çok ihraç edilmesiyle sağlanacak büyüme gerçekleştirilebilir. Türkiye zirvede yarışan ülkeler arasında vites büyütebilir.

Yorum

Bener Karakartal

karakartal@turcomoney.com

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.